ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gece boyu sevgilisine sarılarak uyuyabilen erkek
-
benim de aralarında bulunduğum erkek grubu.
âşık olduğum muhteşem varlık tamamen kendi isteği ve seçimiyle benim koynumda uyumayı seçiyorsa bundan daha ötesi zaten olamaz. onun o cennet kokusu, bebek mışıldamaları ve inlemeleri, teninin hissi, kalbinin atışı, boynunun altından doladığım koluma* ve elime verdiği uyku kokulu minik öpücükler, beline sardığım elimi okşaması, ayaklarını ayaklarıma sürtmesi, sıcacıklığı... bağrına alıp uyumak için daha nefis ne olabilir? hele bir de uykusuz bir gün geçirmişsem, sıcacık bir banyo ve ardından bu, aynen nasıl yattıysam öyle kalkarım ve çok da dingin, huzur dolu ve dinlenmiş olarak uyanırım.
ocak 2023 memur zammı
-
erbakan zammıymış. %100 de zam verseler oy moy yok.
oyunu parayla satan, her şeyini satar. her şeyini.
star wars episode vii the force awakens
-
1979'da ilk star wars filminin gösterime girmesini beklerken ne kadar heyecanlı idiysem şimdi de o kadar heyecanlıyım. film nasıl çıkarsa çıksın şu heyecanı yaşamaya değecek.
edit: arkadaşlar, mesajlardan anladığım kadarıyla bir kısmınız 70'leri taş devri filan sanıyor. tabii ki böyle önemli filmlerin haberi çok önceden yayılıyordu. hele o zamanlar filmlerin türkiye'de genellikle 2 sene gecikmeyle gösterime girdiği düşünülürse önceden bilmemiz kadar normal bir şey yok. ayrıca amca babanızdır.
hakkı alkan
-
bilal erdoğan la yaptığı son röportaj dan sonra, bir çok kişinin gözünden iyice düşüp rezilliğin dibine vurmuş, kendini teknoloji editörü sanan kişi.
düşünün ki alt tarafı oyun oynamaya yarayan bir cihaz var. amerika ve hemen hemen tüm avrupa ülkelerinde 500 birim fiyata satılıyor. yani bildiğin çoluk çocuk harçlıklarıyla alıyor. ve senin röportaj yaptığın kişi, öyle herkes playstation alamaz dediğinde, sırıta sırıta yüzüne bakmaya devam ediyorsun :)
ve sonrada diyorsun ki ben teknoloji editörüyüm.
tanım: teknoloji dünyasında kimsenin iplemediği, kendini teknoloji editörü sanan biri.
25 haziran 2015 edirne'de vurulan bekçi köpeği
-
ya hakikaten bir $ey diyemiyorum, demek de istemiyorum. yoldan gecen iki tane geberene kadar dovmek istedigim serserinin ozel bir firmanin bahcesinde duran kopegi motordan inip pompali tufekle vurmasidir.
hala mi cezasi yok simdi bunun $imdi ?
eger hassas bir yapiniz varsa izlemeyin;
https://www.facebook.com/…4/videos/902166213172394/
entry'mi editliyorum, ve lutfen icinizde bu canlilara karsi biraz sevgi varsa (hayvan demeye dilim varmiyor) haklarinin savunulabilmesi, onlarin esya kategorisinden cikarilip , hakettikleri degerin verilmesi icin
asagidaki dilekceyi destekleyin.
https://www.change.org/…ition-no_msg&fb_ref=default
bir daha affiniza siginarak editliyorum;
bu igrencligi yapan ki$ilerin e$gali $urada mevcut; eger suc duyurusunda vs. bir sekilde yardimi olabilmesi acisindan bunu da ekliyorum. desmond david hume a te$ekkurler.
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/…54027_o.jpg
insanın dörtte üçü suysa neden su içiyoruz
-
(bkz: işiyoruz reyiz)
sözlük yazarlarının öğrendiği şeyler
-
mizmizlanarak ve hayatinizdan sikayet ederek hicbir seyi degistiremezsiniz.
hepimizin korkulari kadar hareket alani var. ve cesaret edemeyecegimizi dusundugunuz seyleri yapmadan gecirdigimiz her gun, cesaret ettikten sonra kayip bir zaman parcasi gibi gorunse de, aslinda bir butunun parcasi.
yani pismanlik diye bir sey yok esasen.
siz isterseniz olur, olmuyorsa; yeterince istemiyorsunuzdur aslinda.
birinin veya bir seyin sizi gelip kurtarmasini bekliyorsaniz; o is yaş.
kendinizden baska careniz yok...
firmaların ürünlerini bilerek dayanıksız üretmesi
-
bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.
özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.
demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.
ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler
-
tok olunduğu halde yemek yapmak, sonra ''güzel koktu be'' deyip, yemek. sonra ''ağırlık çöktü'' deyip kahve yapmak. içerken dizi izlemek. sonra birkaç bölüm daha izlemek. hop iki üç saat kaybetmek. ''bir kahve yapıp derse geçeyim'' demek. kahveyi yaparken ''acıkırsam ne yapacağım? dur bir şeyler yapayım hazırda dursun'' demek. yapınca ''güzel koktu be'' deyip yine yemek. zaman çok hızlı geçmese ders çalışmaya vakit kalacak da işte...