hesabın var mı? giriş yap

  • yine harika bir işe imza atmışlar. pazar günü oynanacak efes - banvit maçına kitap getirenlere bilet verilecek. kitaplar da ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilecek. tek şart, kitapların yıpranmamış olması.

  • bazen en olmadık yerde akla gelirler. hiç alakasız, aniden, böyle bir anda bundan beş yıl, on yıl, on beş yıl öncesinden annenizle babanız aranızda geçen bir konuşma aklınıza gelir ve ancak yıllar sonra anlam verirsiniz o konuşmadaki imalara. "çok yorgunum erken yatalım", "ben de yorgunum, yatıyorum, hadi oğlum yerine git sen de". tüylerim diken diken oldu yazarken bile... ne de safmışım. saat 20:00 p.m'de neyin yorgunluğu, neyin uyuması bu acaba günahkar bedenler???

    ya da ofiste (ofis: türkiye'de sözlük yazarlarınının yaşadığı yerlere verilen ad) aniden akla gelen liseden bir kız arkadaşın söylediği şey: "hafta sonu annemler yok. özge ve beril erkek arkadaşlarıyla bize gelecek, sen de gel, patates kızartırım". bakın burdaki genel imayı o zaman anlamamış ve ezgi'nin davetine sınıftaki en yakın arkadaşlarımdan yaşar'la gitmiştim. ama yıllar sonra ofiste anlayınca hayata isyan edesim geldi. ama yine de patates kısmı kafa karıştırıcı geliyor hala. onu niye söyledi lan acaba?

  • orada ankara büyükşehir belediye başkanı olarak türkiye cumhuriyeti'nin en yetkili kişisini karşılamak amacıyla bulunmaktadır, sıkıntı yoktur. bundan sonrası siyaset değil hizmet amaçlı olacaktır. çünkü ankara halkını temsil ediyor.
    daha 24 saat bile geçmedi başkan olalı hemen art niyetli olmayın.

  • hükümetin bizi mafyadan kurtarması gerekirken, mafya bizi hükümetten kurtarıyor; gazeteciler tetikçilik yaparken, tetikçiler gazetecilik yapıyor.

  • ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.

    ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık

    turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.

    türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.

    edit:

    resmi açıklama gelmiş

    antalya valiliği

  • “kutsal kitaplarda çokça adı geçen ‘şeytan’, gerçek dünyada size ahlak dersi veren bir yobazdan başka bir şey değildir.” friedrich nietzsche

  • bu dunya kupasinin elemelerinde tam bir skandal yasanmistir ayrica. fifa afrika/asya elemeleri diye * bir sey yaratmis, malum nedenlerden etiyopya ve kore cumhuriyeti girememistir bu elemelere. elde kalmistir 9 takim; bunlardan cin cumhuriyeti "biz endonezya ile oynamayiz" demis, boylece 8 takima inilmis, ceyrek final tarzi mucadeleler baslamistir. (2'ser takimdan 4 grup biraz sallama bir durum tabii) cin halk cumhuriyeti endonezyayi gecmis, turkiye "ben israil'le oynamam lan" demis ve elenmis, kibris "ben oynamiyorum arkadas" deyip cekilince misir yari finale cikmis, sudan da suriyeyi gecmistir.

    yari finalde endonezya "arkadasim israil'e gitmeyiz biz, tarafsiz sahada oynayalim yoksa cekiliriz" demis, fifanin buna yaniti "cekilirseniz ekim'e kadar" olmustu. ekim ayinin gectigini farkeden endonezya "cekildik o zaman" deyip onurunu korumus; israil milli takimi oyunculari da "lan gene bosuna kamp yaptik .mina koyayim" diye homurdanarak finale kalmanin sevincini yasayamamisti. diger yari final musabakasinda ise misir cekilmis, sudana "hasktir lan finale ciktik" demek kalmisti.

    final maci ise apayri bir hikaye. soyle ki, "bizim turkiye ve endonezya'dan neyimiz eksik lan" diye dusunen sudan, "arkadasim oynamiyom lan ben israile karsi deyince" israil otomatikman dunya kupasina gidecekti. lakin hem israilli oyuncularin "lan bosuna kamp yapacaz diye goturuyonuz, beni colugumdan cocugumdan ayri koyuyonuz, dunya kupasi da boyle olursa ben gitmiyom lan" diye isyan bayragi acmalari, hem de fifanin "ya biz bir bok yedik, hem de cok fena yedik, temizlemek icap eder" diye dusunmesi sebebiyle, "hocam duuuuuur, statu degistiriyoruz" anonsu gelmisti. fifa amcalar "arkadasim, simdi kura cekiyoruz, avrupa elemelerindeki grup ikincilerinden biri israil'le final maci gibin birsey oynayacak, kazanan gider" diyip torbaya girismis, belcika diye bagirmislardi. fakat onurlu belcika "tasak mi geciyonuz lan bizimle" diyerek s.ktiri basmisti. "olsun lan daha 8 takim var" diye teselli bulan fifa, bu sefer galler diye bagirmisti. gallilerde onur denen sey gezmediginden ve de dunya kupasi'na ilk defa katilabileceklerinden mutevellit britanyali rahatligi ve vurdumduymazligiyla "aye aye aye" diyerek hevesle kabul etmislerdi bu ikinci sanslarini.

    neticede galler israil'e halk tabiriyle "orda 2 burda 2" ittirmis, israil gol atamayacak kalibrede bir takim olarak dunya kupasina katilmaktan ve rezil olmaktan kurtulmustu. gerci * galler gruptan cikmis, ceyrek finalde brezilyaya tek golle boyun egmisti.

    edit: fifa baslayip uefa bitirmisiz, oztokyolu sag olsun duzeltti.

  • tam tersini yaşamış biri olarak imrendiğim şeydir. bir gün taso oynuyoruz neyse bi arkadaş geldi "ben de oynicam ama tasom yok bana satar mısın?" dedi. benim cepler de dolu. tasodan para kazanacam falan. sonra çocuk: "ama yanımda para yok annemden alınca veririm" dedi. kabul edip 4 tanesi 250 bin liraya anlaştık. neyse oynuyoruz bu çocuk 4 tane tasoyla benim elimdekilerin hepsini tabiri caizse üttü. anasının dini demeyin gerçekten öyle oldu. sonra "hani ben senden 4 tane borç almıştım al onları veriyorum" dedi. bir daha oynadık o 4 taneyi de üttü. kaldık öyle s.k gibi ortalıkta. böyle bir talihsizlik yaşamışımdır hiç unutmam.