ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atm'den pentagon'un dosyalarına girmek
-
türkiye'deki çoğu atm kullanıcısının yapabildiğini düşündüğüm eylem. atm'den yapılan işlemlerde -hele ki böyle kredi kartı ödemesi gibi işlemlerde- insanımızın yüzünde oluşan o "mavi kablo mu kırmızı kablo mu?" gerilimini başka türlü açıklayamıyorum. ben 50 ytl çekmek için vakıfbank atm kuyruğunda -10 derecede beklerken, önümdeki adamın "pentagon 'un taliban'a uzun menzilli füze satışı" başlıklı şok dosyaları incelediği düşüncesi şu soğuk günlerde benim için sıcak bir teselli oluyor. allah hepinizin belasını versin... dondum lan dondum...
tl için hazırlanmış modern banknot tasarımları
-
orhan okay tarafından üzerinde epey kafa yorularak hazırlanmış ve detaylandırılmış çok şık tasarımlardır.
farkındalığı yüksek olan bireylerin yalnızlaşması
-
bu ikisi arasında kesinlikle doğru orantı vardır. farkındalığınız ne kadar artarsa o kadar yalnızlaşıyor ve kafa dengi insan bulmakta zorlanıyorsunuz. etrafınızdaki insanların yaptığı çoğu şey boş ve anlamsız gelmeye başlıyor. hatta dönüp geçmişinize baktığınız zaman kendinizin de ne kadar boş birisi olduğunuz yüzünüze tokat gibi çarpıyor ve zamanında ben de dışarıdan böyle mi gözüküyordum diye kendinizle ufak bir çatışma yaşıyorsunuz.
fakat bu durumun en güzel yanı ise bu durumun farkına varmış olmanız. işte tam bu farkındalık noktası sizin yalnızlığınızın kesiştiği nokta oluyor. bundan sonra hayatınıza alacağınız insanları adeta bir elekten geçirir gibi sorgulamaya başlıyorsunuz.
sizi mutlu ve mutsuz eden şeyleri daha net ayırt edebiliyor, hangi tarzda insanların size iyi hissettireceğinin ayrımını daha iyi yapabiliyorsunuz.
insanın kendisine yapabileceği en iyi şeylerden birisi budur. farkındalığınız arttıkça kendinizi daha iyi tanıyor ve aslında etrafınızdaki insanlarla çok yüzeysel ve saçma ilişkiler kurduğunuzun farkına varıp kendinizin kıymetini daha iyi biliyorsunuz. bu durum da beraberinde güçlü olmayı getiriyor.
çünkü sahte ilişkiler yerine kaliteli ve bilinçli bir yalnızlık her zaman daha iyidir.
pewdiepie
-
o söylediği şey bir nefret kelimesidir. o kelimeyi kimin kullandığına bakılır. eğer siyahsan veya siyahların hakları için çalışmışsan kimse altında art niyet aramaz, ki louis ck’in kullanması bile çoğu kişiyi rahatsız etmiştir. öte yandan benim gibi, siyahların hakları için kılını kıpırdatmamış birisi bu kelimeyi kullanamaz. pewdiepie gibi ırkçı bir şebeğin kullanması ise tamamen ırkçılığındandır.
orta asya'dan göç etme bir efsanedir
-
"bir efsaneydi efsaneydi kavimlerce göçüyor olmak
aral gölünden çıkıp maveraünnehire dokunmak
derebeylik üstüne, derebeylik yıkmak
bir efsaneydi kavimlerce göçüyor olmak..."
ahmet kaya şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
iki damla gözyaşımla
satıldım pazarlarda
kırdılar yüreğimi
kırdılar azarlarla
sürgünlere yolladılar
sabah dörtte yağmurlarla
ben yandım,
siz yanmayın allah aşkına
(bkz: 11 şubat 1999 mgd ödül gecesi)
ötv kalkarsa arabamın değeri düşer
-
köleliğin birden kaldırılmama nedeniyle benzer durum. parayla satın almış kişiler köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıyordu.
fayda etmedi tabi. insanı köleleştirmek de bir mala %200 vergi koymak da zulümdür ve her zulüm eninde sonunda biter.
gurme kılıklı yiyicilerden gına gelmesi
-
debe editi : bazı entrylerde görünce aklıma geldi, atladığım bir şey olmuş. bu yemekler için şehir ve hatta ülke dışından dahi geliyorlarmış. (!) bırak ülke, şehir ve ilçeyi, bir öte mahalleden bile gelinmez.
peşin edit : şimdi bazı arkadaşlar "bu insanlar zaten kendilerine gurme demiyor ya da gurme olmak gibi bir iddiaları yok." diyebilir ama videolarının başından sonuna kadar olan her anına bakarsanız "gurme gibi davranmaya çalıştıklarını" görebilirsiniz.
margarin, eritme tost peyniri ve tavuk sucuğundan yapılan tosta şifa(!), salça ve ayçiçeği yağından yapılan karışıma özel sos, tavuk döner, akciğer kavurma ya da şişe takılan her kıymaya* olağan üstü methiyeler dizip her seferinde "böylesi yok!" diyen bu insanlardan size de gına gelmedi mi? (liste uzadıkça uzayabilir, uzatmıyorum.) gurmesi (!) bir dert; yapanı&satıcısı bir dert. şaklabanlık ve soytarılıkların havada uçtuğu, zerre gerçeklik, samimiyet ve farkındalık içermeyen bu insanlar ve videolarından size de bıkkınlık gelmedi mi? adamlar her an ve her platformda karşınıza çıkıyor, her yeri öyle bir sarıp sarmalamışlar ki, hiçbir şekilde kaçışınız yok.
şimdi dikkat ederseniz bu videoların genelinde iki tema işleniyor. salaş mekan ve acımamız ve acındırmamız istenilen insanlar. salaş demek, "kirli, isli&paslı, hurda, leş, derme çatma, el arabası " vs. demek değil, şatafat ve gösterişten uzak demektir. ayrıca emek sömürüsü altında acımamız istenilen bazı insanların vergi vermedikleri ve sağlığımızla oynadıkları gerçeğini hiç dile getirmiyorum. bu insanlar ve mekanlar konusunda gerekli tedbirleri almayan bakanlıklar ve belediyeleri zaten allah'a havale ettik.
şimdi gelelim bu insanların yaptığı en büyük tahribata. ne mi? elbette, çok çok uzun dönemler dünyanın sayılı mutfaklarından olan türk mutfağını getirdikleri nokta ve küresel olarak kaybettiğimiz imaj kaybı. artık dünya insanı türk mutfağı deyince bu insanları ve videolarını görüyor. sonra da "şurada burada böyle araştırmalar yapılmış, türk mutfağı bilmem kaçıncı sırada çıkmış, bu nasıl olur!" vs. gibi cümlelerle kendimizi aldatmaya çalışıyoruz. aslında her şeyin apaçık bir şekilde ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama kendimize konduramıyoruz.
velhasıl, durum böyle. son olarak malum şeytan üçgenimizi de buraya koymadan olmaz değil mi?
(bkz: fahiş zam + gramaj düşürme + kalite bozma)
son söz : ulan bir şeyi de beğenmeyin be! birine de çıkıp kötü deyin. derler mi? demezler. *
israil ürünüdür lütfen satın almayınız
-
sen neden marketine koydun diye bir kişi bile sormaz şimdi buna.
evde gram huzur olmaması
-
müthiş türk aile yapısını örnekleyen bir ifade.
ilgisiz bir baba, vizyonsuz bir anne ve bu ikisinin arasında sıkışıp kalan ufku dar çocuklar.
bu insanlar niçin böyle bunun da sebepleri var mutlaka.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
philadelphia'da zenci mahallesinde tutulan evde, mahallede herkesin zenci-musluman olmasi. siyah siyah kadinlarin turbanla tesetturle simsiyah gezmesi, 5 yasinda kizlarin bile bas ortusu takiyor olmasi. asil dumur olaya geleyim, banyo havalandirmasindan yan evdeki banyoda yasananlarin isitilebilmesi. bir gun dus alirken komsu bay zencinin de o esnada dus aliyor olusu, adamin dus alirken ezan okumasi. ezan okurken allahu ackbar yeaaah diye bagirmasi, ezana rnb cover cekmesi. ezani duyan musluman kulturlen yetismis bunyenin elindekini birakip, lan herif rnb de olsa ezan okuyor ben burda neler yapiyorum diyip vicdana gelmesi, ve mevzu tamamlanmadigi icin akabinde yumurtaliklarda olusan feci agri.
edit: mla
doktorlara 5 bin tl zammın durdurulması
-
hastanede doktora karşı sesini çıkaramayan, yakınlarına randevusuz baksın diye doktora el pençe duran tekniker gelmiş burada doktorlar zam alamayacak diye keyifli keyifli ışık hızıyla başlık açıyor.
doktorlar kendine yetecek parayı bulur da senin bu fakir ruhun asla doymaz.
resmen doktorla 2 senelik eğitim almış adamı bir görüyorlar. birinin yokluğu var birinden atanmayı bekleyen binlerce kişi var.