ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bu tipinle mi bana yürüyorsun
-
daha iyi tipim olsa sana mi yururum amk.. diyerek nakavt edebilirsiniz. biraz hazir cevap olun olm..
tanımadığı insanlara kentkart basan enayiler
-
senin gibi insafsızlar yüzünden içimdeki insan sevgisini öldürmeyeceğim o yüzden o enayi ben oluyorum varsın 1-2 lira kandırsın. ne olacak ayda yılda bir denk geliyor bana zararı dokunmaz. böyle yapmaya devam edersem bir gün gerçekten kartını unutan ya da parası olmayan birine denk gelirim. o insanlar için yapmaya devam edeceğim. ama insanlara enayi demek zehirlenmiş bir vicdan göstergesidir. böyle vicdanım olacağına enayi olmayı şeref sayarım.
cihan haspolatlı
-
daha once kocaelisporda oynamis olan ve fakat bugun itibariyle gs ile anlasmis bulunan, gelecegi parlak, umit milli (artik a milli ) olan ortasaha oyuncusu..
edit: bu adamın geleceğinden sesleniyorum.. bi parlaklık yok burda.. boka battık geri dönün..
lozan'da burnumuzun dibindeki yerler bizden alındı
-
burnumuzun dibindeki süleyman şah türbesini kaptıranların eleştirdiği durum.
herkes mutlu tek ben mutsuzum hissi
-
biraz hastanelerde dolaşırsanız geçecek his.
f-22
-
air superiority uçağı olarak temel görevi düşman hava sahasına hakim olmak, yani düşman uçaklarını düşürmektir. bu sebeple hızlı ve manevra yeteneği yüksektir. örneğin kendisinden 10 yıl daha genç f-35'e üstünlükleri şöyle:
- ses üstü hızı (1.5 mach)
- 2 kat sayıda havadan havaya füze taşıyabilme.
- daha yüksekte uçabilme (50k)
- thrust vectoring sayesinde 2 kat daha fazla manevra yeteneği.
yaran fıkralar
-
türkmen evine bir şıh misafir geldi. içeri buyur edip köylülerle birlikte odaya aldılar. köylüler "ne keramet edecek!" diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “hoşt” diyordu.
köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar! merakla sordular: “ya şıh hazretleri, nedir o arada hoşt dediğin ?..”
şıh: “bir köpek kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor. onu görüyorum tabii ki, hoşt diye kovalıyorum…”
köylülerin itikadı bir iken bin oldu…
olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı. herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi…
şıhın tabağında ise sadece pilav vardı…
şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu…
hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu. pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi:
“ulan tabağındaki eti görmedin de, kabe'deki iti mi gördün deyyus!"
not: fakir baykurt'un on binlerce kağnı hikaye kitabından alıntıdır
memurların yarısının kovulması gerekliliği
-
bir kamu kurumunda çalışıyorum ve memurların yarısı değil en az yüzde doksan beşinin kovulması taraftarıyım. çünkü gerçekten yatıyorlar.
nez vs petek dinçöz
-
o zamanların ergenleri tarafından ellerinden geldiğince sevilmişlerdir.
fernando muslera
-
bıraksalar er ryan'ı da kurtaracak.