ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
arkadaşınızla vedalaştıktan sonra aynı yolda bir süre yan yana yürümeye devam etmek.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
askerin kitap okurken komutana yakalanması; akabinde komutanın "kimin lan o kitap?!" diye kükremesi, kek askerin "ömer hayyam'ın komutanım" diye cevap vermesi, komutanın "akşama ikinizi* * de odamda görecem ulan!" demesi...
karadenizlilerde damak tadı olmaması
-
valla karadeniz yöresinde uzunca zaman geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki, baharat tarzı şeyleri seviyorsanız size hitap etmeyecektir. karalahana sarması dediğin şeyin nesi güzel anlamadım keza çorbası da aynı. muhlama biraz iyi içlerinde, o da offf denilecek kadar süper bir şey değil. ispir fasülyesi erzurum'a dair bir fasülye türü. karadeniz pidesi de kapalı pide dedikleri şey olup tercih sebebim olmadı. laz böreği de ahım şahım değil.
mutfak dediğin güneydoğu'da bence.
edit: dün gece de karadenizli arkadaşlarıma sordum bu soruyu, onlar da kendi yemeklerinin tüm mutfaklardan daha iyi olduğunu beyan ettiler. bu durumda karadenizliler dışında karadeniz mutfağını en çok seven pek kimse yok.
edit 2: tabi ki burada tüm karadenizliler böyledir tarzında bir çıkarım yapmıyoruz, genellikle diyelim.
songül karlı mı gösteriyor televizyon
behzat ç.
ekşi itiraf
-
sabah annem 8 gibi uyandırdı, anneanneni aradım ama açmadı bir gidip bak diye. daha önce de ulaşamadığımız çok olmuştu yine öyle sandım. yataktan çıkıp koşa koşa gittim. anahtarım olmasına rağmen her seferinde kapıyı çalardım ama bu sefer çalmadım, neden bilmiyorum. içeri girdim annenannem yatıyordu. seslendim yavaşça, sonra tekrar seslendim, duymadı. yanına gittim, omzuna dokundum uyansın diye, uyanmadı. o zaman farkettim bir daha uyanmayacağını.
annemi arayıp haber verdim ve balkona çıkıp bir sigara yaktım.
cuma günü aramıştı beni, bana ‘2 ekmek ve yoğurt alır mısın’ diye. ‘senin aldığın yoğurt çok güzel oluyor yine aynısından al’ demişti. yoğurt geldi aklıma, acaba yemiş midir diye düşündüm. bakmak istedim ama cesaret edemedim.
4-5 sene önce bir gün aramıştı. ‘müsait olduğun bir zaman gel sana bir şey vereceğim ama annene bile söyleme’ demişti, hemen gitmiştim yine. eski bir köstekli saat çıkarmıştı, dedesinin saatiymiş. ‘o kadar torunum var ama buna en iyi sen bakarsın, sende dursun demişti’, duygulanmıştım.
haftada 1 bazen 2 kere uğrardım ihtiyacı var mı diye. konuşurduk, mahalledeki olayları anlatırdı. ‘işlerin yolunda gitsin diye her gün dua ediyorum ben sana, derdi. belki bu sefer yolunda gider be anneanne diye geçirirdim içimden. allaha bile inanmayan ben dualardan sonra zırhımı giymiş gibi çıkardım o evden, kendimi yenilmez hissederdim. artık zırhım yok, yenilebilirim.
şimdi o da gitti.
edit: yüze yakın mesaj aldım, hepsini okudum ama hepsine cevap veremedim kusura bakmayın. iyi dilekleriniz için teşekkür ederim, güzel insanlarsınız.
robert de niro
-
de niro'nun 80 yaşında baba olması ne derece sağlıklı? ahan da cevaplar.
80 yaşındaki bir erkeğin çocuk sahibi olması biyolojik olarak mümkün olsa da, son derece nadirdir ve tipik olarak yardımcı üreme teknolojisi (art) gibi tıbbi yardım gerektirir. ileri baba yaşı, sperm kalitesi ve miktarındaki düşüşün yanı sıra yavrularda genetik anormallik riskinin artması nedeniyle doğurganlığı etkileyebilir.
erkekler yaşlandıkça spermlerinin kalitesi ve miktarı giderek azalır. sperm sayısı azalır ve spermdeki dna hasarı olasılığı artar. bu faktörler doğurganlığı azaltabilir ve bir erkeğin çocuk sahibi olması için geçen süreyi artırabilir. ek olarak, ileri baba yaşı, otozomal dominant bozukluklar, otizm ve şizofreni gibi durumlar dahil olmak üzere belirli genetik bozuklukların riskinde artış ile ilişkilendirilmiştir.
in vitro fertilizasyon (ivf) veya intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (icsi) gibi doğurganlık tedavileri ileri baba yaşıyla ilişkili bazı zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olsa da, potansiyel riskleri ve hem babanın hem de çocuğun sağlığını göz önünde bulundurmak önemlidir.
ebeveynlik yaşını tartışırken toplumsal ve etik kaygıların da devreye girdiğini belirtmekte fayda var. ebeveynlerin çocuğun yaşamı boyunca yeterli bakım ve desteği sağlayıp sağlamadığı konusunda endişeler olduğundan, ileri yaştaki birinin ebeveyn olmasının uygun olup olmadığı konusunda insanlar farklı görüşlere sahip olabilir.
nihayetinde, herhangi bir yaşta ebeveyn olma kararı, hem müstakbel ebeveynin hem de potansiyel çocuğun fiziksel ve duygusal iyiliği dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini içermelidir. bu gibi durumlarda tıp uzmanlarına danışmak ve uzun vadeli sonuçları göz önünde bulundurmak tavsiye edilir.
kaynak
kaynak 2
kürt arkadaşa alınabilecek yılbaşı hediyesi
-
aynı zamanda doğum günü hediyesi de olacaktır.
edit: espri açıklamaktan hoşlanmam ama mesajların ufak bir kısmı çok komik derken, diğer kısmı bu olay nedir diye soruyor. hepsine tek cevap olsun.
https://www.cumhuriyet.com.tr/…tesaduf-degil-309688
şehzade mustafa
-
sadece kara kuru bir olum hikayesi olmayan, zirve yaptigi donemde olumuyle osmanlinin sonunun basladigi sehzadedir, zira diger sehzadelere nisbeten babasini en fazla seven sayan hatta ibadet derecesinde itibar edendir, ornek alan ondan ogrenendir, babasini iran sahina satmiyacak kadar asil ve sadiktir adi guzel kendi guzeldir mustafanin, lakin olmustur artik agiziyla akcigerleri arasindaki borusu kesilmistir ne cevap vermeye mecali vardir ne de verecegi cevaplari inandirabilecegi merciiler, cok gectir artik.
yatagin paylasildigi kisinin yalan yanlis, gercekle alakasi olmayan iftiralara kisiyi inandiricak kadar gozleri kor ettiginin tarihi belgesidir olumu. candan bir parca olmanin degerinin kucuklugunun gostergesidir hatta. baba baba ben yazmadim o mektuplari deseydi ne olacakti ki acaba; alternatif entrikalar bitmez di elbette hurremde.
kendisini kurtarmaya geliyor diye dusundugu zal mahmut aga da ondan beklenmiyecek sekilde davranmistir mustafaya.
sadece mustafa yi oldurmemistir suleyman, kendisinden sonra 2. selimin padisah olmasina sebebiyet vererek bir imparatorlugunda sonunu hazirlamistir aslinda, tirnaklarla kazinilarak gelinen yerleri, bir kalemde kumar masasina koyuvermisitir suleyman, kendi zayifligina yenik dusup asli olmayan savsatalara inanmistir, hurremin anlattiklarini dinlemis onun kurdugu hayale kendiside inanmistir. sadece hurrem hatrına canında bir parcayi koparmamistir ayni zamanda osmanliyida cokmeye mahkum etmistir. demek ki anildigi kadar da muhtesem degilmis suleyman sıradanmis hatta yoldan gecenler kadar.