hesabın var mı? giriş yap

  • aynı zamanda birilerinin (bas bas haykırdıkları üzere) yıllardır beklediği liderdir. değdi mi lan beklediğinize? bence değmedi.
    neyse, bugün soma'da bir süpermarket, yarın umarım malezya'nın ücra bir köşesi.

  • [altmışlardan devam edeceğim.]

    vibrafon, altmışlarda bu müziğe -yani caza- daha derinden girmişti. norvo ya da hampton'ın vibrafonun bir şekilde içinde olduğu -harikulâde olmakla birlikte kayıt kalitesinin de vibrato için yeterince olumlu olmayışıyla geride kalan- kayıtlarının ardından devir milt jackson'ın john lewis'le kurduğu ve oldukça ana-akım üzerinden gidip "insanlara cazı sevdirmeliyiz, üstelik bunu yaparken klasik müziği de irdelemeliyiz" başarısız-popülizmi üzerinden yürüyerek avrupa'yı fetheden (evet, ne yazık ki avrupalılar halen mainstream caza bayyyılıyor!) modern jazz quartet'i ve esaslı olarak yeni yenişen birkaç büyük ustayı yüceltiyordu.

    doğu yakasında, yirmilerinin başında tüm harmonic scale'lara hakim olmuş; akıcılık ve hızla beraber şahane bir artikülasyona sahip bobby hutcherson blue note recordings'in "temel vibrafoncusu"ydu. [aslında -muhtemelen- teknik olarak da, vizyon olarak da tarihin bir diğer usta vibrafoncusu walt dickerson da aynı dönemde yüceliyor ve yükseliyordu. ancak dickerson'ın seçimleri daha çok aacm üzerinden black music, well-educated black people, bpp vs. ile olunca "caz medyası"nın uzağında kaldı. iyi mi oldu? pek iyi oldu hem de! sun ra ile ne güzel eserler kaydettiler, akla-hayale gelmedik işlere imza attılar. dickerson özetle; avant-garde kalarak dipte ve derinde yer elde etti.] hutcherson'ın sade ve tane tane ballad yorumlarından en saldırgan uptempolardaki kendinden emin out çalışları ve hiçbir zaman başarısızlık emaresi göstermeyen gözükaralığı vibrafoncular arasında zirveye adım adım çıkmasının tonla sebebinden birkaçıydı. halen -birtakım sağlık sorunları nedenli eskisi gibi olmasa da-akıcılığı ve şaşırtıcılığı bakidir. "buz gibi" çalar.

    batı yakasındaysa kendini eğiten, dört malletı da aktif olarak kullanarak bill evans'ın piyanodaki yansımasına sahip gary burton henüz reşit değilken bile muazzam işlere imza atmış, on sekizinde ilk solo albümünü çıkarmıştı ve stan getz'in sidemani olarak çalıyordu. burton tarihteki teknik olarak en üst düzeydeki -bilinenler içinde- vibrafoncu olduğu halde 1960'ların sonundan itibaren ecm bünyesinde kaydettiği kayıtları ve sonraki albümlerinde mainstream besteler ve popüler müzik referanslarıyla "caz" kalitesini oldukça bozdu. kendi bestelerinin de oldukça başarısız ve kuru olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ancak belirttiği üzere, tekniği dört başı mâmur düzeyde, fevkaladedir. halen aktif olarak kendi "yeni dörtlüsüyle" çalmakta ve yeni albümler kaydetmektedir.

  • az önce müge anlı'nın söylediği sözdür. "eşine hediye almazsan komşunun kocası alır." dedi adama.

    bu sözden sonra fark ettim ki kadının aldatması anlamlandırılmaya çalışılıyor. bunu televizyonda kadınların çok izlediği bir programda söylüyor. kadınlara kadınlardan daha fazla zarar veren kimse yok.

    edit: bugün yükledikleri videoda o kısım yok. tam bölüm yüklendiğinde video linki eklenecektir.

    link eklendi

    debe editi: kadınların genelinin pragmatik sevdiğine örnektir. bu görüşü destekleyen kadınlardan sonra, bu fikri daha da kabul ettim.

  • bir profesörün iddiası.

    bu gibilere edirne'den ötede yağmurlu havada su vermezler, bizde prof olurlar.

  • sarp sınır kapısı için sıradan bir kaçakçı türü. sadece beline sarması onu özel kılmış.

    doğu karadeniz arıcısının geneli gürcistandan gelen kraliçe arıları kullanır. çünkü bölgede kraliçe yetiştiren çok azdır ve kalitelisini bulmak zordur. bu ihtiyaç genelde gürcistan’dan karşılanır. kraliçe satan yerlerin kapısında bekleyen tipler olur sevkiyat günlerinde. arıların sınırdan geçmesini beklerler bildiğin. bu amcayı da bekleyenler vardı muhtemelen ve saatler sonra acı haberi alıp evlerine dağıldılar.

    arı ırkımızı bozuyorlar gibi bir paniğe kapılmanıza da gerek yok zira anadoludaki arı ırklarının çoğu gen çöplüğüne dönüşmüş durumda zaten. gürcistandan gelen kafkas arısı bizimkilerden çok daha kafkas emin olabilirsiniz. şimdi dağılabilirsiniz.

  • zengin olduğu tahmin edilen insanlara 'siz' diye hitap ederken yaşça çok büyük olsa bile fakir olduğu tahmin edilen insanlara 'sen' diye hitap etmek.

    hem medeniyetsizlik hem yapaylık.

  • hoşuma giden görüntülerdir. erzurum, 46'dan beri salak saçma partilere oy veriyor. artık şapkayı önüne koyup, düşünmek vakti gelmiştir

  • bu sözü en çok hak ettiği düşünülen kişi deniz gezmiş ve arkadaşlarıdır. kaybedecekleri baştan belliydi değil mi?
    ama ne oldu. 40 yıldır her eylemde onun resmi en önde, en yüksekte dalgalınıyor. onun için ölüm yıldönümünde hala yas tutuluyor, şiiir okunuyor.
    şimdi hatırlayan var mı? deniz gezmiş asıldığında başbakan olan, bakan olan, genelkurmay başkanını. demek ki kaybedeceğini bilerek mücadeleyi sürdürmek yoktur. doğru olandan yana, vicdanlı olmak vardır. doğru olanı savunuyorsan kaybetmekten korkmazsın. bir gün senin hakkını verecek olanlar mutlaka çıkacaktır. dünya'da iyinin yanında olan kimse, uzun süreçte kaybetmemiştir. kaybetmeyecektir.