ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
music to be murdered by
-
eminem'in phresher ile başlayan ilginç tercihlerine young m.a ve merhum juice wrld ile tam gaz devam ettiğini gösteren albümü. kendisinin on birinci stüdyo albümü oldu bu.
kendisinin de belirttiği gibi alfred hitchcock'tan esinlenilen albümde toplam yirmi parça var. iki intro ve bir outro içerdiği için çalışma ikili albüm şeklinde yorumlanıyor. zaten iki adet cover'ı var; biri şu, öteki de bu. üstadın zamanındaki cover'ını da şöyle vereyim.
albümdeki konuk sanatçılar young m.a, royce da 5 9, white gold, ed sheeran, juice wrld, skylar grey, black thought, q-tip, denaun*, anderson paak, don toliver, kxng crooked* ve joell ortiz olurken prodüksiyonda ise dr. dre, mark batson, tim suby, luis resto, d. a. got that dope olarak da bildiğimiz d.a. doman, the alchemist, dem jointz, dawaun parker, ricky racks, andre brissett gibi isimler yer almış.
uncommodating ve godzilla'yı bir kenara bırakacak olursak albümün ikinci kısmı bir tık daha iyi gibi. iyi verselerini juice wrld ve young m.a ortaklıklarında kullanması da farklı bir tercih kralın, chloraseptic'te de böyle yapmıştı.
ilk intro premonition bir önceki çalışmaları için bir açıklama niteliğinde. "tamam tay keith ile çalıştım da sor bir niye çalıştım" ya da "tech n9ne, jay-z dediysek de laf atmadık herhalde olm." minvalinde bir giriş diyebiliriz. ardından young m.a'in saweetie-quavo kelime oyunlu verse'ü ile uncommodating geliyor. eminem de thanos, apeshit, john wayne gacy, saddam hussein derken yine referans şova devam ediyor. buradaki chorus'unun da verse'ünün de gideri var bence.
you gon learn, royce da 5 9'a rağmen pek çekmedi beni. ardından alfred hitchcock'un skit'i geliyor, akabinde de artık alışık olduğumuz ed sheeran ortaklığı. d12 şekli yapıp geçmiş, d.a. doman'in beat'i de hiç fena olmamış halbuki.
in too deep, klip çekilen darkness, skylar grey içeren leaving heaven ve black thought'lu son parça yah yah ile albümün ilk bölümü bitiyor. tabii arada juice wrld ortaklığı godzilla da var. stephen paddock ve las vegas saldırısı temalı darkness'a zaten klip çekmiş kendisi, bu parçada the sound of silence sample'ı var ayrıca. yah yah beklentileri tam olarak karşılamasa da godzilla'daki verse sonu fena reyizin. parçanın üçüncü verse'ünün son otuz saniyesinde tam 228 kelime söylemiş kral, bu da saniyede 7.6 kelimeye denk geliyor. rap god'daki efsane verse'ünde bu sayı saniyede 6.46 imiş, oradan hesap edin. tanrı-godzilla benzetmelerinden gidiyoruz bakalım, sırada ne var acaba?
ikinci kısım bir intro ve muhtemelen bir miktar kurmaca olup çarpık aile ilişkilerini anlatan stepdad ile başlıyor. gerek altyapı, gerek tarz derken eminem'e bu albümde en yakıştırdığım parça bu oldu. kamikaze'de de stepping stone fanı olduğumdan epey sardı beni bu çalışma. akabinde gelen marsh'taki nakaratta kullandığı autotune filtresi lil reflü'yü hatırlattı bana, allah affetsin lol. bundan sonraki never love again adlı parça dr. dre prodüksiyonlu, beat'i garip biraz ama beğendim ben açıkçası.
ne kadar psikopat olduğunu anlatan little engine, idare eder durumda olan anderson paak ortaklığı lock it up, ricky racks prodüksiyonlu farewell gibi parçalar öyle ya da böyle filler. hatta üzülerek söylemek gerekirse albümün çoğunluğu filler ama sineye çekiyoruz ne yapalım.
joell ortiz, kxng crooked gibi isimleri topladığı i will vaat ettiği şeyi pek vermiyor. zaten bu çalışmada royce da 5 9 içeren çalışmalar üzerinde çok uğraşılmamış gibi geldi bana, üzücü olay. yine d.a. doman işi no regrets'ta da travis scott'ın yancısı don toliver yer alıyor. her albümde kullanıyor bu formülü zaten em, o yüzden pek de şaşırtmadı beni bu seçimi.
albüm outro'su olarak da tahmin edileceği üzere alfred hitchcock'ın the hour of parting outro'su seçilen çalışmayı yine wtf release şeklinde tabir edersek yanlış olmaz sanırım. dönüp bakıldığında revival gibi bir iş olmuş diyebiliriz harbiden. artıları eksileri var tabii ki ama öyle aşırı bir fark olmadığını düşünüyorum ben iki albüm arasında. öyle çok sükse yapacak bir iş beklemiyoruz zaten ne zamandır, ama tabii ki işin içinde em olunca dinleniyor her türlü. arada açılıp dinlenir, çok da kurcalamamak lazım.
vücut geliştirme ile ilgili yanılgılar
nikola tesla'yı en iyi canlandırabilecek aktör
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
sevgili bulunca kişilik değiştirmesi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''ulan madem facebook'a yüzlerce fotoğraf yükleyecektiniz neden mirc'te bir vesikalık için üç gün uğraştırdınız amk?''
5 zincir markete 2.7 milyar ceza verilmesi
-
biz ona halk dilinde haraç kesme diyoruz.
bir de dostlar alışverişte görsün yapmışlar, bu hareketi görüp de etkilenecek kitle de artık ne bileyim..
evet en büyük savaş cehalete karşı olanmış. canım atatürk.
köpek
-
köpeğimiz asla tut getir oyununu öğrenemedi. attığımız şeyi yakalıyor ama bize getirmiyor. tam tersine alıp kaçıyor bizim onu kovalamamızı istiyor. "getir!" diyorsun getirmiyor. "gel!" diyorsun attığın topu bırakıp geliyor. biz de "herhalde aptal biraz ondan" diye düşünüyorduk.
aptal olduğunu düşünmemizin bir diğer sebebi de topunu sürekli tv sehpasının altına kaçırması. sürekli salonda tv sehpasının orada oynuyor ve illa ki bir noktada top sehpanın altına kaçıyor. sonra başlıyor ağlamaya. biz de mecburen her seferinde işimizi bırakıp gidip topu çıkarıp ona geri veriyoruz. ama üzülüyoruz tabi bir yandan "ne kadar aptal köpeğimiz var şunun sehpa altına kaçacağını öğrenemedi" diye.
bugün fark ettim ki köpek bizle tut getir oynuyo lan. o topu atıyo biz getiriyoruz. bunu da bir tek top sehpa altına kaçtığında yaptığımızdan bilerek hep orada oynuyor. biraz oynar gibi yapıp topu ittiriveriyo sehpa altına. sonra iki üç ağlama sonrası biz getiriyoruz. resmen bizim ona öğretemediğimiz şeyi o bize öğretti. sadece tut getir de öğretmedi bir şey nasıl öğretilir konusunda iyi de bir ders verdi şerefsiz köpek.
şimdi kendimi baya aptal hissediyorum. adi köpek.
futbol ile ilgili unutulmaz aforizmalar
-
"eskiden yoksullar futbol oynar zenginler izlerdi, şimdi ise zenginler oynuyor yoksullar izliyor" (şenol güneş)
starbucks'ın üşüyen köpeği kovması
-
herhangi bir istismar (şiddet, zehirleme, zarar verme vb.) yoksa rezalet puanım 0/10.
2 haftada bir 20 kilo çorbalık tavuk ve sınırsız bayat ekmekle mama hazırlayıp köpek besleyen bir hayvan manyağıyım. böyle saçma duyar görmedim.
birçok starbucks ın ısıtıcılı bahçesinde uyuyan köpekler olur, kimse bir şey demez. biz hayvanseverlerin kalpleri de erir.
bazen içeride de olur. örn, bahçeşehir üni. starbucks'ta bir eşşek var içeri girip koltukta sırtüstü yatıyor avznı yediğim. ancak, içeride olması gıda güvenliği açısından risklidir. buna da dikkat etmek gerekir. duyarın bokunu çıkartmayalım lütfen.
kırmızı dudaklı yarasa balığı
-
balıkların kezbanıdır.
şeker kız candy'de anthony'nin attan düşme sahnesi
-
lisa'nın, atın canını acıtmasıyla vuku bulan sahnedir. yamulmuyorsam elinde jilet gibi bir şey vardı. pislik.
hoşlandığı erkeğe açılan türk kızı olmaması
-
buna inanıyorsanız size kötü bir haberim var hacı:
muhtemelen siz çirkinsiniz, hiçbir kız size karşı öyle yoğun duygular hissedip açılacak kadar etkilenmiyor.
nereden mi biliyorum? :(
900 kişiye 1 doktor 800 kişiye 1 atatürk heykeli
-
893 kişiye 1 cami olan ülkede hesaplanması saçma olan istatistiki bilgi. caminin maliyetiyle heykelinkini karşılaştırmaya hiç girmeyelim.