hesabın var mı? giriş yap

  • sorites paradoksu, yığın paradoksu olarak da bilinir. esası dilin nesneleri sınırları ya da miktarları ile belirleyen bir yapıda olduğu inancını sorgulamaya dayanır. "kimlere kel deriz?", "saat kaçta çok geç olur?", "tepe ile dağ arasındaki fark nedir?" gibi exact sınırları olmayan amma velakin kullandığımız dil içerisinde sık sık başvurduğumuz bu kavramlar(nitelemeler) bizi net ifadelerden uzaklaştırır. örneğin bir kamyon dolusu kum gördüğümüzde, miktarının çok fazla olduğunu söyleriz, peki ya içinden bir zerre kumu alırsak ne olur? kesin olan birşey vardır ki, demin belirttiğimiz çok fazla miktardaki kum artık bir adet de olsa azalmıştır. ama yine de biz onun çok fazla miktarda kum olduğunu söyleriz. halbuki mantık bize bir şeyden bir şeyin çıkması neticesinde, miktarın azaldığını ve onu eskisinden daha az olarak nitelendirmemiz gerektiğini buyurur. sonuç olarak mantık, bu tarz yargılarımızı kapsayacak kadar faydalı bir araç değildir. bu paradoksta asıl olarak bu sorun ortaya çıkarılmak isteniliyor.

  • annem, babam uzun yıllar babaannemle yaşadılar. ben ilkokul 1'deyken dedemin sayesinde yapılan kendi evimize taşınmıştık. babam çok iyi bi işte çalışmadığı için mahalle bakkalına borcumuz baya birikmiş. babam bi gün işten geldi, banyo yapacak ama evde sabun kalmamış. evin en küçüğü olduğumdan bizimkiler beni bakkala yollayıp git bi kalıp hacı şakir al da gel dediler. neyse gittim bakkala, veresiye bi kalıp sabun alacağım dedim. bakkal da akrabamız, zaten mahallede herkes birbirinin bi şeyi, tipik karadeniz köyü işte. adam yok veresiye sabun mabun, önce borcunuzu ödeyin deyip yolladı beni. pislik herif. çocuk halimle nasıl utanıp bozardim. kafam yerde çıktım bakkaldan. ben içerideyken birisi sandalyede oturuyordu, ama o mahcubiyetle kimsenin yüzüne bakamadım tabi. meğer babamın amcasıymış. ben çıktıktan sonra kötü bakkala sormuş bu kimin kızı diye. babamın ismini duyunca bi kalıp sabunu kendisi alıp bi çocukla peşimden eve göndermişti.
    daha dün gibi, ama üstünden yıllar geçti. bayram için memlekete gittigimde onun da mezarını ziyaret edip yine bu olayı yad ederek rahmetle anmıştım kendisini. huzur içinde uyuyordur umarım. geride böyle güzel anılar bırakmak, kalp kırmadan, ah almadan yaşamak ne güzel olmalı.
    baki'nin de dediği gibi "baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş ", bizlere de hoş bir sada birakmak nasip olur umarım.

  • 1993-94 eğitim öğretim döneminde ilkokula başlamıştım babam hergün 500 lira verirdi. simit ise 1000 liraydı. hacı abi diye bir adam vardı simit satardı ilk teneffüs okulumuz çok küçük kantini olmayan bir okul olduğu için sadece simit alabilirdik. hacı abi ilk zamanlar bana yarım simit verirdi. sonraları ise vermemiş, geri kalan yarısını satamıyorum kimse senden başka yarım simit almıyor demişti. bende bana göre fazla harçlık alan arkadaşlarımla ortak simit alır arkadaşa aldığım simitten yarısını verirdim. benim sayemde bir buçuk simit yiyen çok arkadaşım oldu. ikinci dönem 500 lira tedavülden kalkınca çok sevinmiştim. çünkü babam artık bana 1000 lira veriyordu. ama simit 2500 lira olmuştu. enflasyonu daha 7 yaşında tatmışım. şimdi ne zaman simitçi görsem fazla fazla alır etrafımdaki çocuklara veririm. belki ceplerinde sadece yarım simit parası vardır diye.

    edit; imla.

  • debe editi: destekci arkadaslara tesekkur ederim, fumeci, ticaret bakanligi ve kadikoy belediyesi ucgeninde isi cozmeye calisacagim, gelisme oldukca burayi editleyecegim.

    istanbul'da goztepe medical park yanindaki fabrika satis magazasinda yasanan hadise.

    aslinda olayi daha da ilginclestiren kisim su; itimat gramaji belli olan ambalajli fumeci smokehouse urunlerini satiyor ve urunlerin uzerinde zaten acik acik gramaj ve barkod yazarken bu urunu alip tekrar tartidan geciriyorlar.

    bu duruma itiraz ettigimde kasaplar dahil zaten her yerde boyle oldugunu iddia ettiler. tarttiklari tabagin darasinin hesaba katildigini, ufak gramajlarin es gecildigini soylediler. ufak gramaj diye bahsedilen sey yaklasik 10 gram, aldigim sarkuteri urunu ise 97 gram.bu da görsel.

    bir kiloda az gibi gozukse de bu miktarda hesaba arti %10 civari yansiyor. paketli urunu almayip kestirmek istedigimi soyledigimde yine fark etmeyecegini, bu sekilde tartilacagini iddia ettiler.

    fumeci smokehouse urunlerini kendisinden daha pahaliya tabii ki satabilirler, buna bir itirazim yok ancak gerek hazir ambalajli urunun tekrar tartilmasi gerek sifirdan kestirsem bile ayni gramajin eklenecegini iddia etmeleri bana biraz ahlaksizlik boyutunda geldi, yine de emin olamadim.

    tuketici hakem heyetine basvurmayi ve fumeci smokehouse ile iletisime gecmeyi dusunuyorum. tecrubeli yazarlarin yesillendirmelerine ve konuya dair aydinlatmalarina da acigim.

    pesin edit: "baska yerden alsaydin madem, neden buradan aldin" diye soranlar olabilir. magazada cigirtkanlik yapip "fotosunu cekiciim bunun sizi sikayet ediciim" demek istemedim, aldim ve pasa pasa evime gelip cektim.

    edit 2: fumeci'nin urunlerini carrefour ve itimat'tan daha kucuk diyebilecegim baska yerlerden de temin ettim, kimse tartmadi, uzerindeki barkodu okuttular.

    edit 3: tuketici hakem heyeti yerine zabita ve belediyeye basvurmam tavsiye edildi. dogru, su an 10 liramin pesinde degil 10 liralarin pesindeyim. 175'i aradim, bu tarz seyler icin e-devlet uzerinden haksiz fiyat artisi sikayet bildirimine yonlendirildim o da henuz yanit vermiyor. ayrica fumeci'ye de yazdim. gelismeleri yazacagim.

    edit 4: fumeci satis muduru ile irtibata gectim, cok ilgili davrandi uzun uzun konustuk oncelikle kendisine tesekkur ederim. pazartesi itimat ile konuyu goruseceklerini belirttiler, yapilanin yanlis oldugunu onayliyorlar.

  • başlık: iran kedisi aldım yardımmmm beyleerrrrr

    1-eve şeriat geldi amk kimse evde açık gezemiyo. misafir falanda hoşlanmıyo hiç. sürekli amerika aleyinde sloganlar atıyo :(

    2-bende van kedisi aldım düşün halimizi gecenin 4 de zılgıtla uyanıyorum

    3-bursa kedisi aldım her yerde miyavlıyor amk