hesabın var mı? giriş yap

  • nedir?

    araştırma veya akademik amaçlı yahut da profesyonel uygulamalı kullanımı dışında, sadece eğlenme/keyif alma adına yapılan matematik.

    mevzuyla ilgili, maalesef, *hiç türkçe kaynak yok. terimin kendisinin bir türkçe karşılığı dahi yok. “eğlence amaçlı matematik” şeklinde yapabileceğimiz kaba çeviri zihinlerde doğru algıyı oluşturmuyor bence. çünkü hem “eğlence amaçlı” tanımı hem de matematik tanımı oldukça genişliyor bu kavramın içinde.

    recreational mathematics’in kapsamı içine her türlü matematiksel bulmaca, zeka soruları, akıl oyunları, mantık bilmeceleri dahil edilebilir.
    youtube’da bununla ilgili sayısız video, bir dünya kaliteli kanal var. bu kanalları yazının sonunda paylaşacağım.

    mathematical association of america, şu yorumu yapmış, çok beğendiğim için aynen alıntılıyorum:

    “recreational mathematics is not easily defined because it is more than mathematics done as a diversion or playing games that involve mathematics. recreational mathematics is inspired by deep ideas that are hidden in puzzles, games, and other forms of play. “

    kabaca çevirisi şöyle:

    “recreational mathematics’i kolayca tanımlamak mümkün değil, zira bu kavram kafa dağıtmak için yapılan matematikten veya matematik içeren oyunlar oynamaktan çok daha fazlasını ifade ediyor. recreational mathematics ilhamını; bulmacaların, oyunların ve diğer eğlence aktivitelerinin içindeki derin fikirlerden alıyor.”

    sözlüktetki popülaritesi

    böyle ciddi ciddi tanımlar yapınca belki sıkıcı veya uzak bir konu gibi gözükmüş olabilir ama aslında burada, sözlükte de adı konmadan epeyce içine girilen bir mevzu recreational mathematics.
    tabii burada biraz suyu çıkmış vaziyette. “beyin yakan x sorusu” formatında onlarca başlık var. kimisi düzgün sorular kimisi de alabildiğine aptalca. ve maalesef bu aptalca olanlar çok daha kalabalık ve ilgi görmüş başlıklar. çünkü hem çözebilen çok, hem de kolay soruları çözemeyeni aşağılamak ve daha önce çözümü yazılmış sorunun defalarca ve defalarca başka benzetmeler veya yöntemlerle çözümünü yazmak, sözlük yazarları olarak çok sevdiğimiz bir aktivite.

    sözlükteki poülaritesinden bahsederken şu en meşhur örneğinden bahsetmemek olmaz: monty hall problemi

    yıllardır hem yurt dışında hem buralarda en çok hakkında konuşulan, üzerine yazılar yazılıp, videolar çekilen problemlerden biri. aslında aşırı basit bir yanıtı var fakat hayli counter-intiutive olduğu için problemi yeni duyup anlamayan bir insan sık sık ortaya çıkıyor. ve geçmişte yapılmış onlarca açıklamayı okumak yerine, “ben doğru cevabı anlamadım, *bence* cevabı böyle” diye bir şeyler yazıveriyor. araştırma yetisinden aynı derecede yoksun bir başka cingöz de gelip daha önce binlerce kez açıklanmış problemi tekrar açıklamaya girişiyor. “hayatta iki şey sonsuzdur. evren ve monty hall problemini binlerce kez açıklandığı halde tekrar açıklamaya çalışanlar. birinciden o kadar emin değilim.” demiştir einstein.

    sözlük haricinden örnekler:

    100 mahkum problemi - link
    uzaylılar ve şapkalar - link
    ardışık pozitif tam sayıların toplamının -1/12 etmesi - link
    1 km güneye 1 km batıya 1 km kuzeye gidir aynı yere dönmek - link
    kurt, kuzu ve otu dereden geçirmek - link
    kayıp 1 lira problemi - link
    beklenmeyen idam paradoksu - link

    popüler sanat eserlerinde denk gelebileceğiniz bazı örnekler:

    good will hunting:
    10 nokta problemi - link

    die hard with a vengeance:
    damacana su problemi - link

    harry potter and the philosopher’s stone:
    felsefe taşının önündeki engellerden biri olan zehir hangi şişede sorusu - link

    la habitación de fermat:
    fermat'nın odasındaki problemler - link

    keloğlan ve aykız:
    prensesin taliplerine sorulan zehir hangi bardakta sorusu - link

    bunlar problem ve bilmecelerdi.

    bir de obje formundaki puzzle ve oyunlara bakabiliriz:

    burada ilk başta akla rubik küpü (rubik’s cube) geliyor tabii ki. klasik 3x3x3lük versiyonun haricinde 2’den 17’ye kadar olan küp versiyonları ve ayrıca küp harici başka cisimler formunda versiyonları mevcut. - link

    tangram adlı uzak doğu kökenli geometri bazlı oyun da yine sevdiğim örneklerden biri.

    bir de mekanik puzzlelar var. biraz matematikten uzaklaşıyoruz bu kategoride ama bu yazıyı okuyan kişilerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. bu alanda youtube’da mr.puzzle adında çok çok başarılı bir kanal var. orayı takip etmenizi öneririm.

    ilk etapta aklıma gelen ve bu alanda içerik üreten youtube kanalları:

    (sadece recreational değil bazen klasik matematik içerikleri de olabiliyor bazılarında. aradan bulması size kalmış.)

    numberphile
    mind your decisions
    standupmaths
    singingbanana
    blackpenredpen
    mathloger

    sözlükte mevzuyla alakalı bazı başlıklar:

    zeka sorusu
    beyin tuzağı
    puzzle
    bilmece
    rubik küpü
    monty hall problemi

  • gazeteci : eskiden burada ıstakoz yeniyordu artık menemen mi var ?

    samet aybaba : o zaman bolluk varmış. zaten tesise ıstakoz gelirse biz gitmiş oluruz.

  • - içkiyi içen, gazı yakan ödesin
    + o zaman toprak işleyenin, su da kullananın olsun?
    - hayır. mülk allahındır
    + siz şirketi kurmuşsunuz, size bir şey olmaz hacı

  • demek ki önceki başkanlar, belediye çalışanları musakka yerken kendileri antrikotu gömüyormuş.

    bunu bize gösteren hadise.

    aynen devam başkan

  • ben yan pisuvarda biri varken zor işiyorum, kadın binlerce insanın önünde şarkı söylerken şelale gibi işiyor. hayret ettim gerçekten...

  • google’ın ceo’su sundar pichai, hamam böceği teorisi’ni şöyle anlatıyor; bir gün, sıradan bir restoranda oturuyor ve kahvemi yudumluyordum. orada oturduğum esnada uçan bir hamam böceği aniden ortaya çıktı ve bir kadının üzerine kondu.

    kadın, böceğini görür görmez büyük bir panikle çığlık atarak zıplamaya başladı. bir yandan panik içerisinde zıplarken bir yandan da elleriyle hamam böceğini üzerinden atmaya çabalıyordu. doğal olarak onun bu halini gören arkadaş grubu da onunla birlikte paniğe kapıldı ve onlarda sağa sola sallanmaya başladılar.

    bu esnada kadın, hamam böceğinden kurtuldu ve böceği üzerinden savurdu. fakat hamam böceği şimdi de gruptaki diğer kadınlardan birinin üzerine konmuştu! şimdi de gruptaki diğer kadın için büyük bir panik ve hengame başlamıştı. ta ki garson ufukta gözükene dek. hamam böceği diğer kadının da üstünden uçtu ve yardıma gelen garsonun üzerine zıpladı. ancak garson diğerlerinden farklıydı. sakince üzerindeki hamam böceğinin davranışlarını takip etmeye başladı.

    sonunda hiçbir heyecan emaresi göstermeden hamam böceğini parmaklarıyla tutarak restoranın kapısından dışarı atmayı başardı. kahvemi içerken izlediğim bu garip olay aklımda tilkilerin dolaşmasına yol açtı ve başladım düşünmeye. yaşanan tüm olayın ardından, acaba ufacık ve bilinçsiz bir canlı olan hamam böceği tüm bu çılgınlığın sorumlusu olarak gösterilebilir miydi?

    eğer bu doğruysa garson neden diğerleri gibi rahatsız olmamış, sakinliğini korumuştu?

    diğer herkes paniğe kapılıp olayı çözemezken, garson sakinliğini hiçbir şekilde bozmadan olaya sakince yaklaşmıştı. hayır, problem hamam böceğinde değildi. problem, insanların hamam böceğinden duydukları rahatsızlığı yönetmekteki başarısızlığındaydı. problem insanlardaydı. o zaman bunun sadece bu ilginç ve basit olayla sınırlı olmadığını, hayatın her alanında benzer durumların yaşandığını fark ettim.

    babamın, patronumun ya da karımın davranışları değil, bu davranışlardan duyduğum rahatsızlıkları kontrol altında tutamıyor olmamın beni rahatsız ettiğini anladım. trafik sıkışıklığından yaşanan rahatsızlık da aynıydı. trafik sıkışıklığı aslında beni rahatsız etmek için tek başına yeterli değildi. ben trafik sıkışıklığının yarattığı rahatsızlık hissiyle baş edemediğim için bu olay canımı sıkıyordu. aynı trafikte sıkışmış olmalarına rağmen “mutsuz” olmayan insanları başka ne açıklayabilirdi ki?

    problemin kendisinden ziyade benim probleme olan yaklaşımım, problemin hayatımda yarattığı kaosun gerçek sebebiydi. başımdan geçen bu hikayeden anladım ki hayatta önüme çıkan olaylarda tepki vermeden önce durumu anlamaya çalışmalı, ardından tepki değil, anlamlı bir yanıt verebilmeliyim.

    o gruptaki kadınlar sadece tepki gösterdi, garson ise anladı ve bir “yanıt” verdi.

  • bu dahiyane fikir gecen sene bi arkadaşımın da aklına geldi. 1 milyon ty'ye evini satılığa çıkardı. ayda 3 bin tl kira alacağıma vadeli hesaba yatırıp ayda 18 bin tl alırım dedi.
    sonuç: evin fiyatı şu an 2.4 milyon tl oldu. arkadaşın parası ise 1 milyon 216 bin tl!
    yanı artık sattığı evin anca yarısını alabiliyor!

    edit: o evi 2.4 milyona satamaz, fiyatlar balon minvalinde milyorlarca mesaj geldi. arkadaşlar piyasanın 1 milyon altına yani 1.4 milyona satılsa bile arkadaşın yaklaşık 200 bin tl zararı var. bizler 200 bin tl için yaklaşık 12 ay (hatta asgari ücretliler 24 ay) işe gitmek zorunda olan insanlarız !

  • kesinlikle açık ara farkla (bkz: avukatlık). maalesef ülkemizde avukatlık yapacaksan okuduğun okulun, cv'nin, ortalamanın, yüksek lisansın hiçbir önemi yok. eğer esnaf mentalitesiyle iş yapıp, çevreniz de varsa para kazanırsınız. formül bu kadar basit.