hesabın var mı? giriş yap

  • hayatta en çok özendiğim adamlardandır kendisi.

    bu ekole bayılıyorum. bir şekilde büyük takıma gidiyorsun 5-10 yıl 3. kaleci veya müzmin yedek olarak gençliği yaşıyorsun. sana yılda en az 500 bin euro veriliyor ve sen sadece günü belli saatlerinde spor yapıyorsun, ülke ülke geziyorsun vs. bir de "yedekliği sorun etmiyor abi helal olsun uyumlu adam" falan deniliyor.

    kariyerinde akıllı davranırsan 3-5 milyon euro parayı cebe atarak 35 yaşında yaklaşık 15 milyon lira paran oluyor.

    dert yok, tasa yok, kimsenin senden beklentisi yok. üstüne bir de iyi kötü tanınıyorsun falan. ne güzel lan.

  • böyle bir ülkenin vatandaşı olmaktan utanma sebebidir. bir arkadaşın facebook hesabından paylaştığı mesajı buraya alıyorum.

    "ben çok fazla sinir krizinin eşiğine gelmem. ancak bazen bu ülke öfkemi nereye koyacağımı şaşırtıyor! biz geçen sene(ben tema'dayken) 12 bilim insanıyla bir rapor hazırladık. konya kapalı havzadır, linyit madeni yaparsanız yer altı suyu basar dedik. enerji bakanı uyarılarınıza teşekkür ederiz dedi. yetkililer geldi, dinledi teşekkür etti. bundan 3 ay önce karaman ermenek'teki madende göçük oldu. 1 işçi hayatını kaybetti. göçüğün sebebi duvarlardaki basınçtı. yani büyük kazanın sinyaliydi, basın açıklaması yaptık. şimdi kimse bana çıkıp, karaman'da maden kazası oldu demesin. ben olanca sıradan vatandaş halimle kazanın geleceğini bu kadar önceden biliyorduysam; en azından benim konuştuğum tüm yetkililer de biliyordu! karaman'daki açık seçik: #kazadegilcinayet ! aha da tema'nın raporunu buraya koyuyorum; yapılması planlanan linyit madeni ve termik santral de budur! bundan sonraki tüm cinayetlerden sesini çıkarmayan yetkililer kadar, bu rapora rağmen kaza diyen sizleri de sorumlu bilirim!!"

    http://www.tema.org.tr/… santral rapor a5 baski.pdf

  • basit işleri bile düzgün yapamamanın sonucu olan hadise.

    öncelikle miss turkey organizasyonunu önemserim. sonuçta her medeni ülkede böyle yarışmalar vardır ve bu yarışmalar ülkelerin bir rengidir. bizim ülkemizde ise siyaset her işe karıştığı için bu yarışma bile "sözde muhafazakarlaşmadan" nasibini alarak ana akım medya tarafından gösterilmesi sakıncalı bir etkinliğe dönüşmüştür. bunun yanında yarışmanın aday seçimi, jüri üyesi seçimi gibi unsurlarda da kalitesizleştiği açıktır. yani yarışmanın organizasyon komitesi de miss turkey markasının değerini düşürecek yanlışlar yapmışlardır. bir kere bu gerçekleri bilelim.

    şimdi herkesin üzerinde uzlaştığı bir konu var ki adaylar genel itibarıyla hayal kırıklığı yaratmış olsalar da birinciliği daha çok hak eden kişiler vardı. evet çoğunluk tarafından güzelliği nedeniyle birinci olması beklenen başka bir aday heyecandan ya da sosyokültürel seviyesi düşük olduğu için iki lafı bir araya getirememiş ve bu sebeple kendisinin dereceye girmesi jüri tarafından uygun görülmemiş de olabilir. ancak bu durum tanınmış bir isme sahip ve o ismi taşıyan ünlü bir ismin akrabası olan birincinin kayırıldığına dair güçlü algıyı ortadan kaldırmaz. şimdi demek ki ilk hata burada. bir yarışma yapıyorsanız kimseyi kayırmayacaksınız.

    ikinci hata ise şu sosyal medya meselesindeki dikkatsizlik. 20 adayı belirlerken sosyal medyadaki paylaşımlarına bir bakmanız gerekirdi. çünkü toplumda sosyal medya üzerinden ciddi bir linç kültürü hakim. beni bu kızın attığı tweet hiç ilgilendirmeyebilir ancak siz birini toplum önüne taşıdığınızda o kişinin sosyal medya davranışları bir şekilde birileri tarafından gündeme getirilir. o nedenle bu kızları korumak adına olaya önceden müdahil olmalıydınız. demek ki ikinci hata da burada.

    peki sonuç ne oldu? birinci olan aday bir gecede hem torpille yarışmayı kazanmış damgası yedi hem de tweet'i ortaya çıkınca neredeyse vatan haini suçlamasına maruz kaldı. halbuki belki de bu aday ne torpil için ekstra bir talepte bulundu ne de zamanında ünlü değilken attığı bir tweet'in bu kadar sorun yaratacağını düşündü. şimdi bu aday bir şekilde gecenin mağduru oldu bence.

    peki ya organizasyon komitesi ve jüri? onlar ise dün gece adaylardan birini kayırma konumundalardı. bugün ise kayırdıkları kişinin tacını geri alarak (bu geri alma eylemi haklı da olabilir o meseleye girmiyorum) belki de bazı siyasilerden övgü toplayacaklar.

    işte bu domino taşı etkisiyle gelişen olaylar silsilesinde sebep ilk cümlede gizli aslında: işini düzgün yapmamak. oysa herkes iyi niyetli hareket etse, profesyonellikten ayrılmasa kimsenin canı yanmayacak. ancak eminim ki dün birinci olduğuna çok sevinen aday bile bugün lanet olsun şu yarışmaya girdiğim güne diyordur.

    velhasıl yaşananlar bu ülkede farklı mecralarda karşımıza çıkan iş bilmezliğin bir özetidir aslında. o nedenle bizim iş ahlakını mutlak surette öğrenmemiz ve içselleştirmemiz gerek. hırslarımızdan, art niyetlerimizden kurtulup yaptığımız şey her neyse onu düzgün yapmaya çalışmamız gerek. başarabilir miyiz? istersek evet. peki bunu istiyor muyuz? işte ondan hiç emin değilim.