ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçede en kıl olunan ifade
-
(bkz: çıldırıyorum)
bu aralar sosyal medyada neredeyse her videoyu bu başlık altında servis ediyorlar.
niye çıldırıyorsun güzel kardeşim noluyor.
döküm demir tava
-
amazon'da indirimde görünce alayım dedim. çünkü bu devirde bir şeyi aldın aldın, alamadın haftaya 2 kat fiyata ulaşır ki benim ürün de 1.5 katına ulaştı. ne zaman kullanırım bilmiyorum maksat yatırım.
ürünü şöyle bir sudan geçireyim kaldırım dedim ardından. suda gezdirip koydum kenara. sularını silmedim. ardından döküm uzmanı bir arkadaşım geldi. tava aldım falan derken şöyle bir inceledi. sen bunu kurulamadan mı koydun dedi.
he dedim. ıslak ıslak bıraktım tezgahın üzerinde.
olmaz dedi. bak asma yeri paslanmış.
what dedim, alıp elime baktım hakikaten öyle olmuş.
sonra döküm uzmanı arkadaşım tavayı ilk kullanımdan önce yağlayıp fırınlamak lazım, refika'yı aç izle dedi.
açtım izledim. ardından başka bir teyzenin videosu otomatik olarak başladı. o kadını da izledim.
sonra dediklerini harfiyen yaptım. tavaya zeytin yağı döktüm. sonra fark ettim ki yemek yapmıyorum sadece yağlayacağım. ama yemek yapar gibi yağ dökmüşüm.
döktüm bir kere diyerek tavayı pasta fırçası gibi fırçayla güzelce yağlıyorum. 40 pınar yağlı güreşçisi gibi oldu tava. ellerim kollarım sıçrayan yağlarla dolu bu arada.
altını üstünü deliklerini bir güzel yağladım. sonra fırına attım.
pişirdim tavayı. fırından yanık dumanlar çıkmaya başladı. teyzenin videoda duman çıkar camı kapıyı açın diyordu.dediklerini yaptım. 20 dakika yağlanmış boş tavayı pişirdim bir güzelce. çıkardım bir saat sonra fırından elim yanmasın diye korkarak tutuyorum.
tava bir parlamış ama nasıl. fırının da içine sıçmış tabi bu arada. her tarafı yağ.
aldım sonra tavayı yıyakayım dedim biraz. çok da yıkamamak lazımmış çünkü. mutfak malzemesi değil sanırsın tapılacak bir nesne gibi anlatıyor herkes videolarda vs.
fazla incitmeden yıkamaya çalışıyorum tavayı. ama yağ o kadar çok ki. ne kadar suya tutsam durulanmıyor. detarjana geçtim. haldur huldur yıkıyorum. en sonunda ağır yağ katmanı çıktı. elime o mat demir gelir gibi oldu. hah dedim yeter bu kadar yıkama. güzelce kuruladım artından kağıt havluyla. koydum kenara.
bundan sonra ne zaman bir şey pişireceğim bilmiyorum ama tavaya verdiğim o emek, akan giden o sular, kollarımın tavayı kaldırıp indirirken gereksizce yorulup kas yapması, deterjan tüketimi, elektrik sarfiyatı, fırının içinin batırması derken kendimi bilgisayarın başına zor attım.
özetle o kadar uğraştım ki (yemeği ihtiyaç olarak görenlerdenim diyebiliriz) artık tavanın ormanda bir ceylan avlayıp pişirip baharatını osunu busunu atıp bana yedirmesini bekleyeceğim.
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
-
vay anasını, aynısı bizim araştırma görevlilerinde vardı, ben bizimkiler trekking bilmemne falan yapıyolar beraber diye düşünmüştüm.
sözlükte (bkz: iç savaş toyotası)'ndan sonraki en iyi tespit.
edit: imla (teşekkürler sportexhaust)
dönerci sadık usta
-
istanbul aksarayda tabiri caizse cok afedersiniz got kadar (4 kişi ayakta anca sıgar)bir dukkanda doner satan ve kanımca istanbulun en guzel et donerini uygun fiyatlarla sunan donerci.her gun yetiskin bir insanın anca kucaklayacagı boyutlarda doner takarlar ve aksama kalmadan doneri bitirirler.yusufpasa otobus duragındaki vakıfbankın solundaki merdivenlerden cıkar cıkmaz gorunen kalabalıgın oldugu yerdedir.
burger king mecidiyeköy faciası
ateizm testi
-
3 te 4 yaptığım testtir.
ateistim zannediyordum bundan sonra hayatıma tanrı olarak devam ediyorum.
debe editi: bu entrye oy verip debeye sokan zihniyete diyecek lafim yok.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
atasayda bir yüzük alana bir yüzük bedavaymış. o kadar parası olanın metreside vardır düşüncesiyle kampanya yapmış adamlar.
başkası için akbil basıp parasını almayan insan
-
maldır, evet malım. o akbilin ücretini almadım hiç. saçma belki ama hep aynı şeyi söyledim ısrar edenlere, hatta ısrar etmeyenlere de söylüyorum: "aynısını siz de başka birine yaparsınız, ödeşiriz." kendimce aptalca bir kural yarattım askıda akbil gibi, tek ben biliyorum mesela bunu, bir tek ben uyguluyorum belki. olsun ama, söylüyorum denk geldiğim herkese. e mallık tabi ne yapalım, hayat işte...
ibb'nin yabancılara %73 türklere %0 zam yapması
-
doğru karardır, adamlar yeterince ülkemizde bedavadan her yeri gezip görüyorlar zaten. yurt dışında gördüğümüz fiyatlandırma uygulamasını yabancılara da yapmamız gerekiyor.
birinin kitap okuyup okumadığını anlama yöntemi
-
internet üzerinden konuşun. dilbilgisi size yardım edecektir.
fatih tezcan
-
hani sözlüklerde bir geyik var nagehan alçı ile rasim ozan kütahyalı'nın çocuğu nasıl olacak diye. işte böyle, aşağı yukarı böyle bir şey işte.
darbe girişiminin arkasında gülen yok
-
arkasında kimin olmadığını bilen, kimin oldugunu da bilir..
(bkz: o zaman kim sayın amk)