hesabın var mı? giriş yap

  • "reina ispanyolca'da kralice demek o nedenle mesaj ingiltere kralicesineydi."

    yani kimsenin isine karismak gibi olmasin ama ingiltere kralicesine mesaj gondermek isteyen neden bunu turkiye'de ispanyolca kodlu bir sekilde yapsin ki? bir de ispanyol kralicesinin basi kel mi? onun elizabeth'den nesi eksik?

    bu mantiga gore bir sonraki hedef queen grubunun uyeleri olacak diye dusunuyorum, freddie oldu de kurtuldu, brian may kendisini korusun bari.

    cok fantastik bir ulkeyiz gercekten, boyleleri bir de ulusal gazetelerin genel yayin yonetmeni oluyorlar.

  • platonik aşkına kendi çapında şefkat gösteren duygusal yazar hareketidir. ayrıca bu platoniğe sürekli "eheh bu entrynizde çok güldüm :)" gibi mesajlar atar ama bundan fazlasına gözü yemez, mouse ile okşamaya devam eder gelecek adına hayaller kurarak...

  • olimpiyatlarla seviye biraz yukselmisti ben de fularla dolasiyordum evde. bu mactan sonra kendime geldim atleti giydim pijamalari cektim kendime geldim biraz.

  • planı, 1917'de ingilizlerin filistin ve suriye'de osmanlı ordusuna yaptığı ve zaten zayıf olan osmanlı ordusunu hallaç pamuğu gibi attığı taarruzla aynı ana hatlara sahip taarruzdur.

    planın fikrini ve ana hatlarını mustafa kemal paşa belirlemişti. bu plana filistinde maruz kalmış ve iki tarafındaki orduların çözülmesi ile düşman tarafından kuşatılacağını önceden sezerek şimdiki suriye türkiye sınırına kadar çekilerek dağılmaktan kurtulmuştu.

    ingiliz taarruzu çok üstün güçlerle baskın bir şekilde osmanlı ordusunun hareket beklemediği noktasına net şekilde yapılmış, rakip orduyu 3 parçaya bölmüş ve iki yandaki ordu parçalarını teker teker avlamıştı.

    mustafa kemal paşa da benzer bir planla yunan ordusuna saldırmak istemişti. bu planın başarılı olması için baskın şekilde yapılması şarttı. o sebeple yunan ordusunun beklemediği bir zamanda, beklemediği bir noktasına yapılmalıydı.

    yunan ordusunun en kuvvetli olduğunu düşündüğü noktası afyon müstahkem mevkii idi. burası ingiliz askeri heyeti tarafından "taarruz beklenecek" bir yer olarak görülmüş ve zaten iyi tahkim edilmiş haldeyken daha da güçlendirilmiştir. ingiliz askeri heyeti bu tahkimat için "burası 6 ayda aşılamaz" teşhisini koymuştu.

    mustafa kemal paşa taarruz ağırlık noktası olarak bu mevkiyi seçti. bunun iki sebebi vardı.

    - taarruzun baskın şekilde olması için düşmanın hücum beklemediği bir noktasına hücum etmek gerekliydi ve yunan ordusu bu bölgeye bir saldırıyı o kadar beklemiyordu ki taarruzdan bir gece önce türk cephesinden kaçan bir asker taarruz edileceği bilgisini verdiğinde bile yunan ordu karargahı bunun bir aldatmaca olduğunu düşünmüştü.

    - türk ordusunun insan ve araç gereç kaynağı kısıtlıydı. o sebeple uzun sürecek bir cephe savaşını kaldıramazdı. her ne olacaksa kısa sürede olup bitmeliydi. o sebeple düşmanın bu en güçlü noktasına iyi bir darbe vurulursa düşman ordusunun toparlanması zor olacaktı ve taarruz kısa sürede amacına ulaşacaktı.

    "beklenmedik nokta" kısmı bu şekilde halledilmişti. peki "beklenmedik zaman" konusu nasıl çözülecekti?

    taarruz noktasına 12 türk tümeninin kaydırılması planlanmıştı. bu kadar büyük bir gücü neredeyse hiçbir doğal görüş engelinin olmadığı orta anadolu coğrafyasında düşmana sezdirmeden bir yerden başka bir yere taşımak mümkün değil gibi görünüyordu. peki bu kadar askeri güç nasıl fark edilmeden düşmanın burnunun dibine kadar getirilmişti?

    - birlikler gündüz uyuyup gece hareket ediyordu.

    -birlikler kalabalık şekilde birlikte değil küçük gruplar haline hareket ediyordu.

    - düşman fark edeceği için raylı taşıma yapılmıyor, birlikler yürüyerek yer değiştiriyordu.

    - düşman fark etmesin diye sahte karargahlar kuruluyor, birkaç göstermelik askerin etrafta gezdiği, içi boş çadırların olduğu sahte birlik toplanma alanları yaratılıyordu.

    - ağır toplar motorlu araçlarla değil kağnılarla hareket ettiriliyordu ve gece ses çıkmasın diye kağnıların tahtadan tekerleklerine çaputlar bağlanıyordu.

    - düşman hava gücünün keşif yapmasını engellemek için az sayıdaki ve sürekli arıza yapan türk uçakları imkanları elverdiğince sürekli taciz uçuşları yapıyorlardı.

    "beklenmedik zaman" sorunu da bu şekilde çözülmüştü.

    sonrasını zaten biliyorsunuz. 26 ağustos sabahı tek darbe ile üçe bölünen yunan ordusu mustafa kemal paşa'nın filistinde yaptığı gibi hemen o anda hızla geri çekilmek yerine bulunduğu alanı savunma tercihini yapınca 4 gün içinde paramparça oluyor ve 30 ağustosta muharip gücünü kaybetmiş yığınlara dönüşüyordu.

    askeri açıdan çok riskli, cesur ve o kadar da klas bir planla düşmanı vatanımızdan atıyorduk.

  • yurdum garip memleketinde övülüp övülüp bitirilemeyen etçi.

    arjantin'de deniz kenarında açık büfe restorantta 30 tl'ye evet yanlış değil 30 tl'ye buradaki etlerin daha lezzzetlilerini açık büfe yani sınırsız yiyebilirsiniz.

    uçak biletini 6 ay önceden al buenos aires'e. 1 hafta kal. her gün sıçana kadar et ye.

    1 hafta hergün nusrette et yemekten 4 kat ucuza gelir.
    üstüne buenos aires gezisi ve tango gecesi.

    düşünün bunu. vize de yok hem.

    edit: http://www.eksiduyuru.com/…k-isteyenlerin-dikkatine

  • entrylerin çoğunluğu bıkkınlıkla dolu. insan biraz kafa yorsa evliliğin bi rutinden ibaret olduğunu anlar. ne sanıyordunuz ki?

    bu size taa çocukken öğretilen bi şey. küçükken hiç mi evcilik oynamadınız? kızlar o oyunlarda neyse evlenince aynısını yapıyor.

    ''ben meğersem yemek hazırlıyormuşum, sen de o sıra işten gelmişsin. bu da senin iş çantanmış. kapıyı çal şimdi'' gibi cümleleri hiç mi duymadınız çocukken? bak o oyunlarda bile ne olacağı üç aşağı beş yukarı belliydi. o oyunlarda bile talimatı kadından alıyordunuz. evlenince de alacaksın. gerçi doğru, evcilik oynamaktan çoğu zaman sıkılırdı çoğu erkek çocuğu. hemen doktorculuk oynardı. evet. sizin de ne olduğunuz taa çocukkenden belliymiş.

    bugünü de bu haklılığımla bitiriyorum.

    edit akbayram: ben hic evlenmedim. sadece iyi gozlemliyorum.