hesabın var mı? giriş yap

  • taammüden adam öldürme bu. adam elinde bıçakla 20-30 metre koşarak gelip bıçağı saplayıp kaçıyor. bilinçli olarak öldürme amacıyla yapılmış bir hareket. baya bildiğin cani.

  • bu dizinin en güzel yanı, apokaliptik bir dünyadaki insanların kurabileceği komünleri işlemeleri. yani gerçekten "ortam böyle olsa, insanlar hayatta kalmak için nasıl toplumsal yapılar kurarlardı" diye düşünüp üretmeleri.

    --- hafiften spoiler ---

    bizim ekibimizin grubu dizideki en insancıl gruplardan biri.insanlar birbirine sevgi ve sadakatle bağlı. birlikte hareket ediyor ve eski dünyadaki ahlaki değerlerini korumaya çalışıyorlar. bunun dışında governor'ın komünü en akla geleni. kurallar geleneksel toplumsal yapı ile başındaki iki yüzlü siyasetçileri canlandırıyor. ülkelerin sınırları gibi sınırları var. içinde geleneksel olarak pek bir şeyden haberi olmayan bir halkları var. profesyonel askerleri ve gerçekleri halkından gizleyen iki yüzlü bir lider var.

    daha sonra hatırladığım daryl'ın dahil olduğu bir yol grubu vardı. görece daha vahşi, ancak kendi içinde kuralları olan bir yapıydı. misal bir şeye kim önce "benimdir" derse onun oluyordu. bu tam olarak çıkar amaçlı bir birlikteliği simgeler gibiydi.

    diğer bir grup terminus. malum kasap-koyun kuralı.kasaplara dokunulmayan, koyun gibi görülenlerin kesilip yenildiği enteresan bir düzen. insan öldürmenin en mantıklı hali aslında. insanları cinayet işlemek için değil beslenmek için öldürüyorlar. insan yeme fikri ne kadar vahşice görünse de, böyle bir ortamda olağan bir şey olarak görünüyor.

    son olarak da beth'in dahil olduğu grup.bir şekilde insanların borçlandırılıp çalıştırıldığı klasik kapitalist düzen.

    --- spoiler ---

    dizinin güzel yanı da bu bence. resident evil tarzında doyasıya zombi katletme, über yetenekli savaşçıların becerilerinin sergilenmesine yönelik bir yaklaşım yok. mevcut şartlar altındaki insan ve topluluk psikolojilerini iyi işlemeye çalışan bir senaryo ekibi bulunmakta.

  • bu entry'de size bu konserin gerçek olduğunu fotoğraflarıyla birlikte ispatlayacağım.

    freddie mercury afyon'un bir köyünde

    görsellerin devamını yazının devamında paylaşacağım. ayrıca yazının sonunda bohemian rhapsody ile afyon'un bir köyü arasındaki ilişkiyi de öğreneceksiniz.

    merhaba,

    her şey freddie'nin uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak istemesiyle başlıyor. freddie uyuşturucudan kurtulmak için birçok ünlü rehabilitasyon merkezini deniyor ama hiçbir sonuç alamıyor. rehabilitasyondan umudunu kesen freddie partilerde gününü gün etmeye devam ederken bir gün bir partide freddie'ye haşhaşlı ekmek ikram ediliyor. haşhaşlı ekmeğe bayılan freddie bu ekmeğin nerede yapıldığını soruyor. böylece haşhaşın diyarı afyon'u keşfediyor.

    hiçbir rehabilitasyon merkezinden sonuç alamayan freddie uyuşturucudan kurtulmak için haşhaşlı ekmek diyetini denemeye karar veriyor. afyon'daki sessiz ve sakin bir köyde birkaç ay doğal ortamda vakit geçirerek uyuşturucudan kurtulabileceği fikri kafasına yatıyor. bu fikirden sadece menajerinin haberi oluyor. brian may amcamın bile haberi olmuyor. menajer afyon'un en sakin köylerinden birini buluyor. köyde kimsenin televizyonu olmaması köyün seçilmesi için en önemli faktörlerden biri oluyor. freddie yine bir rehabilitasyon merkezine yatıyormuş gibi gösteriliyor ve gizlice menajeri ve tercümanıyla birlikte afyon'a geliyor.

    freddie'nin köyde rahatça dolaşabilmesi için menajeri bir tercüman aracılığıyla köy halkından bir genç ile anlaşıyor. freddie onunla birlikte köyde rahatça gezebiliyor. paparazziden ve şöhretten uzaklaşan freddie, çocukluğuna dönüyor ve tekrar faruk gibi hissetmeye başlıyor. köy halkı onu faruk olarak biliyor. köyde birkaç ay geçirdikten sonra artık uyuşturucudan giderek arınmaya başlıyor. sadece haşhaşlı ekmekle besleniyor ve köy hayatının tadını çıkarıyor.

    yine bir gün köyde gezerken burnuna nefis haşhaş kokuları geliyor. kokuyu takip etmeye başlıyor. kokuların geldiği evi bulup içeri giriyor. kokularla büyülenen freddie eve girdiğinde karşısında haşhaşlı ekmekten bile daha güzel bir kadın buluyor. karşısında köyün en güzel kızı neriman... ilk görüşte aşk… köyde yasak aşk başlıyor.

    ailesinin evde olmadığı anlarda neriman haşhaşlı ekmek yapmaya başlıyor. haşhaş kokusunu alan freddie de hemen evin yolunu tutuyor. bu aralarında bir şifreye dönüşüyor. bu şekilde birkaç ay birlikte oluyorlar. yine bir gün buluştuklarında freddie'nin resim yapmaya olan ilgisini öğrenen neriman “beni de ingiliz kızlar gibi çizsene” diyor. tercümanı evden gönderen neriman üzerini çıkartıyor ve yeğeninin resim çantasını freddie'ye uzatıyor. gördüğü manzara karşısında haşhaşlı ekmek yemişe dönen freddie, neriman'a “yatağa pardon kanepeye uzan” diyor. freddie resmi yaparken odaya birden neriman'ın babası dalıyor. “bismillah!” diye bağırıyor. işte bohemian rhapsody'deki bismillah detayı buradan geliyor ama o konuya yazının sonunda değineceğiz.

    kızın babası freddie'yi tekme tokat dövüyor. menajer sesleri duyunca eve geliyor ve tercümanın yardımıyla olayları anlıyor. kızın babası bu olayın çözülmesinin tek yolunun freddie ve kızının evlenmeleri olduğunu aksi halde freddie'yi sağ bırakmayacaklarını söylüyor. köyden kaçması halinde kızın başına gelecekleri anlayan freddie olayı çözmek için neriman'la evlenmeyi kabul ediyor. freddie'nin menajeri ve kız tarafı düğünle ilgili detayları hallederken düğündeki müzik konusu sorun oluyor. köye dışarıdan bir müzik grubu gelmesi halinde freddie'nin köyde olduğunun ortaya çıkmasından endişe eden menajer konserde freddie'nin şarkı söylemesi fikrini ortaya atıyor. paparazziler tarafından bulunmaktan endişe eden freddie de bu fikri kabul ediyor.

    freddie düğünde şarkı söylerken

    freddie ve neriman

    düğünden birkaç ay sonra freddie üzerinde geri dönmesi için büyük bir baskı oluşmaya başlıyor. queen üyeleri, basin, menajeri… herkes freddie'ye dönmesi için baskı yapıyor. grup üyelerini ekmeklerinden etmek istemeyen freddie haşhaşlı ekmeğini bırakıyor ve neriman'a köye birkaç ay sonra tekrar geleceğini söyleyerek londra'ya dönüyor.

    freddie köyden ayrılırken

    londra'ya döndükten sonra aylar geçmesine ragmen freddie köye dönmek için bir türlü fırsat bulamıyor. neriman'la yaşadığı hayatı sürdüremeyeceğini iyice anlıyor ve bohemian rhapsody'i yazmaya başlıyor. şarkının sözlerini inceleyelim:

    is this the real life? is this just fantasy
    ------
    köydeki hayatı gerçek miydi?
    ------

    caught in a landslide, no escape from reality
    ------
    gerçek hayatından kaçış yok.
    ------

    mama, just killed a man
    put a gun against his head, pulled my trigger, now he's dead
    ------
    köydeki freddie'yi neriman'ın biricik kocasını öldürüyor. burada öldürdüğü kişi aslında kendisi.
    ------

    mama, life had just begun
    but now i've gone and thrown it all away
    ------
    halbuki köydeki hayatı daha yeni başlamıştı. her şeyi çöpe atıp eski hayatına dönmek zorunda kaldı.
    ------

    mama, ooh, didn't mean to make you cry
    if i'm not back again this time tomorrow
    carry on, carry on as if nothing really matters
    ------
    neriman'a hitaben…
    ------

    too late, my time has come
    sends shivers down my spine, body's aching all the time
    goodbye, everybody, i've got to go
    gotta leave you all behind and face the truth
    ------
    neriman'ı ve köydeki dostlarını geride bırakıp gerçek hayatıyla yüzleşiyor
    ------

    mama, ooh (any way the wind blows)
    i don't wanna die
    ------
    köydeki freddie ölmek istemiyor. faruk yaşamak istiyor.
    ------

    i sometimes wish i'd never been born at all
    ------
    keşke köydeki faruk doğmasaydı ve neriman'ı böyle üzmeseydi.
    ------

    easy come, easy go, will you let me go?
    bismillah! no, we will not let you go
    (let him go) bismillah! we will not let you go
    (let him go) bismillah! we will not let you go
    (let me go) will not let you go
    (let me go) will not let you go
    (never, never, never, never let me go) ah
    no, no, no, no, no, no, no
    (oh, mamma mia, mamma mia) mamma mia, let me go
    ------
    bu sözler neriman'ın babasının odaya bismillah diyerek dalması ve neriman'la evlenmeden seni bırakmayız demesine göndermede bulunuyor.
    ------

    sözlere devam etmek için neriman'ın hikayesini bitirmemiz gerekiyor. freddie gittikten 3 hafta sonra hamile olduğunu fark eden neriman umutla freddie'yi bekliyor. aylar geçiyor. freddie'den tek bir haber yok. doğum vakti geliyor. doğum çok sıkıntılı geçiyor. ben ölürsem çocuğumun adını feride koyun diyor neriman ve maalesef doğum sırasında hayatını kaybediyor. çocuk erkek oluyor. yine de neriman'ın isteğini yerine getirip çocuğun adını feride koyuyorlar. çocuk ileride çok küfretmesin diye bir isim daha koymaya karar veriyorlar. böylece çocuğun adı feride faruk oluyor.

    köyde freddie'yi gezdiren çocuk, menajere bu olayları haber veriyor. freddie kahroluyor ve bohemian rhapsody'e şu satırları ekliyor:

    so you think you can love me and leave me to die?
    oh, baby, can't do this to me, baby!
    ------
    bu sözler neriman'ın ağzından. neriman'ı hem sevip hem de nasıl köyde yalnız başına ölüme terk ediyor?
    ------

    just gotta get out, just gotta get right outta here
    ------
    bu kısım okuyucuya egzersiz olarak bırakılmıştır.
    ------

    nothing really matters, anyone can see
    nothing really matters
    nothing really matters to me
    any way the wind blows
    ------
    bu kısım okuyucuya egzersiz olarak bırakılmıştır.
    ------

    işte queen afyon konseri efsanesi böylece doğuyor. menajerin köyde bıraktığı çocuk üniversiteye gidince bu hikayeyi herkese anlatıyor ve hikaye kulaktan kulağa yayılıyor.

    saygılarımla,

    feride faruk yerküre

  • aslında ''investigation discovery'deki inanılmaz gerçekçi seslendirme'' olacaktı fakat karakter sınırına takıldım.

    über inandırıcı, müthiş inandırıcı, gerek tonlama gerekse diksiyonu ile yılın ilişikli ödüllerini toplaması işten bile olmayan seslendirmedir.
    bizzat mahrum kalmayın diye ellerimle çekip yükledim.
    izlediğinizde ''gerçek'' seslendirme nedir öğrenecek ve bana teşekkür edeceksiniz.

    buyurun:
    https://www.youtube.com/…niuwpuzyk&feature=youtu.be

    sagdhafdgasfjdsadkja...
    yaa biri şunun caps'ini alıp bana yollasın nolur...
    adam şiir okur gibi hakaret etmiş lan.

    edit:
    üşendiğim için devamını yüklememiştim ama şu kadar insanın gülümsemesine vesile olmak beni çok mutlu ettiğinden buyurun efendim skandalın 2. perdesi...

    ilkini aratmıyor.
    https://www.youtube.com/…ex63kw5pw&feature=youtu.be

  • - oğlum sende kazım koyuncu'nun hacettepe var mı?
    - var. gönderiyim mi?
    - göndersene bi zahmet.
    sending... volkan konak - cerrahpaşa.

  • 11.000 tl maaş alan biri nasıl kadıköy veya çevresinde oturabilsin? galiba patron olunca böyle oluyor, çalışan kesimin maddi sıkıntılarını göremiyor, anlayamıyor, fark edemiyor oluyorsunuz. ayrıca neden kadıköy? günümüzde artık ulaşım kolay, avrupa kıtasından bile gelmek max 1.5-2 saat.
    neyse daha da yazardım da başlık bariz bir şekilde troll başlık olduğunu belli ediyor :)

  • devlet kendi insanına turist kadar değer vermezse, turist neden versin? diye sordurtan durum.
    ya adamın kafası baya iyidi, ya da o da durumun farkında olduğu için, bana nasılsa bir şey olmaz diye şansını denedi.

  • "ayşe'yle gülcan'a sormam lazım bi :/" demektir esasen.

    yanındakiler onay verirse, doğru bir şey yaptığını söylerlerse o zaman tatmin oluyor milletimiz, bu kaçınılmaz bir gerçek.

    düdüt: yaşlanmışız tabi amk, "ayşe'le gülcan mı kaldı, aslı'yla ece onlar" diyorlar, haklılar sanırım :s