ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
doğu demirkol'un cem yılmaz'a laf sokması
-
iki gösteride de konu aynı gibi dursa da, cem yılmaz, olayı anlattıktan sonra "aslanın var olması zaten mucizenin kendisi değil midir? mucizeyi varlığında aramak varken neden çıkardığı seste arayalım?" şeklinde bir tespit yapmıştır ki ancak felsefe kitaplarında falan bulabilirsiniz, doğu da bu seviyeye anca aşağıdan bakar elini gözüne ışık gelmesin diye siper ederek.
neredesin mustafa kemal askerlerin nerede
-
tweet'in altına yazılan şu yorum duygulara tercüman olmuştur!
"muhtemelen sadece 1 caminin acilmasini mekkenin fethi sanacak kadar aptal olmadiklari ve corona kapmak istemedikleri icin evdeler"
askerde hindi eti diye yenen yaratık
-
kaval kemiğine benzer kemikleriyle "ulan insan mı yedirtiyolar bize" diye düşündürten ardından, "her gün bu kadar insanı nerden bulup da pişircekler" kuşkusuyla oh çektiren yaratık.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
elindeki cevizli sucuğu gösterip "size sadrazam yarrağı getirdim" demesi.
beşiktaş
-
babamın aşkla bağlı olduğu ve en büyük tutkusu olan spor kulübü. ondan bana miras kaldı beşiktaş sevgisi.
adam o kadar bağlıydı ki 74 yaşında öldüğünde sağ cebinden anayasa kitapçığı sol cebinden beşiktaş lig fikstürü çıktı. kendi elleri ile yazmış fikstürü rahmetli. bu hafta trabzon'a gidiyoruz, aralık 15'te karabük bize geliyor diye. üşenmemiş yazmış adam.
babayla telefonda konuşmak
-
- selamun aleyküm baba nasılsın?
- aleyküm selam oğlum iyi işte sen nasılsın?
- iyi baba nolsun uğraşıyoz işte iş güç.
- heee bizde aynı işte. iyi bişey diyon mu?
- canının sağlığı baba senin diyeceğin varsa söyle
- canının sağlığı seninde hayde iyi akşamlar.
işte bütün diyaloğumuz bu şekilde benim babamla. memlekete gittiğimde de aynen bu şekilde konuşuyoruz. o yüzden sürekli annemi arayıp sonra babamı çağırırım telefona.
lao tzu
-
"tanrı size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.."
varlıklı ve yetenekli türkler ülkeyi terk ediyor
-
the new york times'da yayınlanan bir habermiş:
amerikan new york times gazetesi, rekor rakamlara ulaşan "türkiye'den yurt dışına göç" konusu ile ilgili haberinde, göçün başlıca nedenleri için "kayırmacılık ve artan otoriterleşmeyi" gösterdi.
"erdoğan'ın vizyonuna hararetle karşı çıkan türkler, yeteneklerini ve varlıklarını da alarak, sürüler halinde ülkeyi terk ediyor" başlığı ile yayımlanan haberde, ülkeden ayrılanların profillerine dikkat çekildi.
"ülkenin kuruluşundan bu yana ilk kez, kültür ve iş hayatına yön veren üst sınıf ailelerin türkiye'yi terk ettiği" de belirtildi.
rapordaki şu ifadelere de new york times'ın haberinde yer veriliyor: "eğer tarihte, ülkelerin yaşadığı önemli yıkımlara bakılırsa, bu yıkımların öncesinde varlıklı insanların o ülkeden göç ettiği görülür"
https://www.bbc.com/turkce/46743522
orjinal kaynak: https://www.nytimes.com/…ey-emigration-erdogan.html
yaran facebook durum güncellemeleri
-
klavyede malum bir arf bozuldu, basmıyo. artık internet ayaatıma trakya ağzıyla devam ediyorum. epten battık.
eşlerin kazandığı parayı ortaya koymaması
-
genelde ana kazananın (ki genelde erkek olur) evin tüm masraflarını kazanıp, yan gelirin (genelde kadın olur) aldığı maaşı kendi kredi kartına yatırmasıyla ortaya koyacak bir şeyin kalmamasında oluşur. yani ben en azından evliyken öyleydi. hanımefendi 200 liralık mascara kullanırken ben arka tarafta arkadaşlarımla çay içecek parayı bulamadığım günlere vesile olmuştur. büyük dengesizliktir. kazandığın para eşit olmayabilir ama o oranda yükün altına girilmelidir.yıpratıcı
edit: boşandım yahu