hesabın var mı? giriş yap

  • türk futbol tarihinin kaderini değiştiren maç. bir çocuk için en unutulmaz anlardan birinin sahibi.

    üçüncü sınıftayım. sabahçıyım ve 5.50 gibi bir saatte kalkıyorum okula gitmek için. annem disiplin sahibi, derslerimi galatasaray'dan bile daha çok önemseyen bir fanatik. sarı kırmızıya olan sevdam, anamdan bana geçme. ertesi sabah önemli bir sınav var ve saat 20.45'e doğru zorla yatağıma itiliyorum. tabi ki ağlayarak. elimde saatim, benim için büyük bir klasik olan uyuma numarasıyla uzanıyorum. dakikaları sayıyorum. 21.44 gibi kalkıp ''anne ben geldim, bu maçı izlemezsem ölürüm. lütfen anneciğim'' diyeceğim. kalbi yumuşayacak ve izin verecek. o da galatasaray'a sevdalı, bu aşkımın anlamını herkesten daha çok biliyor. plan bu. son hatırladığım saatte 21.39'u gördüğüm. kalkamıyorum yataktan, imkansız, olmaması gereken bir şeyi yaşıyor ve uyuyakalıyorum.

    büyük bir sarsıntıyla uyanıyorum. gözlerimi açtığımda annem beni yataktan kaldırmaya çalışıyor. derin uykumdan hızla ayılıyorum, ''ben uyumayacaktım'' diyorum. gözlerim dolu dolu. ''çabuk kalk, penaltı atıyoruz'' diyor annem. gözlüğümü bile takmadan yarı uykulu çok heyecanlı koşuyorum salona. babam da orada. skoru görüyorum, 2-2. bir golün uefa kupası'na katılma hakkı kazanacağımıza yettiğini adım gibi biliyorum. bozuk gözlerimle normal mesafeden televizyonu rahat rahat görmemin imkanı yok. yapışıyorum ekrana.

    ümit geliyor...

    sonrasını biliyorsunuz.

  • evet teknik olarak anlamamız mümkün değil ama bizim de hissettiğimiz bazı şeyler var. kendi adıma konuşuyorum çünkü her erkeğin başına gelmez böyle bişey. (ulan sanki regl olmuş gibi konuştum) eski sevgilimde kansızlık vardı ve kan oranı normal bir insanda olması gereken kan miktarından çok çok düşüktü. hatta doktorlar sen nasıl yaşıyorsun bu kanla demişti ama genetik olduğu için çok da bir şey yapılamıyordu. kan iğneleri ilaçları da fayda etmemişti.

    tahmin edeceğiniz üzre bu durumdan dolayı o günler inanılmaz sancılı geçiyordu onun için. tabi o can çekişirken ben de aynı sancıyı çekmişcesine üzülüyordum. hatta bazen serum almak zorunda kalıyordu. damarlarım çekiliyor diye ağladığını çok kez hatırlıyorum. kadınlar bilir onun nasıl bir sancı olduğunu. üstelik olamıyor da metabolizma tamamen dağılıyordu o günlerde. bembeyaz surat, feri gitmiş gözler, buz gibi bir türlü ısınmayan eller. o elleri ısıtırken benim ellerim üşürdü. işte o zamanlar çok kez dedim keşke o acıyı onun yerine ben çeksem de o karşımda kıvranırken çaresizce beklemesem diye. evet acıyı vücudumda hissetmiyordum ama her ay o acıyı onunla birlikte çekip üzülüyordum. gerçekten insanın hayat standardının içine eden günler. kadın olmak sırf bu yüzden bile zor.

  • tam hali "2018 dünya kupası primlerinin ampute milli futbol takımı'na verilmesi" olan başlık.

    2018 dünya kupası'na katılınması halinde a milli futbol takımı'na yüksek meblağlarda bir prim ödenecekti. bu ödenek madem hazırdı, prim ampute milli takım'a dağıtılsın. hiçbir beklentileri olmadan, formayı hakkıyla terleten bu çocuklar o paranın her kuruşunu hak ediyor. güle güle yesinler. belki birileri de hak ederek para kazanmanın değerini tekrar hatırlar.

    change.org'da kampanya başlatıldı. imza için

  • bütün şubelerini tek tek ziyaret ettiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam. kodumun al sat fırsatçıları. aman vatandaşa ucuz bir şey yedirmeyin amk

  • haksız protestodur.

    fakiriz arkadaşlar, şunu artık kafanıza sokun.

    “oturup bir kahve de mi içemeyeceğiz?” diye soracaklara peşinen cevap vereyim: içecekseniz böyle şikayet etmeyeceksiniz. paranızı biriktirip gidip öyle içeceğiz ya da başka yerden kısıp denkleştireceğiz.

    zira 48 lira denen paranın bugünkü kurla karşılığı yaklaşık 2.5 dolar.

    girin bakın amerika’daki starbucks fiyatlarına. bir sürü ürün hala daha amerika fiyatlarından daha ucuz.

    fakirlik, gelişmemiş bir ülke vatandaşı olmak böyle bi şey.

    sahte zenginlik bitti arkadaşlar. dilerim bunlar iyi günler değildir.

    alışsanız iyi olur, yoksa çok ağlar durursunuz.

    editbucks: arkadaşlar bana neden çemkiriyorsunuz? sanki zamları ben yaptım, sanki ben çok memnunum.

    ok, keşke bölgeye göre fiyatlandırsa, keşke burda da 2.5 lira olsa. hepsine ok diyorum. hepiniz haklısınız.

    merciler kontrol etsin diyen arkadaşlar: kontrolünü umduğunuz mercilerde en baştan sağlıklı işleyen bi kontrol sistemi olsa, zaten böyle fakir olmazdınız diye tahmin ediyorum. ama siz daha iyi bilirsiniz tabii.

    lütfen kabul edemediğiniz fakirliğinizden alevlenen ateşli hırslarınızı fakirliğinizin sorumlusu olanlardan çıkarın; ben de siz gibi fakirim.

    editté macchiato: sevgili arkadaşlar, iyi niyetlisiniz anlıyorum. buyrun, edin protestonuzu; ben kimse protesto etmesin demedim. hepinizi destekliyorum gönülden.

    alçak kahve sektörünü yola getirince eliniz değmişken elektronik eşya, et süt gibi temel gıda ve araba/taşıt satıcılarını da protesto etmekten geri durmayın.

    onlar kim köpek de bu millete 40-50bine telefon satmaya kalkıyor?

    kahve sevdasına kapılıp, etin fiyatından daha pahalıya peynir satan alçaklara da bi protesto ayırmadan geçmezsiniz umarım.

    fındık da çok pahallandı bence; hatta duyduğum kadarıyla almanya’ya burdan giden fındık orda daha ucuz(muş). fisko birlik mi kimse sorumlusu o da bi zılgıtı hak ediyor diye düşünüyorum; onu da sakın boş vermeyin.

    ayrıca şahsi ricam, selpak’a da el atmanız. 10 tane selpak mendili 38 liraya aldım dün. tuvalet kağıdını da söyleyecektim de bir an fakir olduğumu hatırlayıp selpak tuvalet kağıdı benim neyime diyerek vaz geçtim.

    böyle böyle teeek tek hepsini yola getirip, o pis iç ve dış güçlerin oyununu da bozmuş olursunuz.

    hadi bakalım; aslansınız, kaplansınız.

    şimdi müsaade ederseniz zar zor aldığım ristretto biancomu içmem gerek daha fazla soğuyup tadı kaçıp param boşa gitmeden.

    siz bir ristretto bianco kaç lira biliyor musunuz?

  • basit maskeler maalesef başarılı değil. korunmak için 3m ffp3 (n95 / en:149) maske alın.
    peki nerden alıcam bu standarttaki maskeyi derseniz aşağıya link bıraktım. ama önce ffp nedir onu öğrenelim.

    3m nedir? cevap; bir marka - aşağıdaki daha detaylı incelemeniz için pdf bırakıyorum.

    3m maskesi takan wuhan'daki doktor; https://www.bitchute.com/embed/2xh3lfunjlvb/

    n95 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - amerika standartı
    en:149 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - avrupa standartı
    --
    ffp1 – apf4 -> zehirli olmayan tozlar,su ve yağ kökenli sis ile dumanlar. zehirsiz tozlarla, sis ve duman oluşan yerlerde. elle zımparalama, delme ve kesme işlerinde.

    ffp2 – apf10 -> suya ve yağa dayalı zararlı tozlar, dumanlar ve aerosoller. yumuşak ağaç, cam elyafları, metal ve plastikler (pvc kökenli) ile yağ kökenli sislerle çalışmak.

    ffp3 – apf20 -> zararlı ve kanserojen tozlar, dumanlar ile suya ve yağa dayalı aerosoller. son derece toksik metaller, sert ağaç, radyoaktif ve biyokimyasal aktif maddeler ile yağ kökenli sisli ortamlarda çalışırken.
    ---

    ffp2 veya ffp3 öneriliyor.
    - https://www.ismont.com.tr/toz-maskeleri [stok yok](bu site 3m resmi sitesinde satıcı olarak çıktı)
    - https://www.hepsiburada.com/…k-maskeleri-c-60002018 (gerçek 3m olmayabilir)
    - https://www.cimri.com/…e,asc&brands=[object object]

    ### 3m sitesinde nereden satın alabilirim'e türkiye yazın. satıcılar çıkıyor. adres ve telefonları.
    https://www.3m.com.tr/…ed&dcsext.division=undefined

    -https://www.amazon.com/…1011&productgridpageindex=2
    - https://www.amazon.com/…-0797933?_encoding=utf8&me=

    3m detay;
    https://multimedia.3m.com/…or-protection-agains.pdf

    3m resmi site; https://www.3m.com.tr/3m/tr_tr/turkiye-tr/

    biraz daha detay isteyenlere;
    en 149 kişisel koruyucu donanımlar arasında yer alıp bakım gerektirmeyen toz,sis ve duman maskelerinin standardıdır.
    89/686/eec avrupa direktifine uygun olarak belirlenen ve 1991 yılında kabul edilen bu standarda göre maske seçimi koruma kademesine bağlı olarak beş ayrı grupta yapılıyordu; ffp1, ffp2s, ffp2sl, ffp3s, ffp3sl ve çalışma alanında bulunan risklere uygun koruma sağlayacak toz maskesi koruma kademesi belirleniyordu.
    koruma kademelerinde yer alan harflerin anlamları ise;
    ff: face filter (yüz maskesi)
    p1: mekanik çalışmalar sonucu ortaya çıkan toksik (zararlı) olmayan tozlar.
    p2: toksik tozlar, mak değerleri 0,1 mg/m3 'den büyük olan tozlar.
    p3: toksik, kanserojen, radyoaktif tozlar ve mak değerleri 0,1 mg/m3'den
    küçük olan tozlar.
    s : katı ve su bazlı sıvı zerrecikler.
    l : katı ve yağ bazlı sıvı zerrecikler.
    bu standart 2001 yılında en 149:2001 toz maskeleri yeni avrupa standardı olarak yenilendi ve maskelerde koruma kademeleri yükseltildi. ürün sayısı ise üç olarak belirlendi. yeni standarda göre tüm toz maskeleri hem katı hem de su ve yağ bazlı sıvı zerreciklere karşı koruma sağlıyor ve sl koruma tüm maskelerde yer alıyor.
    sl koruma tüm maskelerde yer aldığından maske üzerinde belirtilme koşulu ortadan kalkmış oluyor.

    maske üzerinde sadece ffp1, ffp2, ffp3 koruma kademelerinin en 149:2001 ve ce onay işaret ve onay numarasının yer alması yeterli sayılıyor.

    bu yenilikle beraber çalışma alanında bulunan risklere uygun seçim çok daha kolaylaşmış ve maskelerin koruma kademeleri yükselmiştir.
    p1 koruma kademesinde olan bir maske bile katı, su ve yağ bazlı zerreciklere karşı koruma sağlayabilmektedir.
    toz maskesi üzerinde ve ambalajlarında en 149:2001 damgası maskenin yeni standarda uygun olduğunu göstermektedir. ayarıca ambalaj üzerinde raf ömrü, sıcaklık ve nem değerleri de yer almaktadır.
    maske üzerinde sadece en 149 yazılı ise kullandığınız ürün bir önceki standarda uygundur. yeni standardın koruma özelliğine sahip değildir.
    daha üstün bir koruma için toz maskelerinizi yeni standarda uygun seçmeniz çalışma ortamında sizi risklere karşı daha fazla koruyacaktır.

  • tüm yazar arkadaşlara duyurumdur. böyle bir durumla karşılaştığınız anda mağaza ekibinden önce 155'i arayıp polis talep edin ve ne olursa olsun mağazadan ayrılmayın. görevli polis ekipleri nezaretinde üzerinize atılı suçlamayı ve tahkikatı sürdürün. sonuç olarak sizden kaynaklı bir suç olmadığından dolayı görevli polis ekiplerinin olayı tutanak altına almasını isteyin. ardından mağazada görevli yönetici kadrosundan şikayetçi olun. tüm mağazalarda bu şekilde uygulamayı yapın lütfen. 7 sene türkiye'nin en yoğun satış yapan perakende giyim mağazasında çalışmışlığım var lütfen kendinizi ezdirmeyin.. kimse yargıç polis değil sizi zan altında bırakamaz çok ağır yaptırımları var ve bu diğer güç budalası yöneticileri dizgineler. makul şüphe ile müşteri aranmaz hiç bir kurumsal şirkette durdurun arayın bakın demez. güvenlik yada polise haber verin der. durdun dahi demez arkadaşlar

  • kotun ve taytın altına ne giydiğiniz pek önemli değil. tayt varsa o kadar aşağılara bakan olmuyor kızlar.

  • şunu hatırlatmakta fayda var;

    kürt kardeşlerine teşekkür eden rte idi. imamoğlu tüm vatandaşlara teşekkür etti. türk-kürt diye ayırmak sizin işiniz.

  • kizlar: elbisem nasıl olmuş?
    -yakışmamış.
    -ay hemen değiştiriyorum.

    erkekler: nasıl oldu lan?
    -yok olmamış.
    -sen ne anlarsın mall:)))

    not: evet bu kadar uzun.