ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastası olunan sözler
-
"beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz.." william shakespeare
çocuğa bilgisayar oyunundan isim koymak
-
(bkz: metin 2)
yere düşen palto ve çocuklar arası hiyerarşi
-
çocuk ya da ergenlerden oluşan bir sınıfta hiyerarşinin nasıl kurulduğu yere düşen paltolardan da belli olur. şimdiki durumu bilmem ama eskiden sınıfın arkasında upuzun bir kanca sırası olurdu, yaklaşık 40 kişilik filan. işte sabah giren çocuk buraya paltosunu asar. fakat bu paltolar bazen orada cereyan eden itişmeler şakalaşmalar nedeniyle asıldıkları kancadan kurtulur ve yere düşer. bu aşamadan sonrası dikkatle izlenmelidir. eğer düşen palto sınıfın popüler ve güçlü kuvvetli çocuğunun paltosu ise oradaki çocuklardan biri hemen paltoyu kaldırır ve yerine asar. ama sınıfın önemsenmeyen ya da taşak oğlanı olan veyahut silik birisine aitse bu palto? o çocuk görene kadar bir gelişme olmaz. hırgür bittikten sonra çocuk gider kendi paltosunu kendi asar. böylece sınıf içindeki pozisyonunu da bir kez daha öğrenmiş olur. insan davranışının en saf hallerini görebildiğimiz çocuk davranışlarından sıradan bir ayrıntıdır aslında bu.
gece dörtte arayıp seni çok özledim diyen insan
-
başıma geldi bu. gecenin saat dördünde acı acı çalan telefonu açtım. numara bende kayıtlı değildi. telefonun karşısındaki ağlamaklı ses "seni unutamadım, hala çok seviyorum bunu bil" diyordu. sesi yabancı değildi ama tanıdık da değildi. hüzünlü kadınların sesleri nedense hep aynı tınıyı veriyordu. sustum, "orda mısın" dedi. buradayım dedim. nasıl olduğumu, görüşmeyeli neler yaptığımı sordu. anlattım.
evlendin mi? dedi tedirgin bir sesle. hayır yalnızlığa alıştım dedim. bir süre sustuk. bana başka birinin adıyla hitap edince onu tanımadığımdan emin oldum ama konuşmaya devam ettim. sanki bir zamanlar onu sevmişim gibi.
kapatırken seni seviyorum dedi, "ben de"dedim. neden bilmiyorum, galiba buna ihtiyacı olduğunu düşündüm.
iç çekerek telefonu kapattı. sabaha kadar uyumadım.
#evlilikdışıilişkiyasaklansın
-
45 çocuğa tecavüz edilirken sessizce başını yastığın altına gömenlerin ve tecavüzlere tepkisiz kalanların açtığı hastag.
türkiye'de benzinin ekmekten bile ucuz olması
-
arabayla 100 kilometrelik bir yolu 5 litre benzinle kat edebilirim.kaç para yapar ortalama 25 lira.peki 25 liraya kaç ekmek alırım 25.o zaman kritik soru şu: bu kadar ekmek yersem bu yolu kat edebilir miyim ? hayır. ben araba mıyım? yine hayır.
(bkz: nasıl bağlayacağımı bilemedim)
800 bin tl'ye araba alıp 700tl'ye işçi çalıştırmak
-
ülkemizde normal olan durum . servet düşmanı değilim ama şu yaşıma geldim ama hala bu adaletsizliği kabullenmeyi öğrenemedim. 800 bin tl lik arabası bir insanın olsun parası varsa daha iyisini alsın ama haftada 6 gün 45 saat ağır işlerde çalışan işçisine de 700 tl yi reva görmesini eleştirmeden duramıyor bu bünye.
edit: format ve 6 gün 45 saat olacaktı pillibebek uyarı için teşekkürler.
(bkz: adaletin bu mu dünya)
meriem sahra userli
-
dönmezse dönmesin ya boşverin.dizi "muhteşem yüzyıl-kanuninin yolu" olarak devam eder gider,sıkıntı yok asdjklfghsdgb
tiktok felsefesini anlayamamış dinozor tip
-
tiktok ve felsefe kelimelerini yan yana göreceğim asla aklıma gelmezdi. izninizle ben bunu buzdolabına kaldırıyorum, yarın da gülerim.
tanım: bir tespit hezeyanı.
türkiye'de alkol komple yasaklansın kampanyası
-
polisin de ilgilenebilecegi durum; 155 'i aramaniz yeterli.
toptan yasaklara her zaman lüzum yok yani.
üsküdar kabesi'nin türkiye turnesine çıkması
-
- müjde, hac ayağınıza geliyor!
edit: başlık başıma kalmış...
edit 2: ilk entry geri gelmiş...
yaran fıkralar
-
muhtar köye gelen milletvekiline “iki büyük problemimiz var.” der.
milletvekili: “lafı mı olur muhtar, söyle halledelim.”
“birinci sorun” der muhtar “köyde sağlık ocağı var ama doktor yok.”
“hemen sağlık bakanını arayıp hallediyorum.” der milletvekili. cep telefonuna çıkarıp birisiyle konuşur.
“tamam, doktor yarın sabah burada olacak. ikinci sorun neydi?”
muhtar: “köyümüzde hiçbir cep telefonu çekmiyor.”
debe editi: du bist eine komplette enttäuschung.