hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi de okulumuzun düzenlediği mutluluk konulu kompozisyon yarışmasının sonucunu açıklıyorum:

    8-b sınıfından beren. alkışlıyoruz.

  • cok yeni ogrendim... abimin esine kanser teshisi konuldugunda doktor fazla vakti kalmadigini da soylemis abime. o kimseye soylememis, biri agzindan kacirir diye. o yuzden cok umutluydu, saclari dokulecek diye, kendine renk renk bereler almis. resimlerini cekmis. ameliyat icin hastaneye yattiginda, hastaliktan kirildigi halde, bir gun olsun yanindaki refakatciliginden "of" dedigini duymamam bundanmis. birileri kalmaya geldiginde, esinin o'na gitme diye bakan gozlerinin sirriymis bu vefa. teshisten sonra 3 aya yakin yasadi. vefatindan bi' gece once aldigi agir, agri kesicilerin etkisinde, abime sarilip omzuna basina koydugunu, boynunu optugunu ve agir agri kesicilerin etkisinde ona veda ettigini...
    resimlerine bakamiyor simdi...

    varmis boyle adamlar dedirten adamdir...

  • hakkında yapılan özel şirketlerin borcunu en olmadı devlet üstlenir kriz yaşamayız yorumları oldukça ürkütücü olan krizdir.

    burada büyük oranda devletin borcunun muadil ülkelere göre oldukça düşük gsmh oranı üzerinden bu yorumda bulunulmuş fakat oranın paydası olan gsmh’nin dolar bazında olması gerektiği ve ciddi düşüş yaşayabileceği dikkate alınmamış gibi geliyor bana.

    öncelikle devletin şu anki borcunun kahir ekseriyeti tl cinsinden ve bu durum devlete bu parayı ödeme, veya maliye politikası ile enflasyon yaratarak ödememe/kısmen azaltma hakkı/seçeneği veriyor. tek kalemde bütün özel sektör borcunu üstlenecek değil elbette devlet ama ben borcu üstleniyorum tl olarak ödeyeceğim deme hakkı yok zira alacaklı için tl’nin bir hükmü yok.

    dolayısıyla, böyle bir üstlenme devletin borç dağılımında ağırlığı tl’den alıp dolara verir. bu durumda olası bir dalgalı kur devalüasyonu, evet tcmb sağ olsun literatüre böyle bir kavram sokmayı başardı, durumu tamamen aleyhine işler.

    çok konuşulmadı ama rekor büyüme oranı yakaladığımız 2017’de gsmh dolar bazında düştü. ileride, maliye politikası bu döviz borçlarını üstlenmesi durumunda, bu kadar büyüme sağlayacak kadar gevşekleştirilemez bu aşikar.

    bu noktada da şu soruyu sormak istiyorum. özel sektör döviz borcunu devlete verdik, kamu borcu/gsmh sabit gsmh için bile bir anda %60’a fırladı belki de daha fazla zira doların yönü yukarı ve dolar bazlı gsmh’nin yönü maalesef aşağı hangi makroekonomik koşullarda bunun yapılacağı çok önemli, e artık genişlemeci maliye politikası izleyecek marjın da kalmadı ha illa izleyeceğim dersen de kuru zıplatır maliyet enflasyonu yaratır döviz borcunu da artırırsın, reel olarak büyüse bile dolar bazında küçülecek bir gsmh beklentisi ile beraber, ki 2017’de bile bu olmuşsa sıkı maliye politikasının izlenmesi gereken yıllarda kesin olur.

    yani maliye politikasının büyümeye katkı verme ihtimalini büyük ölçüde ortadan kaldırdıktan sonra, borcun ödeneceği 3-4 yıl belki de daha uzun süreler boyunca ekonomi reelde yüzde kaç büyüyebilir ve bu durumun stagflasyona yol açmayacağının garantisini hangi ekonomist verebilir?

    ben şahsen ülkem adına ekonomik krizi stagflasyona yüzbin kere tercih ederim/ederdim. krizden çıkmamız 1 yıl sürmez, bakınız 2008-9 global krizi, stagflasyondan ise öyle kolay kolay çıkamayız. bu ülke 4-5 sene üst üste %2-3 aralığında büyürse işsizliğin ve bunun yaratacağı sosyal tansiyonların hakkında herhangi bir ekonomistin fikri olabilir mi?

    bir not da kısaca genel borçluluk oranları için eklemek istiyorum. gelişmekte olan ülkelerle, gelişmiş olan ülkeler için bu oranların farklı ele alınması giderek elzem hale geliyor. gelişmiş bir ülkede devlet %3’ün üzerinde bile bütçe açığı verse eğer özel sektörü cari fazla verecek kadar iyi durumdaysa bu genel makroekonomik verilere sadece talep enflasyonu olarak yansır o da eğer devletin ekonomi üzerindeki ağırlığı yüksekse.

    hani hep karşılaştırma yapılır ya, türkiye’de toplam borç/gsmh oranı atıyorum almanya’dan, fransa’dan çok çok daha iyidir denir. aynı oranı türkiye’de yakalasanız ağır ekonomik kriz yaşanır çünkü katma değerli üretim yokluğundaki devasa bütçe açığı paranın dolaşım hızını artırarak cari açığı patlatırdı. bu gibi gelişmiş ülkelerde zaten dış ticaret fazlası, devlet bütçe açığının krize yol açma eşiğini çok yükseltir.

    bu durum da, devlet bütçe açığı/gsmh ve/veya kamu borcu/gsmh oranları gelişmekte olan ülkelere oranla çok yüksek olsa bile ne devalüasyona yol açabilir, zira dış ticaret fazlası bunun önüne geçer, ne maliyet enflasyonu yaratabilir, zira devalüasyon yokluğunda maliyet enflasyonu olmaz, ne de ciddi bir talep enflasyonu yaratabilir zira güçlü dış ticaret fazlasının bütçe açığının çok üstünde olduğu bir durumda yaratılacak olan talep enflasyonu güçlü üretim ağıyla baskılanabilir.

    tabii ki hiç sorun yaratmaz demiyorum ama sorun yaratma eşiği bizim gibi gelişmekte olan ülkelere nazaran çok yüksektir diyorum. bunun da nedenlerini iyice açıklayabildiğimi düşünüyorum.

    bu bağlamda kusura bakmayın ama özel sektörün döviz borcunun kahir ekseriyetini devletin üstlenmek zorunda kalması demek, döviz bazlı kamu borcu/gsmh oranının bir anda yükselmesi, aynı zamanda genişlemeci maliye politikası yapılamayacak olması nedeniyle 3-4 yıl boyunca reel bazda ortalama %2-3 arası bir büyüme, globalde değer kazanan dolar nedeniyle ekonomi reelde büyüse dahi kısmî enflasyon geçişkenliği nedeniyle döviz bazlı gsmh’nin küçülme riskinin yüksek olması, ki rekor kgf teşvikli 2017 yılında dahi dolar bazlı gsmh küçüldü, bu nedenle devletin borcu ödemesine rağmen döviz bazlı kamu borcu/gsmh oranının beklenenden daha yavaş düşme ihtimali nedeniyle 3-4 yıllığına stagflasyona merhaba demektir.

    size yalvarırım, özel sektörün borcunu devlet üstlenir kamu finansman durumu çok iyi bir şey olmaz gibi bir fikirden vazgeçin. son noktada borcun devlette ya da şirkette olması gördüğünüz gibi borç ödenemediği durumda bir şey değiştirmiyor. genel düzeyde kamu yerine özel sektör borçlanmasının avantajı, seçilmişler tarafından yönetilen devlet bütçesinin kendi parasını yöneten özel sektöre nazaran daha iyi olamayacağı varsayımına dayanıyordu. eğer özel sektör borcunu yönetemez hale gelirse bunu devletin üstlenmesi stagflasyondan başka bir sonuç getiremez.

    bu ülkenin ekonomik yapısının bir an önce borçlanmadan veya verimli borçlanarak büyüyecek şekilde revize edilmesi şart hale geliyor. önemli olan global düzeyde faizlerden ziyade faizlerin ivmesidir. faizler düşüş trendindeyken her sene daha fazla da borçlansanız, döviz bazlı borç/gsmh oranı iyileşir ama faizler artmaya başlarsa, aldığınız borç katma değersiz üretim yapam ekonomi yapısıyla ancak ve ancak borç/gsmh oranını döviz bazında artırmaya yarar. göstergeleriniz de hızla bozulduğunda daha yüksek faizle borçlanabilir hale gelirsiniz bu da günün sonunda ekonomik yapı değişmezse bir kısır döngü yaratarak oranınızı daha çok yükseltir.

    edit: imlâ

  • fb'nin twitter hesabindan atilan tweet. bu donemde bu aciklamayi yapabilmek. helal olsun!!

    not: belirtmek gereksiz ama yine de belirteyim, aboubakarspor...

    https://twitter.com/…hce/status/1373978367255572485

    edit: gördüğüm kadarıyla bu fb’nin kadın haklarına yönelik ilk açıklaması değil. heforshe’ye katılan, bu konulara önem veren bir yönetim anlayışı var. o yüzden önünüze gelen(ya da daha doğrusu işinize gelmeyen) herşeyi “siyaset yapmasın” sığlığına sokmayın.

  • düşen yakıt tankı drop tank olarak tabir edilen kanat altına takılanlardan. neden düştüğünü şu anda bilemeyiz. malzeme yorgunluğu, elektrik arızası ya da yanlış bir kumanda olabilir. f-4'lerde istasyonlara yüklenen yükleri ve yakıt tanklarını pilot istediği zaman tek tek ya da hepsini bir anda (bkz: panik butonu) atabiliyor. elektrik arızası sonucu tankın bağlandığı istasyondaki kartriçler de kendiliğinden ateşlenip kendi kendine atılmış olabilir. zayıf bir ihtimal hatalı bir kumanda sonucu da tank atılmış olabilir. eğer arıza/hata sonucu atılıp düşmüşse tankın bağlandığı paylondaki kartriç patlamıştır ve o belli olur. malzeme yorgunluğu yüzünden de tank, bağlantılarını kırıp uçaktan ayrılmış olabilir. yanlış takılma olmaz çünkü langır langır sallanır rulede ve son şans noktasında kesinlikle görülür gevşek takılan tanklar. ayrıca habere göre uçak uçarak gelmiş, eğer hatalı takılsaydı daha kalktığı meydanda düşerdi.

    ucuz atlatılmış bir olay. herkese çok geçmiş olsun.

    imza; zamanında bu olayın kanopili olanını (bkz: #123423945) yaşamış eski bir f-4 bakım subayı*

  • lise arkadaşı olmayan kişi asosyaldir, sorunludur. üniversite arkadaşı olmayan kişi zekidir.

  • cips konusuna bir çok kişi dikkat çekmiş ama ben olayı biraz daha geçmişe taşıyayım.

    sene 1991-92 falan*, her gün bir paket cips alarak hayatımı sürdürüyorum. çocuğuz işte yerken de sürekli üstündeki yazıları okuyorum, son kullanma tarihi falan her şeyi okuyorum. o zamanlar bedavasız kampanyasız aile boyu ruffles 210gr.(nerden nereye gelmişiz bak.)

    bir gün yine almışım cipsimi yerken bir baktım 205gr. olamaz böyle bir şey. döndüm bakkala diğer cipslere bakıyorum kimisi 210 kimisi 205gr. 1 hafta daha dikkat ederek 210gr. olan paketleri aldım ama onlar da bitti.

    1 yıl içinde 180gr. olmuştu bizim cips. sonra işte yüzde 20 bedavalar başladı. 203gr. 205gr. 198gr.

    118gr. ne amk?

    manyağın biri var orada ayar yapıyor gram gram.

    - efendim 1 gram daha indirdim kârımızı maksimize ettim.
    - aferim evladım yarına da bir meeting set edelim.

    hıammına koduklarım