ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dumlupınar denizaltısı
-
dedemin de içinde şehit olduğu denizaltı.
pet shoplarda kedi ve köpek satışının yasaklanması
-
sırada hayvanat bahçeleri ve yunus parkları umarım.
cem yılmaz'ın hakan hepcan'a verdiği tarihi ayar
-
ayarla alakası yoktur.. keşke yapmasaymış.. hakan hepcan ismini de ilk defa duyuyorum bu arada..
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
sigara içerken yakaladığı bir öğrencisine:
-bana bak! koyarım eroini sırana, derdini mahkemede anlatırsın sonra..
boğaza sıfır yalıda yaşamanın zorlukları
-
demir vb materyale sahip panjur, çit, kafes artık aklınıza ne gelirse her yıl boyanmak zorundadır. inanılmaz paslanırlar, iki yıl üst üste boyamamışsanız o parçayı unutabilirsiniz çünkü boya tamamen kalkmış ve deriyi içten içten çürütmeye başlamıştır. erken yakalarsanız bir spatula ile kazıtıp zımparalatıp boyatarak kurtarabilirsiniz.
ahşap ürünleriniz yine her yıl yaz ayları sonunda verniklenmesi gerekmektedir. o vernik boktan bir işçilikle yapılırsa ahşap ürününüz fakir bir ürüne dönüşecektir, en kaliteli işçilikle yapsanız bile yıpranacaktır maksimum bir yılda yine verniklenecektir. o vernikler pul pul dökülür böyle, zımpara ister.
en berbatına geliyorum! tuz! bahçenizde bulunan her şey ama her şey tuz içerisinde olur. evinizin duvarı, kapınızdaki arabanız, bahçedeki oturma grubunuz, yerlerdeki karolar. aklınıza gelen her şey rüzgarlı bir günde üstü kalıp gibi tuz kaplanır. o yalılarda oturan adamların bentley arabasını branda ile örtmesi aracını senden saklaması değil tuzdan koruması içindir. akşamüstü yıkadığın araban sabah tuz içinde kalır, kahvaltıyı yaptığın oturma grubu akşam yemeği zamanı tuz ile kaplanır. bir de o tuzun iğrenç bir olayı daha var, toz çekiyor ve yapışıyor üzerine. sürekli elinizde hortum, her şeyi yıkar halde bulabilirsiniz kendiniz.
bir de bahçenizde her şey yetişmez, biber domates falan demiyorum ha, limon çamı dikersiniz, denize bakan kısımları kahverengi olur, yanar. çim yaparsınız bahçeyi kelleşmeler olur, yanar çim tuzdan. ağaç dikersiniz rüzgardan eğilir dik duramaz. bahçe düzenlemesi işi gerçekten sıkıntılıdır. zordur.
not: boğazda oturmuyorum, istanbuldan nefret ederim hatta. ama izmir'de denizin dibinde oturarak bu yazdıklarımın tamamını yaşıyorum.
haa bir de zemininiz gevşektir, dibinize inşaat yapılırken bahçenizde toprak kayması yüzünden çatlaklar ile oluşabilir. çok derin temel kazılması gerekir, kazıklar ile desteklenmesi bile gerekebilir. sadece arsa değil, inşaat maliyeti de ciddi fazladır. sadece yıllık bakımı bile ciddi fazladır deniz kenarındaki evin. oturduğu yerden deli gibi para yer.
denize atılan şişe içindeki mesajlar
-
"kafamız çok güzel.. hamit-serkan-vedat 21.08.2003 ankara"
sokak köpekleri uyutulsun
-
avrupa'dan bildiriyorum. 1 tane bile başıboş köpek görülse adamlar tüm orduyu polis teşkilatını itfaiyeyi seferber eder onu uyuturlar. adamların canı çok değerli bu konu tartışmaya açık bile değil. türkiye'de tartışılıyor olması dahi türkiye'nin bir ortadoğu ülkesi olduğunu kanıtlıyor aslında. ayrıca 10-20 milyon köpeğin kısırlaştırılması, barınak kurup maması, veterineri, işletme giderleri ve diğer aklıma gelmeyen giderlerini karşılanmasına bırak türkiye'nin, almanya'nın bile ekonomisi yetmez. o sebepten uyutuyorlar muhtemelen. herkes yalan söyler, matematik yalan söylemez. kağıdı kalemi elinize alın kendiniz yapın hesabı.
whiplash (film)
-
bu hafta sonu 13 bin kişi tarafından sinemada izlenmiştir. aşk sana benzer ise hafta sonu 330 bin gişe yapmıştır. sadece bu bile avrupa birliği'ne alınmamamız için yeterlidir; referanstır.
(bkz: yorumsuz)
cennette ananas olmaması
-
ananas aldırdım esprisinin önünü kesmek içindir. cennet sonsuz huzurlu bir yer, tatsızlık çıkartmanın alemi yok.
ekşi itiraf
-
facebook'taki zaman tüneli zımbırtısı için eskiden paylaştıklarımı temizliyordum. en geriye gittim. bir de ne göreyim! siteyi yeni yeni öğrenmeye çalıştığım zamanlarda hoşlandığım kızın adını arama kutusuna değil de durum paylaşma yerine yazmış ve paylaşmışım. bu paylaşım yaklaşık 2 senedir orada öylece duruyordu. büyük utançlar içindeyim sözlük. o zamanlar kızın bana karşı olan davranışlarındaki değişimin sebebini yeni anladım.
armine harutyunyan
-
herkes neyin peşinde düpedüz çirkin ya bu kadın.yok şöyle yok böyle vay memleketi filan ne diyosunuz ya siz.net şekilde çirkin fotojenik olmayan bir insan.guccinin anlaşma imzalaması bu gerçeği asla değiştirmez.
türk kızının saatiniz kaç sorusuna vereceği cevap
elma ile kandırılıp timsaha yem edilen domuz
-
tamam doğanın kanunudur, güçlü olan zayıf olanı yer, av-avcı ilişkisi vesaire. buraya kadar sorun yok ama bir hayvanı vahşi bir hayvana kasıtlı olarak yem yapıp bunu izlerken zevk almaya anlam veremiyorum.