hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: lan boyum 1 38 bisey soracam
    soru: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    5. tüfek kadar boyun var amk ne astsubayi

  • başlık:
    kız içine dalgıç elbisesi giymiş soyamıyorum

    1. beyler tam sıyırdım üstündekini aq içinde her tarafı çıtçıtlı bişey var. ne ayak ?
    (hamsterm, 29.06.2010 04:33)

    2. bilardo eldivenidir lan o uğraş biraz çıkartırsın..
    (tasak kokusu, 29.06.2010 04:34)

  • kuşların çarpışından ve motorları etkisiz hale getirmelerinden sonra kalbinin deli gibi attığını ve son zamanları olduğunu düşündüğünü, fakat; soğukkanlılığını kazanması gerektiğini, yolculara paniksiz, kesin ve güven verici konuşması için 3-5 saniyesi olduğunu düşündüğünü, ve bunun ardından hemen işine koyulması gerektiğini anladığını belirtmiştir. ve tüm bu düşündüklerini eksiksiz başarabilmiştir.

    nehirden başka bir yere inme şansı olmadığını, piste çok uzak olduğunu ve bulunduğu bölgede de o kadar uzun ve o kadar yumuşak başka zemin olmadığını (smooth diye dillendiriyor tam yumuşak demese de) ve bu nedenle hudson nehrine indiğini belirtiyor.

    bu uçuşta motorlar durduğu için uçağın burnunu kaldırmaya çalışmak ya da sabit tutmaya çalışmak direk "ölüm" olacaktı. bu nedenle buradaki kritik nokta, uçağın önden hava gelmesine göre tasarlanmış aerodinamisini kullanmak ve dolayısıyla uçağın kendi kontrolünde kalması adına burnunu aşağı indirmektir.

    ki sullenberger öyle de yapmıştır. ta ki inene dek. inerken de ciddi bir hızda olduğu için en ufak yanlış açıyla inmesi uçaktaki herkesin ölmesi anlamına gelebilirdi. bu nedenle kendisi en mantıklı inişin önce uçağın kuyruğunu suya değdirmek olduğunu düşündüğünü belirtmiş, bunu uygulamış ve çarpışmanın büyük enerjini bu noktada bırakmıştır. bu nedenle hala ivmesi olan uçak suya kırılmayacağı bir açı ve yumuşaklıkla inmiş, gene de hızlı olduğu için burun suya değdikten sonra burnu doğal olarak suyun altına girmiş ve uçak bir süreliğine su fışkırmasından görünmez hale gelmiştir. gene de olabilecek en optimum hız ve açıyla gerçekleştiği için yaşamını kaybeden olmamıştır.

  • buna göre papa'nın ülkesi de vardır. umarım diyanet işleri başkanı'na ülke hediye etmez sayın cumhurbaşkanı.

  • makaronu, şöhretini kesinlikle hak eden pastane.

    daha önce farklı pastanelerde*** denediğim makaronları seval'inki kadar beğenmemiştim. bütün pastanelerde makaron tam bir renk cümbüşü ve bademli kurabiye kısmı iyi. buraya kadar herhangi bir sorun yok. gel gelelim diğer pastanede makaronların renkleri farklı olsa da kremanın tat ve aromaları birbirine çok yakındı, hatta nereyse aynıydı. mesela frambuazlı ile vanilyalı arasında çok büyük lezzet ve aroma farkı yoktu. (özellikle beyaz fırın'ınkinde kremanın tadı ve dokusu sanki kremalı bisküvi kreması gibiydi ve pek hoşuma gitmedi.)

    seval'in makaronlarında ise hem bademli kurabiyenin lezzeti hem de her farklı kremanın kendine özgü doku, tat ve aroması müthiş uyumlu biçimde bir araya gelmiş. yeme de yanında yat!

  • simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.

    iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.

    bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
    amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.

    dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.

  • - kola kapagi ile alabiliyor muyuz?
    - gecti o kampanya.
    - ama sisede oyle yazmiyor?
    - sisede durdugu gibi durmuyor iste.

  • ``tırnak batması olan zavallılara sesleniyorum:
    pedikür yaptıracak iseniz;
    sakın ama sakın bunu kendiniz evde denemeyin, paranıza kıyın gidin adam gibi bir kuaföre, yaptırın.
    yok, lan ne para vericem, alırım setimi, koyarım leğenimi, sıcak suyu, yaparım kendim derseniz, hayal kırıklığı olabilir.
    ben yaptım, bok ettim.
    pamuk da soktum, çıkaramadım, kaldı orada, gitti iyice diplere, daha da beter etti.
    yakında bir operasyon beni bekler, kökünden kurtulacağım bu tırnağın.

    22 gün sonra gelen operasyonel edit: evet beklenen gerçekleşti ve bugün sol parmağımdaki tırnağımın batık kısmı bir operasyon ile alındı. olay budur efendim:

    tırnağı çekmenin %100 çözüm olmadığını duymuştum, bu konuda kimseyi yönlendirecek tıbbi bir diplomam olmadığından kendi tecrübemi aktarayım: benim tırnağıma uygulanan işlem şudur:
    tırnağın sadece batık kısmını keserek ayırmak, ve o kesilen kısmın kökündeki eti de, kazımak. (yatak revizyonu).
    her şeyden önce de parmağınızın sağına soluna üstüne altına bir güzel uyuşturucu iğneler yiyeceksiniz ki, bundan kaçış yok. sonrası 10 dakka, bitti gitti.
    gelişmeleri buradan paylaşacağım, haydi rastgele...

    6 ay sonra gelen edit: şu ana kadar 1 sn bile acıma batma vs olmadı. tırnağın kesildiği taraftan gerçekten de artık tırnak çıkmıyor =)
    ama kötü haber: diğer ayağımda da batma başladı, beni yakında bir operasyon daha bekler...

  • mülteciliğin, sürgünün ne demek olduğunu bilmeyen ahlak yoksunları gelip ukraynalı kız şakası yaparlar şimdi. lokasyon vermek istemiyorum ama gördüğüm mültecinin dudaklarından kan gelerek param parça olmuş elleri, kıyafetleri ile 20 metreden gelen yoğun kokusunu hissederken hüngür hüngür ağlamasını gördüm.