hesabın var mı? giriş yap

  • + sigara içiyor musunuz?
    - içmiyorum.
    +hah bu da çok iyi. genel müdürümüz sigara içen elaman istemiyor
    -neden ki?
    +işte bağımlılık olarak görüyor bunu, zayıflık olarak görüyor. bir de çok molalı çalışıyorlar tabi.
    -ben de günde en az beş kere çişe çıkarım.
    +(...)
    -en az bir kere de sıçarım.
    +(...)
    -ama tabii nereden bilecek ki sayın genel müdür bunları.
    +(...)
    -sigara içmiyorum demiştim, siz de çok güzel demiştiniz. oradan devam edelim konu bulanmasın.

  • salam sosis gibi et ürünleri kalitesinin çok düşük olduğu.
    pastaların çok kalitesiz ve lezettsiz olduğu.
    araba kullanırken yolların çok bozuk olduğu.
    gerek kamu gerekse özel sektörde kimsenin işini doğru düzgün yapmadığı.
    yasaların kanunların zayıf olduğu.
    toplumun bencil biribirine saygısız olduğu

    gerçekleridir.

  • normaldir.

    insanlar o kadar nefret etti ki kızılaydan, kan vermeyi bile güvenli bulmuyorlar.

    ben düzenli kan bağışçısıyım, hala gidip kan veriyorum. vermek istemeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştığımda bana "ben kan versem o kadar ihtiyaç sahibinden önce akp'li bir kalantorun akrabasına gider, daha kötüsü, katar'a satmayacaklarını nereden bileceğim" cevabı aldım.
    hak veriyor muyum? evet... kan ihtiyacının öneminin de farkındayım. ama kurumu rezil rüsva etmeseydiniz, kurumu birilerinin para kaçakçılığına alet etmeseydiniz bunlar olmazdı.

    beter olun diyeceğim de, size bir şey olmuyor. olan ihtiyaç sahibine oluyor. kızılay'ı bari temiz bıraksaydınız. orayı da kirletip lekelediniz. elinizin değdiği ve pislenmeyen tek bir şey yok.

    edit: bir yazar şunu attı.
    (bkz: kızılay'ın topladığı kanların yurtdışına satılması)
    kaynak

    yazıklar olsun.

  • ortada hiçbir şey yokken dağ gibi adam aforoz edildi her yerden.

    sonra işin aslında öyle olmadığı ortaya çıktı ve hala çıkmaya devam ediyor, nasıl oluyorsa bu kadının projeleri yolda.

    arkadaş kaç tane daha kanıt ortaya çıkmalı bu davanın bitmesi için?

    bir tanesi daha, "coni beni sürekli dövdüğü için şu markanın şu ürününü hep yanımda taşıyordum" dediği ve mahkemeye de avukatı tarafından sunulan ürünün, bahsi geçen yıllarda (2014-2016) henüz üretilmemiş olduğu direkt üreticisi tarafından duyuruldu. adamlar 2017 yılında sürmüş piyasaya. şurada bir de linki var.

    ben anlamıyorum ki bu işi, kadın çıkıyor meydana adam beni dövdü diye, herkes adamı linç ediyor. olayların tersi şekilde olduğu, kadının en başından beri yalan söylediği ortaya çıkınca da "yaauvv aslında karşılıklıymış, coni de ektiğini biçmiş" oluyor.

    herkes delirmiş anasını sattığımın dünyasında.