hesabın var mı? giriş yap

  • yoğun yaşadığım çarpıntıların sebebi olan bağımlılık. sabah iş yerinde ilk iş 500 ml demliyordum bir saatte bitiyor soğusa da içiliyor gavurun malı. öğle yemeğinden sonra bir beşyüzlük daha deviriyordum. arada toplantı filan olursa bir iki fincan da öyle gidiyor. günde bir litre garanti yani. derken ardı arkası gelmeyen çarpıntılar başladı. panik atak krizleri geçirdim. testler holterler sonucu bir sorun çıkmadı. stres sıkıntı psikolojik dedik. sonra kendimi gözlemledim ne yaparsam oluyor bu diye. kahveyi kestim çarpıntıdan kurtuldum. abartmamak lazım benim gibi. bir süredir hiç içmiyordum şimdi günde bir iki fincan içiyorum bir sorun yok. ama kokusu yeter yahu. çok seviyorum kendisini.

  • 2011'in mayis'i.. tib'den eksi sozluk'u kapatma emri cikiyor. ortalik biraz karisik. her kafadan bir ses.

    olay butonu hep yesil.

    4 mayis 2011 - #23338165
    5 mayis 2011 - #23363517
    7 mayis 2011 - #23395635
    8 mayis 2011 - #23407952

    bu entry'deki birkac cumleye dikkat:

    ''...daha kalabalık bir internet kullanıcı grubuyla katılmak. bu yüzden hepinizin (evet sen dahil) orada olması lazım...''

    ssg'nin burada bahsettigi kisiler sen, ben, antik'i bugunu kullanmayanlar falan. (evet sen dahil)

    9 mayis 2011 - #23416679
    11 mayis 2011 - #23447436 (bizden oneri bekleniyor. hani su an hicbir talebi ve onerisi siklenmeyen bizlerden)
    12 mayis 2011 - #23465436
    12 mayis 2011 - #23468031
    12 mayis 2011 - #23468497
    13 mayis 2011 - #23485966

    sonrasinda dusunen hayvanin onde gideni de bir seyler yazip kafamizi utulemis. ben ozellikle ssg'nin olaganustu cabasini gostermek istedim.

    ***

    konu, eksi sozluk'un kapanmasi olunca, sozluk yazarlari can ciger kuzu sarmasi. onerileri dikkate alinan onemli kisiler ve olay butonu surekli yaniyor. aciklama ustune aciklama yapilabiliyor.

    konu, o pek kiymetli yazarlarin basit talepleri olunca, olay butonu hic yanmiyor. taleplerin karsilanmasini geciyorum... karsilanmasa da olur. ancak, o gun o yuruyus'te ssg'yi yalniz birakmayan yazarlara, ssg bugun tek cumlelik bir aciklama yapmaktan dahi kaciniyor.

    bakalim... devran donuyor nasil olsa...

    sunu ek yapalim: ssg ile ilgili yazilan her entry'den sonra devreye giren ''adam sozlugun sahibi'' refleksine eyvallah. evet, ssg sozlugun sahibi, dusuneni, tasarlayicisi ve sairesi. ancak biz de(yazarlar) kendi sozumuzun sahibiyiz. biz de iki lakirdi edelim arada musadenizle.

  • vay beee… ülkede yabancı olduk, ırzımızı namusumuzu serefimizi koruması gereken kamu hizmetlisinin attıgı tehdit mesajına bak.. bu ülke kimlere kaldı..

  • fantastik bir liste. domuz eti diye alınan sucuğun içinden kanatlı eti ve dana eti çıkıyor, normal dana eti diye aldığının içinden domuz eti.

  • yunanistan sınırını açacaksın
    afganları surileri pakileri avrupaya göndereceksin.
    yunan askeri bunları vurdukça canlı yayında insanlık dramı olarak yayınlayacaksın.

    --- spoiler ---

    nüfusunun 5' te 1'i mülteci besleyen türk ekonomisi sonunda battı. daha iyi yaşam şartları için avrupaya gitmeye çalışan mülteciler yunan askeri tarafından öldürülüyor.
    --- spoiler ---

    burdan devlette yetkililere söylüyorum. bak bu tarz propagandayı yapacak ingilizce bilen az biraz kafası çalışan adamınız yoksa ben gelir hallederim.

  • başıma bir şey gelse de gelmese de söylemek istiyorum.

    sosyal medyayla yatıp sosyal medyayla kalkan, her anını paylaşan, ilgi ve beğeni budalası, takipçi hastası kadın.

    böyle bir kadınla evlenmek yerine en kral vpn'in parası neyse verin premium üyelik alın.

  • derhal bir bmw, mercedes sahibi olmak. hadi o olmadı audi bari olmalı. o da şık duruyor.

    ondan sonra yapacağı her hareket nasılsa iyiye yoruluyor.

  • 2 sezon 3. bölümünde geçen bir diyalog..

    özlem kelimesinin tanımı bundan daha güzel nasıl yapılırdı bilemiyorum..

    tony: insanlar lisayla yapmayı özlediğim şeyleri yaparsam kendimi iyi hissederim sanıyorlar. ama asıl noktayı kaçırıyorlar. lisayla bir şey yapmayı değil, onunla hiçbir şey yapmamayı özlüyorum. anlıyor musun? sadece evde oturmak mesela, dışarı çıkmadan, bir şey yapmadan, hatta konuşmadan. sadece onun orada olduğunu bilip öyle oturmak. bazen kafamı çevirip sadece ona bakardım.

  • kendi kendine pedikür yapıyor olabilmesi ihtimali yanında pedikür yapacak alet edevat alamayacak kadar dar gelirli olabilir, türkiye'de yasayan milyonlarcası gibi pedikürü düşünemeyecek kadar yorucu imkansızlık dolu bir hayatı olabilir ve hatta pedikür nedir onu bile bilmeyebilir. günde 18 saat çalışıyor olabilir, gündelikçilik yapan 5 çocuk annesi olabilir, 14 yaşında daha hayata dair birşey öğrenemeden bir adamın 2. karısı olmuş olabilir, ilkokulu bile bitirmemiş olabilir ve hatta okumayı bile bilmeyebilir. çok mu abarttım sizce? o zaman siz de yaşadığınız ülkeye gözlerinizi kapatmış bir hayal dünyasında yaşıyor olabilirsiniz...