hesabın var mı? giriş yap

  • 1817 de, massachusetts e bağlı concord adlı kasabada doğmuş, büyümüş dava adamı, yazar. harvard üniversitesi ni tamamladıktan sonra ortaokula öğretmen olmuş,fakat okuldan ayrılmak zorunda kalmış (öğrencilerini dövmediği için okul yöneticileriyle anlaşmızlığa düştüğü söylenir ama doğru ama yalan..) bunun üzerine kardeşiyle birlikte özel bir okul açmış (ve bu okulda dayaksız sistemi geliştirdiği için pek ilgi görmüş, bu kesin bak..) fakat iki yıl sonra kardeşi ölmüş, ve bu yüzden okulu kapatmak zorunda kalmış, meksika ya kaşrı açılan savaşın haksızlığını savunarak amerikan yönetimine karşı vergi ödemeyerek tepkisini koymuş, (ve bir gecelik hapisliğin verdiği öfkeyle haksız yönetime karşı adlı eserini yazmış.. bu eserinde "..insan toplumsal bir kurumun haksızlık ettiğini görür ve buna içten inanırsa, karşı koymalıdır ona.." diyerek insanları tepki vermeye çağırmış.. ve hatta bu bıçaksız kamasız direnme daha sonra gandhi için de bir çıkış noktası olmuş. fakat gandhi, bu şahıssal tepkiyi bir ulusa mal edip onu ingiliz imparatorluğu na karşı politik bir eylem aracı olarak kullanmış.)

    ayrıca ; bir dönem topluma küsüp ormanda tek başına yaşamıştır. (walden gölü kıyısında, kendi eliyle yaptığı bir kulübede, yaşamış ve hatta ormanda yaşam adında bir yapıt da yazmıştır.)

    amerika daki kölelik sorununa değinmiştir. (kansaslı john brown la tanışması, kendisi için bir dönüm noktasıydı. zira bu adam köle kullanan 5 komşusunu öldürmüştü. ve hatta john brown ın son günü adlı savunma yazısı bu dönemde yazılmıştı.)

    anarşist değildi. fakat amerikan yönetimine karşı olduğunu resistance to civil government adlı eserinden anlayabiliriz. zira; yazar sadece yaşadığı dönemin yönetimine karşıydı. işte bu noktada; hükümet sisteminin kaldırılmasını değil, daha iyi bir yönetimin başa geçmesini savunuyordu, diyebiliriz.

    vedat günyol un çevirdiği haksız yönetime karşı / resistance to civil government adlı eser cumhuriyet kitaplarından çıkmıştır. sahaflardan beş yüz bin liraya alabiliriz efendim. *

    * : aynı eserde lafargue nin, tembellik hakkı nın aynı çevirmen tarafından çevirisi de bulunmaktadır.

  • tam tersine bu zincir marketler olmasa küçük esnafın bizi nasıl öpeceği belli değildi. artık en ufak ihtiyacımı bile hemen evin yanındaki bakkaldan değil de bu zincir marketlerden alıyorum. size acıyanın aq. umarım bu zincir marketler daha da çoğalır da bu çakal esnaf toptan yok olur.

  • insanı ağlatma potansiyeli olan cömertlik.

    bugün arkadaşlarla geziyoruz mağazanın tekine girdik maaşının iki katı borcu olan elinde nakit tek kuruşu kalmadan kredi kartıyla öbür ayı görecek bir arkadaşım eline biri yeşil biri krem rengi iki kazak hangisi güzel dedi ben olsam krem rengini alırdım dedim. tamam ben ikisini de alıyorum dedi. ödedi, çıktık. sonra ''sana ilk maaşımla hediye alamadım küçük de olsa kabul et krem rengi olanı sana aldım.'' dedi. ulan ne duygulandım anlatılmaz. benim gözler dolup dolup geliyor.
    ah be kızım sen zaten zar zor geçiniyorsun benim işim yok çulsuzum senin işin var çulsuzsun ama yine de beni mutlu etmek için yüzümde bir gülümseme görebilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun...

    hep diyorum hep diyeceğim iyi insanlar da olmasa bu hayat çekilmez.

  • an itibariyle beni bir kafka romaninin icine isinlamis kurum, halen oradayim, bir zahmet gelip cikarin.

    internetten bilet alayim dedim, son etapta onay sayfasi cikmadi, page timeout hatasi verdi. biraz bekledim olasi emailler icin, gelmeyince ayni islemi tekrarladim, ayni noktada yine hata verdi.

    dedim bunlar kesin ıp'leri kontrol ediyorlardir, kredi kartinin ulkesiyle uymayinca hata mesaji vermeye calisiyorlardir, ama bu isi 3 kurusa calisan bir stajyere yiktiklarindan dogru duzgun bir hata sayfasi bile cikmiyordur. bir vpn vasitasiyla baska bir ulke ıpsinden girdim, bu sefer islem basariyla bitti. ama basariyla biterken ile ufak bir pop up penceresinde "problem" yazisi cikti. saka gibi.

    tam rahatladik derken birkac dakika icinde yaptigim uc islem icin de rezervasyon onay emailleri gelmeye basladi. ulan ne dandik sistem. hem onay sayfasini gosteremiyor, hem de rezervasyonu yapiyor, ustune onay emailini de yollamasi 30 dakikayi buluyor. 30 milyon dolarlik hisse senedi satmanin 1 milisaniye surdugu bir dunyada 30 dakika ne yapiyor acaba bunlar, sorgu yaptiklari veritabanlari komurle mi calisiyor nedir.

    nurtopu gibi ücüz rezervasyonumla bir sure komsulara hava attim, sonra online iptal etmeye calistim, "ederiz ama islem bedelini vermeyiz" diyor sistem. haydaa, gaspciya bak. o 10 liralar birike birike messi'ye reklam parasi oluyor herhalde.

    10 lira icin inat ettim, gittim sikayet formu dolduruyorum. guzel secenekler koymuslar, rezervasyon -> talep -> bana geri donsunler vs vs, sonra derdimi anlattim, kopya olan rezervasyon numalarini yazdim, yollaya bastim ve yollanamamasini izledim. herif yine hata verdi: "hatali bir islem gerceklestirdiniz, geri donus". ben mi gerceklestirdim it, sen yapamadin? neyi yapamadigini da yazmiyor. neyse, hicbir halta yaramasa da en azindan hata mesaji var. yapilacak tek seyi yapip geri dondum, yazdiklarim gitmis.

    denemek icin kisa bir cumleyle ayni islemi tekrarladim, yine hata. baska bir geri bildirim formunu denedim (daha genel bir form), bu sefer iyice costu, en sonunda hata vermekle kalmiyor, dropdown menulerden secenekler yaptikca 404 hatalari veriyor. (sehir = istanbul deyince havalimani listesini guncelleyecek, onu beceremiyor kendi sunuculariyla baglanti kuramadigi icin)

    deliricem. "web siteniz hakkinda sikayet ve talepte bulunacagim, ama sitenin dandikliginden dolayi sikayet formu calismiyor" diye baska baska formlar dolduruyorum ve onlar da calismiyor.

    internetten hayir yok, gittim bunlarin call center'ini aradim. 444 0849. 1 dakika filan otomatik mesaj dinledik, sonra cat diye biri acti. sasirdim, bir iki gun bekleriz saniyordum, erzaklari depolamistim. derdimi anlattim, karsimdaki de epey profesyonel ve ne yaptigini bilen biri izlenimini verdi, umutlandirdi beni, bilgilerimi aldi, birtakim tus sesleri geliyor, ilerleme isaretleri bunlar. adam bilgiye ac, surekli soruyor, uyelik numaralari, bilet kodu, rezervasyon numaralari hepsini istiyor, butun alfanumerik bilgi dagarcigimi olaganca hizla kodluyorum. suratimin rengi dahil, durumum ayni su: http://www.youtube.com/watch?v=ipphyjkxnpc

    ve cevab verdi: sistemimiz guncelleniyor, hicbir bilginize ulasamiyorum, bir 15 dakka sonra arayin.

    psikopat iste. bastan soylemiyor. o kadar kodla ben skynetle tum felsefe tarihini tartisip bitirmis olurdum. aradim 15 dakika sonra, tabii ki guncelleme bitmemis. 90'lara donmek ne guzel, "guncelleme"nin sihirli bir sozcuk oldugu, soylenince akansularin ve 200 ulkeye ucus yapan hayvan gibi bir havayolunun hem internet sistemlerinin hem de telefon sebekesinin durdugu o masum yillar.

    simdi ariyorum, bu sefer hatlar dolu sanirim. bence thy diye birsey yok aslinda. yani o web sitesi herhalde ikisi hata mesaji veren toplam dort sayfanin kombinasyonlarindan olusuyor ve cayman adalarinda isaretsiz bir depodaki bir sunucuda host ediliyor. call center desen hindistan'daki bir kadinin evinden islettigi bir kobi sanirim. o da hatlar karisti saniyor ne zaman biri ucuslar icin arasa, derdi kozmetik satmak aslinda. thy ile daha once uctum diye hatirliyorum ama ustune kirmizi rujla thy yazilmis bir lufthansa ucagi da olabilirdi. yedigimiz yemekler, hostesler filan hepsi ayni yalanin bir parcasi olmali. ankara eskisehir treninde giderken cayimiza ilac atip uyuttular, inception yaptilar, thy'nin dunya capinda, profesyonelce isletilen bir kurum olduguna inaniyorum o yuzden yillardir, baska bir aciklamasi olamaz bunun.

  • neden iphone alıyorsun diye sorulduğunda verilen cevaplardan biri "değer kaybetmiyor."

    bakalım değerlendirelim. 2019 yılı sonunda yeni telefon almanız gerekti diyelim. o dönemde orta halli güncel bir android telefon (redmi note 8) 300 dolar(1700 tl civarı) onun yerine güncel iphone 11 almak isteseniz 128gb olan için 1350 dolar (7.750 tl) ödemeniz gerekmekteydi.

    diyelim ki telefonu aldınız. 3-4 yıl sonra telefon yenilemek istiyorsunuz. değer kaybetmeyen telefonu bugün satmak isteseniz 11 bin tl civarına anca satarsınız. tl bazında karınız 3250 tl iken dolar bazında zararınız ise 765 dolar. nihai olarak elinizde 584 dolar olacak.

    onun yerine madem yatırım odaklı düşünüyoruz 1350 dolar paramız var iken 300 doları telefona verip kalan 1050 dolara apple hissesi alsak 17.21 adet apple hissemiz olurdu. bugüne geldiğimizde eski telefonunuzu satmak isteseniz 1000 tl'ye anca satarsınız. tl zararınız 700 tl dolar zararınız yaklaşık 250 dolar. nihai olarak hisseleri dolara çevirince elinizde 2210 dolarınız yani 41.614 tl olacaktı.

    not: iphone 11'in bugün 11bin tl etmesi vergiler sayesinde. 1000 dolar olan telefon burada 2000 dolar olduğundan dolayı 2.el değerler yükseliyor. eğer ekstra vergi geçirilmeseydi 2.el i11 5-6 bin anca edecekti.

  • aylar yıllar önce şu başlıkta “telefonu pantolonun cebinde taşıması” diye bir entry okumuştum. o entryi kim yazdıysa gün yüzü göremesin. ne zaman bir işim olsa telefonu cebime atsam geri çıkartıp çantama koyuyorum refleks olarak. dengemi bozdun pislik insan.