hesabın var mı? giriş yap

  • topaç. apartuman hayatı zor hakkaten de!

    dışarıda oyna diyeceklere peşin bilgi: dışarıda oynamaya cesaretim yok. 55 yaşında kadınım, kendime göre bi ağırlığım var, dünürlerim var... (duvarlarım kendimden, çaylar şirketten. her zamanki gibi)

    aslında döndürmeyi beceremiyorum. yapabilsem bi...

  • arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz. bugün, kolaya kaçmayıp, yapımı zahmetli ve yıpratıcı ama bir o kadar da şahane bir sokak lezzeti olan sosisli yapacağız. “sosisli yapmanın neresi zahmetli?” diyecek olanlar, portakallı pekin ördeği yapsın da yiyelim. bizim elimizden bu geliyor.

    malzemeleri veriyorum:
    ~ sandviç ekmeği
    ~ sosis

    eğer siz de benim gibi sosislinin salçalı sosundan ve o sosun ekmeği ıslatarak yumuşatmasından hoşlanmıyorsanız, sosisi uzunlamasına ortadan ikiye kesin ve azıcık tereyağı koyduğunuz tavada kızartın. bu tarifteki püf noktası, ortasından ayırdığımız sandviç ekmeğini bir merdane veya oklava yardımıyla hafiften açarak inceltmek ve daha kıtır kıtır bir tat için ekmeğin iç tarafına sarımsaklı tereyağı* sürerek, sadece tereyağı sürdüğümüz kısımları tavada kızartmak.

    bu aşamadan sonra ekmeğin arasına kornişon turşu, eritilmiş cheddar peyniri, karamelize soğan, acı sos, mayonez veya hardal gibi lezzeti güçlendirecek çeşniler koymak damak tadınıza kalmış.

    * sarımsaklı tereyağı için: dövülmüş bir diş sarımsağın içine bir tatlı kaşığı kadar tereyağı koyup, macun kıvamına gelinceye kadar karıştırıyorsunuz ve sarımsaklı tereyağınız hazır.

  • ekonomik zorluk yaşayan ve uçuşları bir ay durduran bir firmanın basın açıklaması yaparken bile yalakalık peşinde koşması. neymiş darbe girişiminden olumsuz etkilenmişler.
    tabii başka ne olacak yoksa kriz falan yok, ekonomi tıkırında.

    edit: açıklamanın odağına darbe girişimini koyarsanız, sadece bir cümlede yeni havalimanına değinirseniz, sadece bir cümlede dalgalanma oldu falan derseniz kimilerinin aklında ve manşetlerinde neden olarak sadece darbe konusu kalır. firma hükümete yakın olduğu için bu şekilde bir açıklama yapılmış, paralel bir dil kullanılmış; eleştirdiğim nokta bu.

  • korku filmlerinde monolog öldürür. kendi kendinize konuşmaya başladınız mı öldünüz demektir. "hadi çocuklar şakanın tadı kaçtı artık çıkın ortaya" diyip sağ kalabilen olmamıştır, tıpkı kazık kadar adam olup "dur şuraya saklanayım da şunların aklını başlarından alayım" diyenlere rastlanamadığı gibi. öyle şaka mı olur lan ilkokul mu burası?

    karanlık bir ormanda yürüyorsanız "kim var orada" sorusunu sormanız da salak bi monolog örneğidir. gecenin köründe sinsice ortalıkta dolaşan adamdan ne hayır gelir? kimse kim lan sana ne dümbük. kaç git işte. karanlıktan bi sesin "benim ben, maria sharapova, tenis topum ormana kaçtı da onu arıyodum" demesini mi bekliyorsun?

    bi de ismiyle arkadaşı aramak vardır, o da ayrı bi dallamalık örneğidir. gece vakti çıkın evden dışarı, sevgilinizin adını söyleyip durun. ulan o sevgili azıcık adam olsa zaten gelir bulur seni. "bill? sen misin? bill, orada mısın?" haa evet bill orada, afedersin deli sikmiş bill'i, çıkmış gecenin köründe çalı çırpının arkasına saklanmış sana bakıyo. ulan bunu görünce benim bile öldüresim geliyo seni, katil naapsın?

  • 1. "erkek" olmak meziyet değil.
    2. "erkek" olmanın cetveli askerlik değil.

    bu ikisini hala kavrayamamış haldeyseniz, askere gidip dünya siyaseti uğruna ölün zaten. vatana hizmet olur.

  • - aç şunun sesini yaa güzel söylüyo çocuk
    - şu gözlere bak ya, şu gözlere bak altan
    - göz diyorsun iki tane çizgi var orada !
    - oğlum olay zaten o çizgilerde ! bütün olay zaten o çizgilerde !
    - seviyorum ama kimi, en tatlı birisini, nasıl söylesem sana, çizgilere baksana..

    akabinde bitmeyen karşılıklı gıdıdan makas almaca :)

    - aşıksııın !

    bonus :
    (bkz: wo ai ni)

    şahane filmdir şahane !

    ilgili sahne için :
    http://www.vidivodo.com/…l-olacak-cizgilere-baksana

  • balığın kuyruğu ve kafasını neden hep kendi tabağına koyduğu büyümeden anlaşılmayan kutsal varlık.