ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1900 yılında avrupa şehir nüfusları
-
nerdeeeen nereye denilebilecek bir tabloyu ortaya koyar. misal, istanbul o yıllarda birmingham'ın dörtte üçü kadar iken bugün 15 katıdır.
1- london: 6,507,000
2- paris: 3,733,000
3- berlin: 2,644,000
4- manchester: 1,920,000
5- vienna: 1,770,000
6- birmingham: 1,360,000
7- saint petersburg: 1,347,000
8- essen-ruhr: 1,300,000
9- moscow: 1,096,000
10- leeds: 1,004,000
11- hamburg: 983,000
12- liverpool: 963,000
13- ıstanbul: 900,000
14- glasgow: 867,000
15- budapest: 861,000
16- warsaw: 711,000
17- newcastle-upon-tyne: 688,000
18- brussels: 650,000
19- naples: 610,000
20- barcelona: 552,000
21- madrid: 540,000
22- prague: 535,000
23- milan: 524,000
24- amsterdam: 524,000
25- munich: 519,000
26- lyon: 508,000
lille: 500,000
marseille: 479,000
kattowitz/katowice: 440,000
rome: 414,000
rotterdam: 372,000
lisbon: 359,000
bucharest: 286,000
kiev: 258,000
athens: 181,000
23 ocak 2015 tübitak'ın domuzlu kitap rezaleti
-
yenmesinin değil de bizzat hayvanın kendisinin yasaklandığını sanan bu kafa tüm domuzların toplanıp katledildiği toplama kampları kurulması için kanun teklifinde bulunsa şaşırtmayacaktır! nedir bu domuzların çektiği arkadaş...vallahi de billahi de rezalettir.
hakan peker
-
yıllardır kibar ve naif imajın olsun. sen gel engelliler için yapılan konser çekiminde beni çek onları çekme diyerek trip at ve tüm imajını yerle bir et. insanoğlu ne oldum dememeli. son anda yine imajın çizilir.
alman polisleri döverek komaya sokan adam
-
çomarlar tarafından desteklenen şahıstır.
türkiye'deki polislere çiçek veren gezicilere bile "törörik" diyen kompleksli aşağılık insanlar, başka ülkenin polisine karşı alenen kuvvet kullanıldığında ezik ezik sevinip, "gavur döven müslüm" nakaratları dizmektedirler.
çünkü çomarların ilkesel bakışı yoktur dünyaya; kendileriyle aynı kampta gördüklerine her türlü şiddet eylemini hak görmektedirler.
komşunun getirdiği aşureyi çöpe dökmek
-
işte komşu ne bilsin, karşıdaki kişiyi insan sanıp veriyorlar.
bizim ülkede iyilik yaparsın arkandan enayi derler, salak derler, gelip burada veya çeşitli yerlerde dalga geçer laf söylerler.
yakında iyilik içeren bir tane bile geleneğimiz kalmaz. gelenek dışı da iyilik kalmaz. siz iyi niyetli insanları salak yerine koyarsanız günün sonunda kimseden destek bulamayınca kimin salak olduğunu anlarsınız.
esenyurt'ta 4 kişi tarafından dövülen kadın
-
savcıya, haneme tecavüz edip beni öldüresiye dövdüler diyeceğine bunların fetöcü olmasından şüpheleniyorum deseydi serbest falan bırakılmazlardı.
türkiye normlarında olası bir haber
sandra blokları
-
david villalarının hemen arkasında yer alan, eşsiz yaşam konutlarıdır.
ölüye saygı
-
canlıya saygı kadar önemli değildir kuşkusuz.
kütüphanede eşşekler gibi anırarak konuşuyorsanız mezarlık yanından geçerken müziğin sesini kısmanız nazarımda beş para etmezdir.
harry potter
-
2002 sonları , serinin ilki olan felsefe taşı'nın filmini ağzım açık izledikten sonra yana yana serinin ikinci kitabını arıyorum. o zamanlar gaziantep'in yeni yerleşimlerinden fakat mahrumiyet mahallelerinden olan bir yerde oturduğum için güncel kitaplara ulaşmak mesele. semt kütüphanesi de yeni kurulmuş fakat orda da bulamıyorum.
derken okulun yılbaşı çekilişi geldi , herkes çekilişte kendine kim çıkarsa ona hediye alıyor. şansıma çekilişi yapan türkçe öğretmeni benim adımı çekti ve hediye ne istersin dedi , haftalardır bu anı bekliyormuşçasına "sırlar odası kitabını istiyorum" dedim. hoca haftaya elinde kitabın korsan versiyonuyla geldi , kitapçıları gezmiş bulamamış , kitap sevgimi bildiği ve sanıyorum sevdiği öğrencisi olduğum için de sahafları arşınlamış , temiz bir ikinci elini bulmuş bana verdi.
sömestr arasına girer girmez de her tatilde olduğu gibi tekstil atölyemizde çalışmaya başladım. işimi hızlıca bitirip yarım saatte bir kapı önündeki harabe tekli koltuğun içine çöküp sırlar odasını okuyordum. patronun oğlu olduğum için kalfam söylenir fakat pek de bir şey diyemezdi. okulda yeterince kitap yok mu boşver ne hikaye kitabı okuyorsun der dururdu. birkaç gün sonra baktım benim kalfa ortalarda yok , bir baktım iplik cuvallarının arasına çökmüş , bir elinde sigara bir elinde kitap dalmış okuyor. ilkin öylesine ilgisini çekti herhade diye umursamadım , ama baktım ki her mola verişimde kitap okumaya yelteniyorum , adam bana vermiyor .bir hafta içinde kitabı bitirdiğinde sigaranın dumanını ağzına doldurup havaya üflerken kurduğu cümleyi unutmuyorum
" bu hermiyon çok akıllı kız la , diğer kitabı varsa getir de okuyak "
ilkokulu bitirememiş bir işçiyi bile kendine bağlayan harikulade bir seridir harry potter.
(bkz: çiriş otu/@serbronze)
#109772983
fileleri vatandaşlara ücretsiz dağıtacağız
-
hangi yandaş file işine girdi acaba.
a) cengiz inşaat
b) cengiz inşaat
c) cengiz inşaat
d) cengiz inşaat
e) cengiz inşaat
zorunlu bireysel emeklilik sistemi
-
ya ben zaten 600 tl bağkur haraçı ödüyorum her ay.
bir de zorunlu emeklilik yapmaya kalkarlarsa vallaha billaha kendimi sahte bi cinayete kurban gittirir öldü diye raporlattırır bir de cenazemi kaldırır nüfus kaydında "öldü" diye işletirim.
kimliksiz biri olarak yaşarım hayatımı. abdden aldığım ehliyet vardı yolda trafik çevirmesinde falan soran olursa abd vatandaşıyım derim
valla yeter ya. bir tc pasaportu bu kadar yük getirir mi içine ettiğimin dünyasında ya. türküz diye ebemize yüklene yüklene doymadınız be.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kızın isminin yanına parentez içinde 'tanımıyosan ekleme' yazıyor ama 4.896 arkadaşı var. mahalle muhtarı mübarek!"