hesabın var mı? giriş yap

  • ayarla alakası yoktur.. keşke yapmasaymış.. hakan hepcan ismini de ilk defa duyuyorum bu arada..

  • diaspora ne diye sorsak uganda'lı bir futbolcu diyecek adamlar gelmiş ekonomi ve siyaset konuşuyor. ciddiye almayın.

  • tüm kadınlar öyledir demek çok büyük haksızlık olur. ama aralarında böyle bir kesim gerçekten var.

    üniversite 1. sınıfın ilk döneminde davutpaşanın çılgın yokuşunda otosptop çekiyordum, erkeğim diye almıyordu şerefsizler. kız görünce el freni çekiyolardı. bende teknik resim çantasıyla gülümseyerek çıkıyordum o yokuşu, geziniyordum koridorlarda hiç bi allahın kulu bakmıyordu

    2. dönem bmw'yle gelip gitmeye başladım. bmw dediğimde yanlış anlaşılmasın 6 serisi, z4 falan değil, alt tarafı 1 serisi

    ulan bırak bakmayı, tek dönemde 4 defa sileceğimin altında not buldum lan. 3 defa fakültenin önünde tek başına oturup bir şeyler okurken gelip tanışma teklifi eden kızla karşılaştım. var mı lan böyle bir şey, ne değişti? ben yine aynı bendim? cebimdeki para da aynı paraydı?

  • bir yemeği yerken onu koklayarak, tadına vararak yemek,
    bir müzik dinlerken tüm bedeninizle, duyumsamalarınızla (sensation) onu dinlemek,
    bir yere giderken etrafınıza, insanlara, olan bitene bakarak, görerek ve şeyleri fark ederek gitmek,
    herhangi bir olumlu/olumsuz deneyimi biliş (cognition), duygu (emotion) ve davranış (action) ile bütünsel olarak yaşamak...

    üzüntü, hayalkırıklığı, şok olma gibi "istenmeyen" duygulardan kaçmak yerine, onu sonuna kadar yaşamayı içeren bir kavram... bir yaşantıyı rasyonalize etmeden, tüm savunmalarınızı bırakarak bir parçanız gibi kabul etmeniz.

    bana hep şu sözleri hatırlatır: "more than machinery, we need humanity. more than cleverness, we need kindness and gentleness."

    itiraf: ne zaman akıl edip de taktiklerini uygulasam, kendimle daha bir barışık, insanlara karşı daha anlayışlı olurum. çatışmalarımın yerini huzur alır. ama her an hatırlamak ne mümkün!

  • salam sosis gibi et ürünleri kalitesinin çok düşük olduğu.
    pastaların çok kalitesiz ve lezettsiz olduğu.
    araba kullanırken yolların çok bozuk olduğu.
    gerek kamu gerekse özel sektörde kimsenin işini doğru düzgün yapmadığı.
    yasaların kanunların zayıf olduğu.
    toplumun bencil biribirine saygısız olduğu

    gerçekleridir.

  • valla karadeniz yöresinde uzunca zaman geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki, baharat tarzı şeyleri seviyorsanız size hitap etmeyecektir. karalahana sarması dediğin şeyin nesi güzel anlamadım keza çorbası da aynı. muhlama biraz iyi içlerinde, o da offf denilecek kadar süper bir şey değil. ispir fasülyesi erzurum'a dair bir fasülye türü. karadeniz pidesi de kapalı pide dedikleri şey olup tercih sebebim olmadı. laz böreği de ahım şahım değil.

    mutfak dediğin güneydoğu'da bence.

    edit: dün gece de karadenizli arkadaşlarıma sordum bu soruyu, onlar da kendi yemeklerinin tüm mutfaklardan daha iyi olduğunu beyan ettiler. bu durumda karadenizliler dışında karadeniz mutfağını en çok seven pek kimse yok.

    edit 2: tabi ki burada tüm karadenizliler böyledir tarzında bir çıkarım yapmıyoruz, genellikle diyelim.

  • şurada da bahsedilen pele'yi spor tarihinin en büyük şarlatanlarından biri yapan yalan.

    kendisinin dünya futbolunun gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olduğu bir gerçek. bunu inkar etmek delilik olur. ama bu kendisinin büyük bir şarlatan olduğu gerçeğini de değiştiremiyor. makale çok komik başlıyor:

    --- spoiler ---

    pele sürekli başarıları ile ilgili yarı gerçeklerle futbol kamuoyunu aldatır.

    bu nicky butt'ın 2002 dünya kupası'nın en iyi oyuncusu olduğunu söyleyenle aynı adam. yani kendisinin söylediklerini "gerçek" olarak kabul etmeyiniz, özellikle de kendisi hakkında konuşurken (ki bunu çok sık yapar).

    --- spoiler ---

    devamını da türkçe buraya almaya çalışacağım:

    --- spoiler ---

    5- evet pele 1283 gol atmıştır ama bunların 526'sı resmi olmayan dostluk maçlarında ve turlarda. hatta kendisi askerde altıncı sahil güvenlik ile oynadığı maçları bile saymaktadır. doğrusu pele 812 maçta 757 gol atmıştır. ve gol oranları çok iyidir ama fernando peyroteo (197 maç 331 gol) ile karşılaştırıldığında sönük kalır.

    tabi ki, pele muhtemelen peyroteo'nun başarılarını görmezden gelecektir. tıpkı birazdan benim onun bazı başarılarını görmezden geleceğim gibi.

    emilio castano'nun pele'nin golleri ile ilgili çıkardığı istatistiklere bakalım, usülsüzlüklerin dikkatinizi çekmemesi mümkün değil:

    santos 11-0 botafogo (pele:8)
    santos 11-1 maringá (pele 5)
    santos 10-3 nitro-química (pele 5)
    santos 10-0 nacional (pele 5)
    santos 10-1 royal neerschot (pele 5)
    santos 10-2 guarani (pele 5)
    santos 10-1 juventus (pele 5)

    mesela botafogo'ya attığı 8 gol bildiğimiz botafogo değil. çakması. botafogo ribeirão preto. nacional de bildiğimiz uruguay takımı nacional değil, sao paolo'da bir eyaletin takımı. juventus da tahmin edeceğiniz gibi bizim juventus değil. bu duruma günümüzden bir örnek verecek olursak, chelsea'nin brentford ve leyton orient'i ayrı bir londra ligi'nde yenmesi gibi diyebiliriz. hatta fernando torres bile bu takımlara goller atabilirdi.

    pele'nin golcülüğü ile ilgili gerçek referans milli takımda 92 maçta attığı 77 goldür. milli takımda hiçbir zaman bir maçta 4 gol ya da daha fazlasını atamamıştır. 1283 gol mitinin karşısına koyduğunuzda şaşırtıcı durmaktadır.

    4- pele'nin dünya kupası istatistiklerine baktığımızda bir gerçeklik kontrolüne ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz:

    dünya kupası all-star'da en çok yer alanlar: djalma santos ve franz beckenbauer, 3
    dünya kupalarının en golcüsü: ronaldo, 15
    bir dünya kupası finalinde en çok gol: geoff hurst, 3
    bir dünya kupası turnuvasında en çok gol: just fontaine, 13
    bir dünya kupası maçında en çok gol: oleg salenko, 5
    en çok dünya kupası maçı: lothar matthäus, 25
    en çok dünya kupası maçı kazanan oyuncu: cafu, 16
    en çok dünya kupası turnuvasına katılan oyuncu: antonio carbajal ve lothar matthäus, 5

    pele nerede?

    3: dört dünya kupasında oynadı ama altın ayakkabı almışlığı yok. gol atma becerisi ve sayısıyla övünen bir adam için bu durum bir hayli gülünç:

    1958 / altın ayakkabı: just fontaine, 13 gol / pele 6 gol
    1962 / altın ayakkabı: 6 oyuncu 4 gol attı / pele 1 gol
    1966 / altın ayakkabı: eusebio, 9 gol / pele 1 gol
    1970 / altın ayakkabı: gerd müller, 10 gol / pele 4 gol

    haydi adil olalım, pele '62 ve '66'da sakattı. ama '58 ve '70'te iyi haldeyken de altın ayakkabıya yaklaşamamıştı. hatta bırakın onu, 1970'te brezilya'nın bile en golcüsü değildi. o yıl onur 7 golle jairzinho'nundu.

    2: "insanlar bana hep "yeni pele ne zaman doğacak?" diye soruyorlar. hiçbir zaman. babam ve annem fabrikayı kapattılar. messi benim gibi 1283 gol attığı ve 3 dünya kupası kazandığı zaman bunun hakkında konuşalım."

    demiş hazretleri. messi'nin 1284 gole değil, 758 gole ulaşmaya ve üç değil, iki dünya kupası kazanmaya ihtiyacı var. pele üç dünya kupası kazanan takımda da vardı, ama 1962'de neredeyse tüm turnuva boyunca kenarda oturdu. brezilya için tek başına kupayı kazanan garrincha'ydı, pele değil.

    1. ve pele'nin sürekli gözardı ettiği muhteşem takım arkadaşları. kendisi yaşayan en iyi 125 futbolcu listesini yaptığında takım arkadaşlarının çoğuna yer vermemişti. bunların yanında tüm zamanların en iyi sağ bekleri djalma santos ve carlos alberto ve yine tüm zamanların en iyi sol beklerinden nilton santos listedeydi.

    o tarihte hayatta olmadıkları için pele'nin listesine almadığı isimler:
    garrincha (brezilya'nın '62 dünya kupasını almasındaki en önemli isim)
    vava (iki dünya kupası finalinde ikişer gol attı)
    didi ('58 dünya kupası altın top sahibi)

    pele'nin şok edici şekilde görmezden geldiği takım arkadaşları: gérson, jairzinho, gilmar, tostão, zito, bellini ve zagallo.

    buradaki bu ihmallerin pele'nin kendi başarısında takım arkadaşlarının katkısını görmezden gelme yolu olarak görüyorum.

    ben pele'nin en azından sembolik olarak da olsa santos'daki partneri coutinho'yu bir "teşekkür" mahiyetinde listeye eklemesini beklerdim. sonuçta beraberce elde edilmiş 1,000 gol üzerinde bir başarı var.

    pele'nin xavi'si olan gerson'un 1970 dünya kupasındaki efsanevi rolüyle ilgili söylediklerini asla unutmayacağım:

    "burada ilginç olan, ne kadar inanılmaz görünüyor olsa da, pas atmayı binlerce kez gol atmaya tercih ederim. benim için başarı budur çünkü bu, benim yapmak için eğitim aldığım şey."

    pele'nin gerson'un attığı binlerce pası görmezden gelmesi/unutması gerçekten utanç verici.

    bu arada, lionel messi fifa ballon d'or'u xavi'ye adamıştı: "bu ödülü dostumla paylaşmak istiyorum, o bunu hakediyor."

    garrincha'nın hayatı kontrol dışına çıktığında pele'nin nerede olduğunu en azından merak eden var mı?

    pele'yi bir yaşayan efsane haline getiren muhteşem takım arkadaşlarıyla beraber oynadığını asla unutmayın.

    onlar o kadar iyilerdi ki 1962 dünya kupası için pele'ye bile ihtiyaç duymamışlardı.

    --- spoiler ---

    not: tercümemde bazı hatalar yapmışım. düzeltildi. garrincha, vava, didi gibi isimler listenin şartlarına uymadığından pele tarafından alınmamıştır.
    no2: miroslav klose ronaldo'nun 15 gollük rekorunu 2014'te kırdı. yazı 2012'den.

  • en agresif söylemi boya takıntısı olan aramasındır. arkadaş öyle bir tavır takınırlar ki bu adamlar, araba komple baştan aşağı boyanmış artık başına ne geldiyse, ama sen bunu sorarak sanki adamın anasına küfretmiş olursun.
    alıcı: neden boyalı araba
    satıcı: boya takıntısı olan aramasın kardeşim keyfe keder boyalı (bak lafa gel şimdi, adam diyor ki bir cumartesi günü evde otururken ne yapsam diye düşündüm gidip arabayı keyfekeder komple boyattım sanayide, sorma ama niye yaptım)
    yani utanırsın o an kendinden lan ben ne kadar hayvan ne kadar pislik biriyim ki bu mükemmel adam ve araçta boyayı dert ediyorum diye. kendine gelirsin o an.