ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 saatte 10.000 entry girilecek başlık
-
ölmesi.
ozan güven'in aylık gelirinin 5 bin lira olması
-
kpss'ye biraz çalışsa kapağı devlette iyi bir memuriyete atsa bir tık fazlasını kazanırdı. bu devirde 5bin ile geçinmek zor allah yardımcısı olsun.
üniversitedeki bölümlerin tek cümlelik özeti
-
fransız dili ve edebiyatı: "amelie'yi izledin mi?"
dekolte bluz giyip göğüs çatalını elle kapatmak
-
ahlâksızca bir hareket; zira karşıdaki insanı rahatsız eden bir tavır bu. böyle bir olayda kendimi çok kötü hissediyorum; durduk yere bir nevi sapıkmışsınızcasına bir karşılık görmüş oluyorsunuz çünkü.
inanılmaz tesadüfler
-
iki abd baskanıyla ilgili inanılmaz tesadüfler * için buyrun:
abraham lincoln'un kongreye secildigi yil 1846.
john f. kennedy'nin kongreye secildigi yil 1946
abraham lincoln'un abd baskani oldugu yil 1860.
john f. kennedy'nin abd baskani oldugu yil 1960.
her iki baskan da bir cuma günü suikasta kurban gitti.
her iki baskan da baslarina isabet eden kurşunla öldü.
lincoln'un sekreterinin soyadi kennedy idi.
kennedy'nin sekreterinin soyadi lincoln idi.
lincoln ve kennedy güneyliler tarafindan öldürüldü.
lincolnve kennedy'nin koltuguna güneyliler oturdu.
yerlerine gelen baskanlarin soyadlari johnson'di.
lincoln'den sonra baskan olan andrew johnson'in dogum yili 1808'di.
kennedy'den sonra baskan olan lyndon johnson'in dogum yili 1908'di.
lincoln'u vuran john wilkes booth'un dogum yili 1839'du.
kennedy'yi vuran lee harvey oswald'in dogum yili 1939'du.
iki suikastcinin de üç ismi vardi.
iki suikastcinin de isimlerinde 15 harf vardi.
lincoln, ford theater isimli bir tiyatroda vuruldu.
kennedy, "ford" marka bir otomobilde vuruldu.
lincoln'u vuran tiyatrodan kacti, bir depoda yakalandi.
kennedy'yi vuran depodan kacti, bir tiyatroda yakalandi.
her ikisi de davalari baslamadan öldürüldü.
ve son olarak... lincoln ölmeden bir hafta once maryland monroe'daydi.
kennedy ölmeden bir hafta önce marilyn monroe'ylaydi.
crash bandicoot
-
süper bir oyun. ya aslında bu oyun değildi, başka bir dünyaydı. araba yarışı vardı, team race, crash bash diye tunruvalı olanı vardı, dr neo cortex vardı, onun gibi psikopat dr. n. gin. vardı, crash'in kardeşi uyuz coco vardı, çok komikti, tempo bir an olsun düşmüyordu. çok güzel düşünülmüş detayları vardı. saatlerce oynadığımızı bilirim, yemek yemeyi unuttururdu. uka uka ve aku aku'nun ortaya çıktığı an oyunun hızlanması, o müzikler, o tropik adalı olan en güzeliydi. günlerce uğraşıp 3. adaya geçtikten sonra birden cd'nin bozulması üzerine yıkılmıştım.
aradan yıllar geçti, kazık kadar insanlar olduk kuzenimle oturduk bunu oynadık geçen yaz, üşenmeden kurduk emektar playstationu, sabah başladık, akşama kadar sadece arada denize girmek için evden çıktık, dönerken cips aldık. tropik adalı cd bozuktu zaten. crash bash'in bazı turnuvaları da çalışmıyodu. araba yarışı vardı bi tek elimizde ama olsun. nostalji filan güzel şeyler bunlar.
metroda kızın telefonunu alıp oğluna veren teyze
-
kızın bunu rahatsız olduğundan değil de 'uff hrks bni svio' tarzı ile paylaşması, doktor olduğunu gözümüze sokmak için steteskoplu profil fotoğrafı tek bir şeyi ifade ediyor.
(bkz: kezban detected)
babayla yapılan bilgisayar diyalogları
-
- ne oynuyorsunuz öyle ?
- basket baba, ben yeniyorum oglunu...
- verin biraz da ben oynayayim bari...
- baba cok heyecanli, ya sonra oynatiriz seni...
- olm iki dakka oynayayim, neymi$ merak ettim
- babaaaaa
- bu yüzden gelmiyorum, ilgilenmiyorum i$te, sizin gibi ewlatlarin ben anasini... nerde annen ?
22 şubat 2016 beşiktaş gençlerbirliği maçı
-
gol ile arasında 3 dakika olduğu için gözlerden kaçtı. 1-2 kişi yazmış sadece.
61. dakikada, trabzon'un dakikasında beşiktaş taraftarı ''futbolun katili türk hakemleri'' diye bağırdı; liderliğini, şampiyonluğunu kenara bırakıp. dün 7 kişi kalan takıma oley çekip, üç üç üç diye bağıran adamların örnek alması gerekiyor.
maçın en önemli detayı buydu bence.
network
-
göründüğünden çok daha fazlasına sahip bir film. ince ince işlenerek izlenmeli. medya, filmin çekildiği tarihlerde şimdiki kadar azmamıştı. film daha çok anti-ütopya tadında çekilmiş. tuhaf bir şekilde ironi barındırıyor aynı zamanda. televizyona bağımlılığın kölelik olduğunu yine televizyondan duyuruyor network mesihi. bu sefer de insanlar bu mesihi izlemek için ekran başına kilitliyorlar kendilerini. ama günümüz medya ağının filmde anlatılan ile hala aynı olması ilginç. bir şeyler aranmalı bazı yerlerde sanki. ufaktan bi kıllanılmalı.
türk usulü kocamı aldatıyorum şakası
-
iğrenç, varoş, pespaye bir şaka ve boşanılması gereken sefil bir kadın.
9 temmuz 2017 istanbul maltepe adalet mitingi
-
adını bilmediğim, babasıyla birlikte "boyun eğme" tshirt'üyle yürüyen kk'nın oğluna bakıyorum sonra bilal erdoğan'a...
kocasıyla birlikte yürüyen ve ," eşi olarak değil bir birey olarak yürüyorum " diyen boynunda yaşmağı,sırtında düz yeşil tshirtüyle selvi hanım'a bakıyorum sonra emine erdoğan'a...
"adalet pankartı, atatürk posteri ve türk bayrağı dışında hiç bir şeyle gelmeyin, bu bir parti mitingi değil, herkesin adalete olan ihtiyacı için yürüyorum" diyen kılıçdaroğlu'na bakıyorum sonra, "biz lütfettiğimiz için yürüyebiliyorsunuz" diyen, herkesle ama herkesle kavgalı erdoğan'a bakıyorum...
umarım bu ülkeye, umut, huzur, güler yüz, hoşgörü ve adalet hakim olur diyorum.
şüphesiz ki türk siyasi tarihinin en büyük hareketlerinden biridir. ayağınıza, aklınıza sağlık...
jan vesely
-
yukarıda bir arkadaş söylemiş iyi gün dostu diye. hemen hemen öyle bir oyuncudur vesely. iskeleti oturmuş bir takımda fark yaratır. çok iyi tamamlayıcı oyuncudur. hiçbir zaman esas oğlan değildir. yanında tamamlayıcı bir oyuncu varsa parlar da parlar ama tek kalırsa tüm defoları göze batar. çok maç kazandırır ama şampiyon yapmaz. her sene 1.5-2 ay temiz sakatlık yaşar ardından 1-1.5 ay da toparlanma süreci derken sezonun hemen hemen yarısında off'dur kendisi. oynadığı sürelerde de istikrarsızdır
şimdi burada vesely'yi fazla gömmüş gibi görünebilirim. ben burada vesely'nin olumsuz özelliklerini saydım ve bunlar haricinde mükemmel bir oyuncudur. ancak sorun şu : vesely'nin böyle özellikleri varken oynadığı 8 sezonun 6'sında esas oğlan muamelesi yapan yönetimi suçlarım ben. el şampiyonu olduğumuz sezon udoh ile çok iyi bir ikili oluşturmuştu. her sene alınan uzunlardan tek beklentimiz vesely'yi dinlendirmesi oldu. bu durum da vesely'yi gerek fiziksel gerek de mental olarak çok yıprattı.
gitmesi iyi mi oldu? vesely'nin yanına en az onun kadar iyi bir oyuncu alınsaydı üzülürdüm. ama yine boş beleş adam alıp vesely'yi bel bağlayacaklarsa gitmesi hem bizim hem de onun için hayırlı olacaktır.