hesabın var mı? giriş yap

  • benim de desteklediğim görüştür.

    tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.

    edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.

  • baba gibi babadır. kızına sahip çıkmıştır. serefsizin eline bırakmamıştır evladını. ölen genç kendi kendini öldürmüştür. adam ilgili mercilere şikayette bulunmuş. kolluk kuvvetine savcılığa başvurmuş. daha 18 yaşında 78 suç kaydı olan suç makinesini ıslah altına alamayan devletin adaletini beklese evladını kaybedecekti. belki de başka evlatlarını da.

  • bu kartın pahalı olduğunu bilmeyenler olması doğal. her satıldığında aşırı yüksek fiyatlara satılıyor. gem mint bu üstelik. yani hasarsız ve çok çok çok ufak baskı hatalı ya da tamamen hasarsız ve hatasız bir kart. 3.000 tane basılan bu nadir charizard kartları arasından psa'da 10 puan alan 121 tane kaldı dünyada sadece. yani bu kart haricinde basıldığı gibi duran, hiç zarar almayacağını garanti edecek şekilde saklanmış sadece 120 tane daha aynı charizard kartından kaldı.

    subjektif tanımım: üzerine verilen para tam bir "saçma"lık olan karttır.

    edit: ekşi şeylere girdim! 2 dk içerisinde alelacele yazdığım bu entryi düzenledikleri için teşekkür ediyorum editörlere.

  • her insanın hayatında en azından bir kere yaşadığı huzur.

    güzelce yüzünü yıkıyorsun. pencereyi açıp dışarı doğru geriniyorsun. kuş sesleri... güneşin yavaş yavaş doğuşu. sevdiğin kıyafetleri giyiyorsun...

    şaka lan şaka. perdeyi bile açmıyorum, güneş yüzüme vurmasın diye. pantolonu asansörde giyiyorum. sokayım böyle hayata.

  • başlık: kız arkadaşımın düğününü basma capslerimm

    1- beyler,

    cumartesi kız arkadaşımın düğününü basıcam ve size buraya kanıtlarını koyucam.

    eğer koyamazsam en ağır şerefsizim, adiyim, istediğinizi söleyin.

    ben sevdim eller aldı amk..

    çok seviyorum piçler, onsuz hayat haram bana amk..

    reserved'leri alın..

    2- .....

    3-......

    28- he yarram he giderken yanına mario'nun büyüme mantarlarından da al.

  • ülkede uzun zamandır görülmeyen agresif seküler davranışı zannedip bir sevinçle/hevesle tıkladığım fakat kendi halinde eğlenen insanlar gördüğüm eğlence. iyicene pıstırdılar sizi, kimseye rahatsızlık vermeden normal eğlenmenizde bile lokmalarınızı sayıyor, ne yiyip içtiğinize karışıyorlar, siz de bunu normal karşılıyorsunuz.

    nasıl olsa her halükarda mağdurlar, bari gerçekten mağdur olsunlar istedim, olmamış. ı-ıh.

  • insanin duygulari kolayca duzenlenmis, rasyonel ve kolay tahmin edilir degil. ask, hayatin cogunda oldugu gibi örüntülerle dolu. matematikteki tahminlerde bu örüntüleri calismak ve bulmakla ilgili. ornegin, hava durumu, borsa dalgalanmalari, gezegenlerin hareketleri, sehirlerin gelisiminin örüntülerle anlamlandirilmasi gibi. matematigin, kisiye yeni bir bakis acisi verme potansiyeli var.

    askin matematiksel oruntulerinden cikan ilginc sonuclar:

    1. sosyal medyada eger birisini ortalama cekicilikte buluyorsaniz ona mesaj atip konusma ihtimalini daha yuksek buluyorsunuzdur. eger birisini cok cekici buluyorsaniz bir cok kisinin ona mesaj attigini dusunuyorsunuzdur. dolayisiyla rekabetin fazla oldugunu dusunerek cok cekici birine mesaj atmazsiniz. rekabetin daha az oldugu yere yonelirsiniz. isin ilginc kismi sosyal medyada hemen hemen herkes en iyi fotograflarini profil fotografi yapmaya meyillidir. dolayisiyla buradan cikan sonuc sudur: cekicilik belli bir yere kadar alinan mesaj sayisini artirirken belli bir seviyeden sonraki cekicilik alinan mesaj sayilarini dusurmektedir.

    2. optimum durma teorisi. diyelim 18 yasinda flort etmeye basladiniz ve 35 yasina geldiginizde evlenmeyi dusunuyorsunuz. hayatinizda o yas araliginda flort edebileceginiz birtakim insanlar var. farkli seviyelerde iyiler. arastirmalara gore flort doneminizin ilk yuzde 37'lik kismi ne yapmamiz gerektigini soyluyor. eger ilk yuzde 37'lik kisimdan cok daha iyi birini buldugunuzda evlenme ihtimaliniz artiyor. tabii, bu arada soyle bir kac durum var. hayatinizdaki en iyi insani yuzde 37'lik kisimda gormus olabilirsiniz. bu durumda bundan sonra herkesi reddedip yalniz olma ihtimaliniz var. bir de evlendikten sonra o kisinin en iyi kisi olup olmadigini bilemiyorsunuz. burada sunu da unutmamak gerekir: dogru insani bulmak yuzde yuz her seyiyle mukemmel insani bulmak veya sana tam olarak uygun olani bulmak degil. dogru insani bulmak kabaca yuzde ile ilgili. ornegin, bir kisi zamanin yuzde 18'inde karsidaki insani sinirlendirsin ve delirtsin. ama ayni kisiyle zamanin yuzde 82'sinde herkesle eglendiginden cok eglensin. bu yuzde kisi icin yeterse karsidaki dogru kisidir. kisaca dogru kisi, yuzde ve beklentiyle alakali. sayilar yeterliyse ona sans ver.

    3. gunumuzde tum dunyada yaklasik her iki evlilikten biri bosanmayla sonuclaniyor. evliligin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagi tahmin etmek neredeyse parayi havaya atip yazi veya tura beklemek gibi. bazi matematikciler, evlilikleri gozlemledi. bosanmalarin nedenini soyle gozlemlendi: bosanmalar cogunlukla eslerin birbirlerine ne kadar olumlu ve olumsuz olmasiyla ilgiliydi. eger ciftler iliskilerinde olumsuz konusmalar daha coksa muhtemelen bosanacaklardir. cunku sonrasinda olumsuz dusunceler iliskiyi daha da negatif yapacaktir. matematikcilerde sadece bu oruntuyu kullanarak bir iliskinin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagini %90 dogru tahmin ettiler. sonrasinda eslerin bu durumunu modellediler. konusmalar, tamamen eslerin reaksiyonuna bagliydi. (bkz: #71740323) peki, eslerin tepkileri matematiksel hangi parametrelere bagliydi? bu parametreler sunlardi:
    1) kisinin yalnizken modu
    2) esiyle birlikteyken modu
    3) esin kisinin uzerinde yaptigi etki.
    buradan cikan sonuc cok ilgi cekiciydi. basarili evlilikler, olumsuzluk esigi yuksek olanlar degil. aksine olumsuzluk esigi dusuk olanlardir. cunku bir iliskide olumsuzluk ne kadar azsa iliskinin olumsuzluk sarmalina girmesi de o kadar azalir. iliskilerinde sorun olanlarin iliskilerini olumlu yapmaya calismasi evliliklerini olumlu yapiyordu. kucuk meseleleri kartopu gibi buyutmuyorlardi.

    the mathematics of love | hannah fry

  • 57. yıldönümü.

    hareket başladıktan sonra fidel castro, paralı kübalı askerlere biraz harekat alanı bırakmak istemiş. önce çıkarma yapsınlar sonra çevirelim diyerek çok kayıp vermek istememiş. che guevara hemen reddedip, hepsini imha edelim diyerek saldırı emri vermiş. [bolivya günlüğü'nde de cephede en önemli şeyin moral olduğunu belirtiyor. psikolojik okumaları çok güçlü.] paralı küba'lıları ördek gibi avlayarak kennedy hükümetine bir şok yaşatan küba devrimci silahlı güçleri 68 saat gibi çok kısa bir sürede zafer kazanmış.

    bu olaydan sonra castro ilk kez devrimin kimliğinin marksist - leninist olduğunu açıklıyor. sovyet başbakan yardımcısı anastas mikoyan küba'yı ziyaret ediyor. küba ivedi bir şekilde tüm abd şirketlerini kamulaştırıyor [36 adet şeker plantasyonu-şirketi, texaco ve esso, telefon ve elektrik şirketleri] ve halen devam eden abd ambargosu başlıyor.

    özeti; che guevara'nın punta del este'de yaptığı konuşma bana göre; devrim bu hareketten önce zayıftı, şimdi çok daha güçlü diyerek kennedy'ye teşekkür ediyor.

    küba'yı 26 temmuz kanadıyla ve ekonomi yönünden eli daha zayıf olduğu için [we are poor people living in a very rich country] ülkeyi dünya sahnesinde daha politik ve iç siyasette daha ulusal bilinçle yönetmek isteyen fidel değil; fidel'i defalarca abd'ye karşı uyaran kardeşi raul ve che guevara [no se puede confiar en el imperialismo, pero ni tantito asi, nada] ön plana çıkıyor tarih sahnesinde böylece.

    küba bildiğimiz küba oluyor.

    sosyalist küba.*