hesabın var mı? giriş yap

  • bira tipleri genel olarak 'ale' ve 'lager' olarak ikiye ayrılmaktadır. ale tipi biralar üst fermantasyon, lager tipi biralar ise alt biralarıdır.

    alt fermantasyon biraları

    pilsen: kolay içimli, açık renkli, şerbetçiotundan gelen aromatik ve acılık tat karakteri dengelenmiş, alkol derecesi %4,8-5,1 arasında değişen bir bira tipidir.
    lager: lager dünyada en çok tanınan ve bilinen açık renkli, pilsen'e göre daha düşük acılık karakterine sahip ve aromatik tat karakteri ön plana çıkarılmış bir bira tipidir.
    koyu renkli bira: koyu renkli malt ve isteğe göre belirli oranda kavrulmuş malttan da üretilen, %4,8-5 alkol ihtiva eden bir bira tipidir.
    festival birası: almanya'da özellikle ekim ayında düzenlenen bira festivali için özel olarak üretilen yüksek alkollü mevsimsel bir bira tipidir.
    bockbier: yüksek doygunluk hissi veren, %6-7 alkol derecesine sahip, özellikle almanya'da mayıs, sonbahar ve yılbaşı dönemlerinde üretilen mevsimsel bir bira tipidir.
    alkolsüz bira: doğal yoldan oluşan alkolün belirli prosesler sonucu içinden uzaklaştırıldığı, normal biralara göre daha düşük kalorili bir bira çeşididir.

    üst fermantasyon biraları
    ale: ale ismi birçok farklı karakterde genellikle koyu renkli bir dizi ingiliz bira tipi için kullanılan genel bir tanımlamadır. pale, bitter, mild ve scotch olarak çeşitleri mevcuttur.
    hefeweizen (mayalı buğday birası): miktar olarak en az %50 oranında buğday maltı kullanılarak üretilen, almanya'nın özellikle bavyera eyaletinde popüler olan bir bira tipidir.
    kristallweizen (filtre edilmiş buğday birası): hefeweizen olarak yukarıda belirtilen biraya benzer hammadde kullanılarak, filtrasyon sonrası mayanın uzaklaştırıldığı bir bira tipidir.
    altbier: koyu renkli buğday ve arpa maltının birlikte kullanıldığı, acılığı yüksek ve sert içimli bir bira tipidir.
    kölsch: açık renkli, mayhoş bir tat karakterine sahip, özellikle almanya'nın köln şehrinde popüler olan bira tipidir.
    stout: siyah renkli, özellikle çok koyu renkli malt ve bir miktar da kavrulmuş malttan imal edilmiş, acılığı sert karakterde bir üst fermantasyon birasıdır.
    porter: porter da stout benzeri koyu renkli, bazı çeşitleri %9 alkol ihtiva eden bir bira tipidir.

  • sabrinin hafif dokunmasıyla kendini yere bırakmıştır. penaltı bekliyor sanırım..

  • yoğurdun lezzeti tuzun belirli bir aralıkta olmasını gerektirir. ayran yapmaya çalışırken kattığın su ile yoğurdu seyrelttiğin için oranı yakalamak için biraz tuz ilavesi yapman gerekir. bu kadar basit. biraz düşüünsen çok basit aslında. basit, basit, basit!

    edit: yeni gördüm. sodyum klorür'den başka tuz bilmeyen laf atmaya kalkmış. ne desem bilemedim.

    yıllar sonra gelen edit: ara ara oylanıyor bu entry. kendini unutturmuyor. süt, yoğurt, ayran ilişkisinde tuzun yeri üzerine hangi tuzlardan bahsedildiğine dair bir şeyler paylaşayım.

    "süt tuzları: sütteki tüm metal iyonlarını, organik ve inorganik anyonları kapsar. bu tanıma göre iyonize gruplar içeren ve katyonlarla tuz benzeri bileşikler içeren süt proteinleri de girebilir.

    süt tuzlarının büyük bir kısmı serum içerisinde çözünmüş halde, bir kısmı da kolloidal halde veya yağ globüllerine absorbe edilmiş halde bulunur.

    mineral maddeler sütte klor, flor, fosfor asidi, kükürt asidi, limon asidi gibi anyonlarla bileşik oluştururlar. katyon ve anyonların karşılıklı etkileriyle sütün tuz sistemi oluşur. minerallerin toplam miktarı oldukça sabittir. çok az orandaki değişiklik bile tuz sisteminde önemli kabul edilir. diğer süt bileşenleri gibi tuzlar da kandan meydana gelir. ancak filtre sistemi nedeniyle ikisi arasında miktarsal farklılık vardır.
    iyonlar önem sıralarına göre aşağıdaki gibidir.

    makro elementler :
    katyon ( na+, k+, ca++, mg++)
    anyon (cl-, po4-, so4-, hco3- sitrat iyonları)

    iz elementler :
    katyon (fe++, rb++, zn++, li+, cu++, ba++, co++, pb++, al+++, mo++, sn++, ct++, sr++, ti+++, mn++, ag+, v+++)
    anyon (f-, j-, br-, b, si, se )

    süt tuzlarının miktarları (mg/l)

    sodyum - 500
    potasyum - 1450
    kalsiyum - 1200
    magnezyum - 130
    toplam fosfor - 950
    inorganik fosfor - 750
    klorid - 1000
    sülfat - 100
    karbonat(co2 olarak) - 200
    sitrat (sitrik asit olarak) - 1750

    kaynak : tıktık

  • immanuel tolstoyevski'nin istanbul trafiğini bir nebze çekilebilir kılan icadı. her sabah bir podcast açıp bazen ufkumu genişletiyorum, bazen de kahkaha atarken buluyorum kendimi. ortak ahlak podcast'inde farelerin david hume okumamış olmasına değinmek ve cinsiyetçi lavuklara giydirmek suretiyle yarmıştır.

    yalnız babacım mevzuları 20 dakikanın altında tutmaya çalışırsan daha iyi olur. çünkü bazen yol bittikten sonra konu yarım kalıyor, hoş olmuyor. biz de insanız.

  • hedefli harcama yapmaya özen gösterin.
    buna düzen ekleyin.
    eğer ki gerçek anlamda birikim yapmak istiyorsanız para biriktirmekten daha çok düzenli harcama yapın.

    sabit harcamalarınız olsun. ekstralarınızı ayın ortasından belirleyin.

    bir sigorta fonu gibi mantaliteniz oldun.
    yaşadıklarınızı yaşamınıza göre endestekleyin fakat risk oluşturabilecek her durum için fonlanma yapın.
    yani; atıyorum 100 lira kazanıyorsunuz diyelim.
    100 liralık bir kazanç size neler yapmayı, ne gibi yaşam sunmayı belirliyor? yaşam kalitesindeki etkisi nedir?

    atıyorum kazandığınız bu miktarda ideallerinizi beliyorsanız muhtemelen en güzel telefonu, en iyi ayakkabıyı kullanıyorsunuzdur. bu süreçte aksesuar veya seçenekleriniz çoksa bunlar muhtemelen eskimeye açık, kırılmaya, dökülmeye, kaybolmaya da meyilli şeylerdir. alım gücünüz ortalamanın gerisinde olup. fakat; ben her şeyin iyisini kullanırım mantığını yaşıyorsanız eğer...

    işte burada fonlama devreye giriyor.
    yani aldığınız her şeyin bozulma, çalınma, kaybolma ihtimali için köşeye ayrı bir para atın.

    diyelim ki atmadınız ve para biriktiremiyorsunuz.

    ne oluyor bu sefer?

    telefonunuzun camı kırıldı diyelim. direk biriktirdiğiniz paradan alıyorsunuz.
    arabanızın motorunda sıkıntı var ya da sigorta zamanı geldi.
    direk biriktirdiğiniz paradan çekiyorsunuz.

    bu gibi seçenekleri yaşam kalitesinin üstünde tutarsanız arada paranızın yetmediği ya da yetişemeyeceği dengesizlikler ortaya çıkıyor bu sefer eksiye düşüyorsunuz hatta gümünüzü kurtaramıyorsanız bile.

    sonrada karta yükleniyorsunuz. sonrada eksi de olduğunuz için para biriktirme hırsınız hiç oluyor.

    o yüzden yaşam standartlarınızı iyi değerlendirmek istiyorsanız. ideallerinizi paranıza göre; paranızı hedeflerinize göre, hedeflerinizi belirlediğiniz düzene göre sıralayın.

    bunu çok iyi yaparsanız paranız artıya geçecek ve siz bunu fazlalık olarak gördüğünüz de harcamak yerine biriktirmeyi seçerseniz çok daha iyi güvence sahibi olursunuz.

    insanın köşe de parası olması, kendisini güven de hissettirir.

    bu da duruşu. özgüveni, ve doğru kararlar almayı yeğler.

  • - bes yil sonra kendinizi nerede goruyorsunuz?
    - 5 yıl sonrayı inanın bilmiyorum,ama 5 milyar yıl sonra gunes sistemi, andromeda galaksisi icine cekilerek yok olucak, dunyadan geriye sadece bir gaz, toz ve gazete kagidi bulutu kalacak. şimdi sizi, 5 dakikalığına da olsa, yaptığımız bu mülakatın anlamsızlığı, komikliği ve gündelik dertlerimizin zavallığı üzerine düşünmeye davet ediyorum. otherwise i' ll release the cobra.

  • töbe töbe. çok mal lan bu nasa.

    la tabi gidebilirdik. o yol yapılırken mıcırı, asfaltı kamyon çekmedi mi amk? greyder tesviye yapmadı mı?
    bunlar gittiyse araba da gider.