hesabın var mı? giriş yap

  • o zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. oyuncu bir de. mavi boncuk filmini çekiyoruz. bir gün setten çıktık, eve gidiyoruz. ben laleli’de oturuyorum, kemal benden önce çıktı. herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden de gitti. ben baktım ki kemal yürüyerek gidiyor. üç kilometre var gideceği yere. her gün yürüyerek gidip geliyor, merak ettim nereye gidiyor bu adam böyle diye.
    uzun süre yürüdü. sonra bir bankta bir adam yatıyordu, kaldırdı adamı bir şeyler konuştular. cebinden para çıkarıp verdi. şaşırmıştım, sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi. bir şey yemeden çıktı. oraya da para verdiğini görmüştüm...
    bıraktım takibi. banktaki adama yaklaştım, "tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?" dedim. "adını bilmem, sormam da her gün para verir bana..."dedi. teşekkür ettim. daha sonra az ilerideki lokantaya gittim, "az önce gelen beyin borcu mu var size?" dedim. tanımadılar beni. "kemal abi’nin mi? yok hayır, bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağ olsun onların yemek masrafını öder." dedi.
    ertesi gün kemal’in yanına gittim.
    "sen ne güzel bir adamsın ya..." dedim. ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım... "ölme sen benden önce." dedim.
    dinletemedim...

    emel sayın.

  • bence ilgili yasa şu şekilde değiştirilmeli;

    "reis-i cumhur adaylarından sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretleri, ilk turda ne kadar oy alırsa, alınan o oy miktarı seçilmek için yeterlidir.
    diğer adaylardan biri sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinden daha fazla oy almış ise, seçim iptal edilir.
    akabinde yapılacak seçimlerde 2. maddenin tekrarı halinde, seçimler sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinin belirleyeceği bir tarihe kadar ertelenir.
    bu sürede cumhurbaşkanlığını vekaleten kendisi yürütür."

  • sevgiliye kapiyi kapatma sansi vermek istemiyor da olabilir. ben o kadar parayi sen kapiyi carpasin diye vermedim zalımın kızı.

  • akp ve mhp oylarıyla daha fazla halk ekmek büfesi açılmasının engellenmesi üzerine imamoğlu'nun 40 minibüsü mobil büfeye dönüştürerek yaptığı manevradır. aklıma ikinci bahar dizisinde restoranı elinden alınıp ortada kalınca seyyar büfe açan ali haydar geldi. o da kanı bozukların hakkından böyle gelmişti. hey gidi... imamoğlu'nun tiviti: https://twitter.com/…glu/status/1347803801114218503

  • milletin kolu bacağı koparken bazılarının buna tanıklık etmeyi rahatsızlık olarak görenleri göstermiştir.

    millet ölüyor sayın gerizekalı. sen de fotosunu görmekten mi rahatsızlık duyuyorsun?
    ilgili sayfalara girme ve o yalan hayatına devam et madem.

    burada gelip baktığın şeyler hakkında ne ağlıyorsun?

  • elitliğe bakar mısınız?

    bu ülkede

    bakanın biri iki gün üstüste aynı gömleği giydi diye,
    diyanet işleri bakanı evine yürüdü diye,

    acindirma yapılıyor.

    utanma duygusu olur insanda... herkes mercedes'e binebiliyormuş. bu cümledeki "herkes" hangi herkes? bizim çalık, milletin a.ına koyacağız, bakara makara, gemi değil gemicik, alo fatih, bilmemne villaları, urla, kupon arazi kavramlarının muhatabı "herkes" mi?

    yoksa, ananı da al git denilen çiftçi, çizmesi sedyeyi kirletir diye endişelenen madenci, kendisine iş verildi diye şükretmesi gerektiği söylenen engelli, dilenci yerine konulan kanser hastası öğrenci, 30 yıldır çocuklarından haber alınamayan anneler mi?

    insanlar var gözleri görür, sözleri dünyamızı karartır,
    insanlar var gözleri görmez, sözleri dünyamıza ışık tutar.

    edit: ajitasyon dogru tabir degilmis. acindirma olarak degistirdim. uyaran rolandmicrocube'e tesekkurler.

  • fremd (yabancı) ve schämen (utanmak) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulur. 2010 yılında avusturya'da yılın kelimesi seçilmiştir. gerçekten de yılın kelimesi olacak kalibrede bir kelimedir.

  • tehlikeler arz eden bir meyvedir.
    1- ''lağım kokusuna aldanmayın harika tadı var'' diyenlere aldandım.
    burnumu tıkayıp denedim.
    hayatımda yediğim en berbat şeydi.
    tadı bozulmuş kavuna benziyor. kokusu iki gün odadan çıkmadı.

    2- durian yedikten sonra içki içmeniz tavsiye edilmez.
    keşke bunu ben de zehirlenmeden önce bilseydim. öyle böyle değildir efendim. bağışıklığı çökertecek derecede kuvvetli bir zehirlenme yaşayabiliyorsunuz. ilk bir hafta ateşli, istifralı ve aralıklarla titremeler gelen dönemde ''sıtmaya mı tutuldu?'' korkusu yaratabiliyor çevrede.
    ''dünyanın öbür ucunda ne işin var!'' diye bir de azar işitiyor insan o halde iken. işin daha da kötüsü uçağa alınmayıp iyileşene kadar ülkenize dönemeyebilirsiniz. hiç bir uçak firmasını ufak bir zehirlenme geçirdiğinize inandıramazsınız. hayırlı uğurlu olsun.
    ben, yaklaşık bir ay sonra yataktan kalkıp günlük hayata geri dönebildim.

    bir de otelimizin duvarında kocaman ''no durian allowed'' yazısı asılıydı. bir durian resmi koyup üstüne de çarpı koyarak yuvarlak içerisine oturtmuşlardı. kuru kafayı hak etmişsin durian.