hesabın var mı? giriş yap

  • biz buna psikolojide yetersizlik duygusu diyoruz. bu insanlar kendilerine değer vermiyorlar, hatta karşılarındaki insana da değer vermiyorlar ve sahte, abartılı, olağandışı bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. akıl sağlığı yerinde bireyler daha sade, minimal, temiz ve gürültüsüz bir şekilde sakince hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar.

  • -yav necla seninle de uzun zamandir sevi$medik...
    -ama saldiray abi ben evlendim
    -insan bi haber verir necla. yav necla senin bi bacin vardi.

  • şimdi bad trip şöyledir böyledir diye denilecek çok az şey vardır; kişiden kişiye hatta deneyimden deneyime çok değişir. zaten bad trip şöyledir, böyledir deyip ne yapacaksınız. tavsiye de verilmez.

    ama bad trip’e girmiş birisine nasıl yardım edilebileceği konusunda şöyle naçizane tavsiyelerim vardır:

    -iyice bir ayılın önce.

    -karşınızdaki kişiye bakın; biraz gözlemleyin. nasıl bir ruh hali olduğunu tespit etmeye çalışın. diyelim ki biraz yaklaşın… siz yaklaşınca korkabilir, bunalabilir ya da dokunuşunuz, sarılmanız sakinleştirebilir.

    -dış dünya ile bağı azalmıştır bayağı bir, çapası olmaya çalışın. zaman mekan kavramı yoktur bir olasılık; ona bu zaman/mekan mefhumunu hissettirmeye çalışın. ölüm korkusu yüzünden mahvolmuşsa; ölmeyeceğini anlatın uzun uzun. eski kabuslarına hapsolmuşsa, geçtiğini ve çoktan atlattığını söyleyin. nerede olduğunu, nasıl da güzel bir hayatı olduğunu falan da anlatabilrisiniz.

    - sürekli ama sürekli ona bunun normal hali olmadığını, uyuşturucu aldığını ve bad trip’te olduğunu söyleyin. bazen –kısa süreliğine de olsa- gerçekten anlıyorlar. srekli ama sürekli, bunun geçeceğini ve mutlu olacağı anların geleceğinden bahsedin. izin veriyorsa, elini tutun, gözlerini öpün, koklayın, şefkat gösterin.

    -yani çok düşük olasılık ama kendine zarar vermeye çalışıyorsa ve zapt etmeye çalışmanız durumu daha da kötü hale sokuyorsa yardım alın. sakın kendi kendinize sakinleştirici falan vermeyin, overdose yaparsınız bir de. “yardım” derken hastane diyorum bu arada. bir de camları, kapıları kapatın; uçup kaçabilirler.

    -biraz hatırlamaya çalışın, aç mıydı acaba diye. kan şekeri düşükse, bir şeyler yemesi durumunu hafif de olsa düzeltebilir.

    -20 kişi doluşmayın başına! görmüyor musunuz kadın panik ve terörize bir halde? performans gösterisi seyretmiyorsunuz andavallar. sadece bir kişi, bir ses yeterlidir.

    -ortamda birden fazla bad trip varsa ayırın. insanın başı ağrıyor walla.

    bir de girmemek için;

    -bilip etmediğiniz yerlerden uyuşturucu almayın. bu arada alkolle de çok bad tripe giren insan var ama genelde uyuşturucu kaynaklı olanlarına bad trip diyoruz sanırım.

    -moralin bozukken psychedelic şeyler alacak kadar beyin yoksunuysanız; tıp’ın bu (aptallık) konuda çare bulması için dua etmeye başlayın.

    -bir de “ayık arkadaş” belirleyin falan diyorlar ama kim kabul eder ki?

    bunların hepsi asılsız da olabilir. laf olsun torba dolsun işte.

  • ankara'nin varos semti. gecekondu kulturunun eski yesilcam filmlerinde ki safligini doya doya yasayan. komsularimizla gece gezmelerine giden, sevinclerine ve acilararina ortak. tam bir turkan soray karesi.
    mahallede 1000 kisi varsa, birbirinin yedi gobek sulalesini tanir. dedesinden torununa kadar.
    neyse;
    bi abimiz vardi. zipkin gibi bir delikanli. mahallenin futbol takiminda oynar. cok acayip bir karizmasi var, mesafeli ama vakur. bir o kadar cana yakin. yediden yetmise, butun mahalleli saygi duyardi.
    yolunu cizdi sonra;
    astsubay oldu. ilk gorev yerine gitti. mahalleye bir dondu ki, anasi babasi gozyaslari icinde karsiladi. piril piril geldi.
    birkac gun icinde bomba patladi.
    falancanin kizina eskiden beri sevdaliymis. kizinda zaten gonlu varmis. kiz ay parcasi. dugun hazirliklari basladi. kimse; bir tek kelime konusmadi.
    - sevmis gencler...
    denildi.
    saygi duyuldu. tertemiz bir a$k bu. civimamis ve kirlenmemis. yillarca birbirlerini beklemisler.
    mustakbel gelin;
    elinin tersiyle itmis, doktorlari ve muhendisleri.
    astsubay;
    daha bir; azimle ugrasmis. elim etmek tutsun, diye.
    dugun kuruldu.
    mahalleli dort bir yandan elbirligi ile yardimci oldu. alnimizin aki ile ciktik bu isin icinden.
    damat, iki hafta kaldi ve gorev yerine doguya gitti.
    vatan topragi derdi. severdi insanlari.
    aradan biraz daha zaman gecti.
    gorev yerlerine giderken, aracin freni patlamis. can havli ile dengsiz bir bicimde aractan atlamis ve boynu kirilmis.
    kara haber tez dustu.
    karalar baglandi, agitlar yakildi.
    acilar kabuk baglamis sonra. zaman en iyi ilac.
    rahmetlinin ailesi, taze geline gitmesini ve yeni bir hayat kurmasini soylemis. olenle olunmeyecegini anlatmis.
    aradan neredeyse;
    yirmi yildan fazla zaman gecti.
    mahalle bozulmus, rant kapisi olmus. gecekondular yikilmis. dostlar dagilmis.
    taze gelin ayrilmamis, rahmetli esinin ailesi ile matem tutuyor.
    gercek aşk bu degil.
    yanlis.
    hayat devam ediyor.
    saplanti bu.
    sevdigim, ben oldukten sonra beklemesin beni boyle. hayat devam ediyor.
    ama;
    o kadar cok ki. boyle hayat hikayeleri.
    turk kizi derken, on dakika dusunmek lazim.

  • dünyanın en karlı oyuncak üreticisi.

    sağ olsun halka açık olmamasına rağmen her yıl düzenli olarak finansal tablolarını açıklıyor.

    lego 2000'li yıların basında oldukça zor bir dönemden geçiyor. şirket zarar ediyor, iflasın eşiğine geliyor, bankalar destek vermiyor vb. önemli sorunlar yaşıyor. 2004'te şirketin sahibi ceo'luk görevini bırakıyor ve mc kinsey'de danışmanlık yapmış, 30'lu yaşlarında birini şirketin başına geçiriyor.

    bu değişiklikten sonra lego, 'focusing on the core products' anlayışıyla dar boğazdan çıkıyor ve karlılığa geçiyor. son 10 yılda da müthiş bir büyüme sağlıyor, ciroyu yaklaşık 4 katına çıkarıyor.

    üstelik bu büyümeyi mobil ve online oyunlar, online çizgi filmler, konsol oyunlarının yükselişi vb. nedenlerle çocukların oyuncağa ayırdığı zamanın gittikçe azalttığı bir dönemde yapıyor.

    şu anda lego %25 net kar marjı, % 35 aktif karlılığı ile dünyanın en karlı oyuncak firması. büyük ihtimalle sene sonunda satışta mattel'i geçerek en büyük oyuncak üreticisi olacak.

    şu anda lego'nun değerinin 15 milyar dolardan fazla olduğu düşünülüyor. bu sıkı ve oldukça karlı büyüme lego'nun sahibini de danimarka'nın en zengin adamı yapıyor. umarım yaptığı lego parçalarının üstüne basmıyordur.

    not: lego'yu bugünkü başarısına kavuşturan ceo’yu dinlemek isterseniz link. 'bu adam olduğu yeri hak ediyor' dedirten güzel bir röportaj.