ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kız için 18 erkeğin birbirine girmesi
-
endüstri meslek liselerinin rutinlerindendir. 1800 kişilik okulda 20 kız olunca sıkıntı oluyor haliyle, ancak 18 az olmuş, bizde sadece bir taraf en az 18 oluyordu. görenler sağ sol kavgası sanıyordu, o derece iştiyakla vuruyorduk hasımlarımıza.
doktor kıza talip olan haddini bilmeyen öğretmen
-
cahil hallerini sakın unutma
öğretmene dil uzatma sebepsiz.
sen anandan yine çıkardın amma
okumayı yazmayı bilmezdin şerefsiz...
arda turan'ın ebru şallı'ya yürümesi
-
hayır ispanya'dasın ve internet üzerinden türkiye'deki 40 yaşında kadına asılıyorsun.
arda nasıl bir yokluk olm bu böyle?
(bkz: arda'nın barselona kız meslek lisesi önünde top sektirmesi)
born into brothels calcutta's red light kids
-
enfes bir belgesel. kıskandırıyor. bunu yapanın, çekenin, hissedenin, hatta editleyenin, hatta kablo taşıyıcının yerinde olmak istiyor insan. çok samimi, iyi niyetli, kasıtsız, kontrollü bir film.gitmeli, görmeli, hissetmeli, eve de bir adet dvd sini alıp aradabir yeniden yeniden izlemeli insan.
dünyanın en mükemmel barikatı
-
foto
inançla kurulmuş, kurtuluşun habercisi barikattır.
(bkz: yenildiğinde değil vazgeçtiğinde kaybedersin)
antakya/armutlu'nun arka sokakları/ 13 temmuz 2013.
deep turkish web
-
entel feridun karakteri o kadar başarılıdır ki sözlükte bu feridunlari entry girerken görebilirsiniz.
gelmiş geçmiş en iyi sitcom
-
türkiye için;
(bkz: tatlı hayat)
yorgo: yeni yıla büyük ümitlerle giriyoruz.
ihsan yıldırım: hiiiç umitlenme yorgo efendi bu sene 8 tane yeni fırkateyn 10 tane de f-16 aldık.
minibüs şoförü replikleri
-
yer: odtu dolmusu-ankara
minibus soforu : parasini veremeyen uzerini alamayan?
sanssiz bir hanimefendi (yanindaki solmus amcayi gostererek): sofor bey bu adam parasini vermedi
ms : o adam benim babam hanfendi
sbh : ... gak
yolcular (hep birlikte): ha-ha-ha *
2000 liralık döner hesabı
-
adam galiba benim hayalimi gerçekleştirdi ve döneri bütün haliyle satın alarak ısıra ısıra yedi.
sezen aksu'nun ödemelerini şarkı vererek yapması
-
döner dünya, yalan dünya, gurdununan guşu daşdaş eden dibirik dünya demiş aşık. hangi aşık deseniz inanın bilemem şu anda uydurdum çünkü. yani diyorum ki dostlarım, canımız cincoşumuz sezen hanım allah etmesin malını mülkünü yitirir de bir kuru ekmeğe muhtaç kalırsa bence böyle enteresan bir hadiseye imza atabilir:
- evet sezen hanım çamaşır makinanızı tamir ettik... buyrun hayrını görün...
- ne kadar borcumuz ustacığım?
- 300 yeter sezen hanım...
- peki şu şarkıyı versem de ödeşsek? benim bütün derdim makineeeemm... elbet bir gün kavuşur böyle seveenn... ön yıkamalı tül perde seçeneği en büyük endişeeeem.... o en çok sevdiğim ve beeeen...
- ....
- şu nasıl peki? aman da ustağğğ, çakkıdı çukkudu gözün oynaştağğğ, azıcık alttan azııcık üstten hoppidi hoppidi...
- ...
- şinananay da yavrum hoppa şinananay da şinananay hopa şinananay... estiriiiiir de ada yeli estiriiirrrrrr...
- paramı ver.
acun'un kızı için sihirli annemi tekrar çektirmesi
-
mükemmel hareket. yemin ederim mükemmel hareket.
ben şeyi merak ettim; melisa büyüyünce mesela 'breaking bad'i izledi aşırı sevdi ama eski bölümler...olur mu?
hamile eşini terk eden erkek
-
yaşadım. hamileyken çok anlamsız ve basit bir aile meselesi nedeniyle terk edildim, yalnız bir hamilelik geçirdim. kalp sesini ilk duyduğumda yoktu, yalnızdım. cinsiyetini öğrendiğimde yoktu, yalnızdım. hiçbir şey aşeremedim. şımarıklık yapma, naz yapma hakkım da olmadı, hep yalnızdım. covid olduğu için daha da yalnızdım.
doğum yapacağım sabah erkenden hazırladığım mini bavulu ve ana kucağını arabaya indirdim, direksiyonun başına geçip hastaneye gittim. hastane sessiz ve kimseler yok. lobideki görevliye doğum yapmak için geldiğimi, yatış yapacağımı söyledim. 8 aylık hamile olmama rağmen karnım da yoktu, şaşırdı; doğum mu yapacaksınız, bugün mü, şimdi mi gibi şeyler dedi. odanın hazırlanmasını bekledim, eşyalarımı alıp çıktım. verilen ameliyat önlüğünü giydim, varis çoraplarını giydim, doğumdan sonra ihtiyacım olabilecek şeyleri bavuldan çıkartıp yerleştirdim. ameliyathaneye almaları için beklemeye başladım, ismim odadaki televizyon ekranında göründü. sezaryene geçmeden önce de annem geldi.
doğumdan birkaç saat sonra ayağa kalktım, yürüdüm, eğildim/kalktım, kendi ihtiyaçlarımı kendim hallettim. eşim yoktu. hastanedeki birkaç gecede ve sonraki gecelerde dinlenmeye de fırsatım olmadı. bütün bunlara rağmen yeşilköy'de bir binanın 6. katında bugüne kadar yaşamış olduğum hayattaki en güzel, en farklı birkaç günü yaşadım -bence.
şöyle de emin olduğum bir şey var; yazacak olsaydı eşim de bu başlığa 'ben hamile eşimin elini sıcak sudan soğuk suya sokmazdım, nasıl insanlar var' minvalinde şeyler yazardı. pratikteki insan davranışları farazi bir dünyadaki idealize edilmiş teorilerle uyum sağlayamayabiliyor.