hesabın var mı? giriş yap

  • 50 milyar tl bağışladı...

    bence yanlış anlaşıldı, eski parayla söyledi milyarı ya da dünyayı yöneten 4 aileden biri çamoluk ailesi.

    edit: canlı yayında düzeltme yapıldı. 50 milyon tl bağışlamış.

    edit 2: kendileri açıklama yapmışlar. tahmin edildiği üzere miktar 50.000 tl

    birazdan yapılacak açıklamada biz sms atamadık onu soracaktık, 50 lira bağışlıyoruz yani diyebilirler.

    edit 3: elbette bu durumda espri yapmak doğru değil fakat kaç gün sonra azıcık tebessüm ettik hep beraber. insanların ne halde olduğunu unutmadık elbette kafamız birazcık dağıldı diye.

  • kim ki duk dan festival izleyicisine sürpriz bir film. tadı damagımızda kalmıştır...güney kore sineması, hatta belkide dünya sineması yeni bir sinema büyücüsüne daha kavuştu diye düşünmeme-sevinmeme neden olmuştur.

  • geçmişlerinde onca vukuat varken nasıl kendilerini memleketin sahibi, bizi de sahip oldukları memleketlerine kasteden düşman bellediklerini anlamadığım beyandır.

  • arkadaşlarla yemeğe gittik. o zaman kerem 3 yaşında. bir ailenin 4.5, diğerinin 5.5 yaşında birer oğlu var.

    5.5 yaşındaki oğlanın oynadığı oyuncaklar kerem'in çok ilgisini çekti. belli alıp oynamak istiyor. durdu durdu.. çocuğa baktı. sonra çocuğun annesine baktı, döndü ve sordu

    "çocuğunuz paylaşımcı mıdır?"

    masa koptu tabii ve arkadaşım oğlunun önünden bir oyuncağı alıp kerem'e verdi.

    tam bir strateji uzmanı namussuz.

  • zamanının en ötesinde olan komedi filmimiz. daha açılış sahnesinde kayseri-galatasaray ne olur diye soruyor ofisteki adam mülayim'e. mülayim kayseri alır diyor. kayseri o yıl küme düştü.

  • mitolojide, edebiyatta ve sinemada, cücelerin genellikle madencilik, değerli taşlar ve metal işleme işiyle uğraştığını görürüz.

    örneğin, j.r.r. tolkien'in başyapıtı yüzüklerin efendisi'nde cüceler dağları oyarak derin madenler ve geçitler açmış, mücevher işlemeciliği ile uğraşmış, hatta bu hırsları uğrunda balrog'u uyandırarak küçük bir felakete yol açmışlardır.

    bilindiği üzere, grimm kardeşler'in meşhur masalı pamuk prenses'teki yedi cüceler de madencidir.

    nitekim, harry potter'da geçen gringotts wizarding bank'ı yöneten varlıklar, (kitapta her ne kadar goblin olarak geçseler de) orta çağ avrupası efsanelerindeki kötücül ruhlardan sayılan "goblin"lerden farklı olarak, bankacılıkla uğraşan ve uçsuz bucaksız yer altı dehlizlerinde değerli emanetleri muhafaza eden cüce canlılardır.

    peki, cücelerin birçok kaynakta maden, değerli taş ve cevher ile özdeşleştirilmesinin kaynağı nedir?

    bir ihtimal şudur:
    tarihi incelediğimizde, küçük yapılı insanların ve hatta çocukların dar geçitlerden daha kolay geçebilmeleri ve ucuz iş gücü olmaları nedeniyle madencilikte görevlendirildiğini görüyoruz.

    somut bir örnek:
    bavyera eyaleti'nin "fränkische schweiz" bölgesinde bulunan bir damlataş mağarasının bir çocuk tarafından keşfedildiği anlatılır. çocuğun ilk kez geçtiği ve arkasındaki mağarayı gördüğü bu dar delik korunmuştur ve tur sırasında turistlere anlatılır.

    cüceler ve madencilik bağlamındaki diğer esin kaynağı ise iskandinav mitolojisi'dir:

    mitolojide; taşlar, yer, ölüm, açgözlülük, metal ve teknoloji ile iştigal eden ve "dvergr" (çoğulu: dvergar) denilen yaratıklardan bahsedilir. bunlar, yetenekli zanaatkarlardır ve tanrılara değerli ve büyülü armağanlar sunmakta ustadır.

    alm. "zwerg" ve ing. "dwarf" sözcüğünün kökeni de muhtemelen buna dayanmaktadır.

    sonsöz:
    çağdaş "cüce"ler: çocuklar.

    günümüzde "cüce"lerin başka "tanrı"lar için madenciliği sürdürdüğünü söylemek mümkündür. insani gerekçelerle bu konuya değinmek gerektiğini düşünüyorum:

    kongo'daki katanga madenlerinde 40000 çocuk, kobalt madenlerinde çalıştırılmaktadır. bunlar arasında 4 yaşında bebekler de vardır.

    bu çocuklar da mitolojideki öncülerinin yaptığı gibi, günümüzün "tanrı"larına değerli ve büyülü armağanlar sunmaktadır. örneğin, biz "çevreci"lerin elektrikli otomobil kullanabilmeleri için bu çocuklar zehirli tozlar soluyarak kobalt çıkarıyor.

    bolivya'daki cerro rico madenlerinde (madenciler arasındaki lakabı: "insan yiyen dağ"dır) 3000 çocuğun yasadışı şekilde çalıştığı tahmin edilmektedir. yalnızca 2008 yılında 60 çocuk işçi bu madenlerde ölmüştür.

    edit:
    yazar sahlanankoc, sadece kapalı/klostrofobik madenlerde değil, açık işletilen elmas madenlerinde de "ufak adam"ların bolca çalıştığını ifadeyle, madenler ile çocuk iş gücü bağlantısının epey sıkı olduğuna işaret etti.

  • (romica evlilik yıldönümü kutlaması için makyaj yapmıştır, çocukları çabucak giydirip babaneye bırakma telaşı içindedir. ege (4,5 yaş) ve ilay (2,5 yaş ) tuhaf tuhaf annelerine bakmaktadırlar.)

    ege: anne senin gözüne ne oldu?
    romica: makyaj yaptım oğlum, gözüme far sürdüm.
    ilay: anne korrkunç olmuş.
    ege: hayır hiç de korkunç olmamış, değişik olmuş.
    romica: (umutlanır) nasıl değişik olmuş, iyi mi kötü mü?
    ege: iğğrenç değişik olmuş.

  • kiracım var ve bende bir kiracıyım. kiracımdan kirayı alamazsam bende ev sahibime kirayı ödeyemem. ev sahibim benden para almazsa muhtemelen yaşayamaz. hadi gel çık işin içinden. devlet yardım etmedikçe olabilecek bir şey degil. tamamen ütopya

  • perincek yuzde 2 alsın , gelsin bana sabah aksam kaysın.

    onun dışında umit vadeden ankettir.

    edit : lan favori kamuflajıyla orgutlenip picligine adama yuzde 2 aldırmayın , bozusuruz.

  • sene 2003, arkadaşlarla beraber ortaköy'deyiz. havadan sudan konuşurken biri "aaa!" diye bir tepki verdi. tabii hepimiz şaşkın bir halde onun baktığı yöne doğrulttuk bakışlarımızı ve mehmet aslantuğ'un arkadaşlarıyla birlikte yemek yediğini gördük.

    o zamanlar bir istanbul masalı diye bir dizide oynuyordu ve kızlar çok severdi kendisini. gruptaki tek erkek ben olduğumdan arkadaşlar beni elçi tayin edip kendisinden bir fotoğraf için talepte bulunmamı istediler. yemek masasındaki birini fotoğraf için rahatsız etmek doğru gelmese de, kızların gönlü olsun diye isteksiz bir şekilde yaklaştım masaya.

    yanına geldiğimde kızları göstererek, "mehmet bey afiyet olsun, arkadaşlar sizinle fotoğraf çekilmek istiyorlardı ama..." dedim ve cümlemi bitirmeden, "tabii ki" diyerek yerinden kalktı, restorandan çıktı ve yanımıza kadar geldi.

    o zamanlar çok popüler bir insandı. "ulan herkesle fotoğraf çektirse ohoooo" diye düşünmüştüm ama yanıltmıştı beni.

    buradan tekrar teşekkür ederim kendisine o gençleri kırmadığı için.

    edit: #105392349