hesabın var mı? giriş yap

  • "kimse sınanmadığı günahın masumu değildir"

    debe: biryudumkitap.com e-posta kutunuza her sabah 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderir. abonelik için adınızı ve e-postanızı bırakmanız yeterli. her sabah saat 08:00'de e-postanızı kontrol edin. üstelik ücretsiz

  • düşlediği şeylere ulaşmasında ona destek olun:

    - ya offf alpr ya, of ya!!
    + sakin ol canım, ne oldu? neye sinirlendin?
    - ya btn gn otbslrde insnlrn bna bkmsndan bktm! kot gyrm bkarlr, etek gyrm bkarlr! kpalıda gynsm bkyolr!
    + canım bu çok doğal, sen güzel bi kızsın, bakacaklar tabii.
    - ne dmk bu şmdi?!!!
    + nasıl yani, ne ne demek?
    - ne dmk alpr bu?!!
    + anlamadım haya...
    - sn bni ksknmıyomsn?! ne yni erkkler bna bknca hç gocnmckmısn?! bksnlar mı orama brama yni?!
    + hayatım, baksınlar demiyorum da...
    - eeeeee?!!!
    + ...güzel bir kadına erkeklerin bakması da çok fazla önlenemez yani.
    - alpr sn aptlmsn?!!! aptlmsn sn?!! inanmyrm sna!
    + ??!
    - bnu bna nsl sylrsn! sn nsl bi insnsn?! o zmn dmkki sn bni svmysn!
    + tt..t.tamam hayatım, ne yapmamız gerekiyor? sakin ol, yapabileceğimiz bir şey var mı, onu söyle.
    - bna yzk al!
    + yzk mü?
    - yzk al bna!!
    + yüzük? ama...
    - hrksn vr yzüü! o slk rhyna ble devvvvvvvv gbi yzk almş svglsi kcmn! kcmnn!!
    + ama hayatım, biz nişa...
    - alpr erkklr bkıo diyrm!!!
    + ...peki hayatım. peki... alalım.
    - ollleyy!!!! ajkısını yrm bnn! *cop!* btnmsn bnm!
    + sen d...
    - ay hmn plnleri aramm lzmmmm!
    + t..
    - ajkısı!! *copp!* alooo, plnnn! ayyy spr yaaa! alıooo!!!! evvett oleyyyy! alıooooo!
    + .

    yzk, bir kezban için önemlidir.

  • hastanede...

    yaşlı bi teyze var, kontrole gelmiş.

    -niye bekliyoz biz?
    -raporu alıcaz.
    -baktılar mı bana?
    -baktılar.
    -ee niye bekliyoz biz?
    -raporu alıp gidicez.
    -hee, iyiymiş miyim ben?
    -iyiymişsin.
    -ölmem di mi?
    -ölmezsin babanne.
    -amaan ölüp napıcam bu soğukta, toprağın altı buz gibidir.
    -di mi yaa? ölme sen.
    -ölmem di mi?
    -yok yok.
    -e niye bekliyoz?
    -raporu bekliyoz.
    -daha da ölmem ben.
    -ölme babaanne.

    canım teyzem yaa, sen çok yaşa e mi! :)

  • var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.

    home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
    house: müstakil ev.
    apartment: apartman dairesi

    mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
    aynışekilde house da home 'dur.

    ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.

    edit:
    yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
    flat'i de ekleyelim madem.

    flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
    house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
    eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
    adı üstünde; flat. düz. plaka.

  • test sayılarını bilmeden çizilen her grafik, yani gördüklerimizin %99'u, yanıltıcı.

    "italya'da 1 ay önce 100 vaka vardı, şimdi türkiye'de şu kadar var" tarzı kıyaslar sosyal medyada çok yaygınlar. "türkiye'deki vaka sayısı 1000'e yükseldi" gibi söylemler geleneksel medyayı da domine ediyor. hepsi yanıltıcı.

    farklı test politikaları uygulayan ülkeler arasında vaka kıyası yapamazsınız. hatta aynı ülkede değişik test politikası dönemleri arasında da kıyas yapamazsınız.

    ne yazık ki test bilgileri ülke bazında gönüllü olarak bildiriliyor ve hepsi güvenilir değil. global bir dsö veritabanı yok. our world in data manuel olarak şunları oluşturmuş:

    -ülke bazında toplam test sayıları:
    -ülke bazında test oranları (milyon-kişi başına)

    ama bunlara göre oranlamak da yetmiyor çünkü her ülkenin test metodolojisi farklı.

    sadece ağır semptomları olanlar mı, şüphesi olanlar mı, yoksa rastgele mi?
    sadece hayattakiler mi, yoksa önceden ölmüş olanlara da mı?

    örneğin abd'de hem test sayısı nüfusa oranla çok az (~15k) hem de test kriteri aşırı katı. fakat medya o kadar sorumsuz ki, sağcı olsun solcu olsun, anaakım olsun alternatif olsun, ısrarla "toplam vaka sayısı"ndan bahsediyorlar. bu sebeple millet, "330 milyonluk ülkede 3-4 bin vaka bir şey değil, grip her sene yüzbinleri hastaneye yatırıyor, bu bir liberal globalist komplo" kafasında. halkın yarısı bunu ciddi bir tehdit olarak görmüyor. giderek katılaşan önlemler başarılı olur da virüsün yayılması yavaşlarsa ve hastanelerde kapasite aşımı olmazsa, bu sefer diyecekler ki "biz demiştik abartıyorsunuz" diye.

    yanisi: az test yapılan ülkelerden gelen veriler, hastalığın gerçek yayılma hızından ziyade testlerin yayılma hızını ölçüyorlar.

    ***

    1-2 gün önce bu konuda ufak bir podcast serisine başladım. merak etmeyin, üstüme vazife olmayan tıbbi tavsiyelerle işim yok. kaynaklar da bölüm açıklamalarında bulunuyor. (spotify | google | itunes | diğer ).

    ilk bölümün başında, tam da böyle *yalan olmayan ama yine de yanıltıcı olan* veriler yüzünden şunu demiştim: sağlık personeli ve yöneticiler dışında, çoğumuzun son dakika haberlerini takip etmesinin hiçbir faydası yok, bilakis zararı var. an be an güncel istatistik vermeyin. gerçek tabloyu yansıtmıyorlar. sebep olduğu anksiyetenin yanında, priming etkisi yüzünden, sonradan görecekleri yalan yanlış haberleri yaymaya da daha müsait oluyor insan.

    daha fazla tedbir, daha az haber. (keep calm and panic responsibly.)

  • nasıl yapacağımı bilemediğim ve mümkün görünmeyen bir durumdur.

    bağlandığım wi-fi’den birileri bikini mi bakmış ne yapmışsa 3 gündür sabah akşam bikini reklamı gösteriyor.

    ilgilenmiyorum diyorum “bi daha göstermeyiz” diyp yine gösteriyo. uygunsuz diyorum “bi daha göstermeyiz” diyo yine gösteriyo. bu ürünü aldım diyorum hala gösteriyo amk.

    olm erkeğim ben!

    3 gündür sağımda solumda insan varken chrome’a giremiyorum…

    (davarın teki de dm gelmiş “bu yazki bikininizi ben alabilir miyim?” diyor… koyun can derdinde kasap et derdinde)

    çok sayıda çözüm öneren/bekleyen mesaj gelmiş, tek tek dönmem mümkün değil edit olark yazayım istedim.

    x işaretine basınca çıkan “neden bu reklam?” butonuna bastım. “bu reklamın gösterilmesini durdur” dedim. yine göstermeye devam etti. bu işlemi 3 kere daha yapınca artık göstermiyor şimdilik. sanırım aynı reklamı 3-4 kere vermişler, birinden kaçsan öbürü denk gelsin diye.

    şimdi her yer mis gibi msi reklamı. msi da zerre skimde diil ama en azından insan içinde açabilirim…

    (penti’yi yendim ama bu yöntemle koton’u yenememişim arkadaşlar koton gelmeye devam ediyor)

  • devam içerir. (bkz: #88662427)

    her web yayıncısının kendi belirlediği bir kitle olmalı. kimisi aklına gelen her şey hakkında bilgi paylaşmak ister ki bu web yayıncılığında yanlıştır. bunu yapabilen ve çok başarılı olan çok fazla yayıncı bulamazsınız. yapmanız gereken niş çalışmaktır.

    belirli bir alanla ilgili web sitesi açmak yani.

    benim yıllardır trafik çekme kaynağım google images.
    google resimlerde en çok aratılacağını düşündüğüm resimlerle ilgili kategoriler oluşturdum ve o kategorilerle ilgili web siteleri açıyorum.

    örnek vermek gerekirse,

    wedding dresses aramasını yapan gelin adayları google'da web sonuçlarından ziyade resim sonuçlarına geçerek gelinlik modellerine bakacaklardır. bunun gibi kelimeleri bularak kategorik olarak o konuya özgün web siteleri açıyorum.

    mesela araba resimleri, dekorasyon resimleri, saç stilleri, moda google images trafiği alabilmek için güzel kategoriler.

    neler yapıyorum ( şimdilik kritik bilgileri vermeyi düşünmüyorum, olmazsa olmazlarla başlayalım, ileride ne olur ne biter bilinmez ) :

    - domain alımı
    - ana kelimelerin belirlenmesi ve içerik yazdırımı ( kaliteli ingilizce makaleleriniz olmalı )
    - site içi genel seo ayarlarının yapımı
    - kaliteli ve orjinal! resimler
    - içeriklerin yavaş yavaş yayınlanmaya başlaması.
    - kaliteli sitelerden bir iki tanıtım yazısı alınması ( kritik bir adım, doğru yapılmazsa faydadan çok zarar getirir )

    bu şekilde 5 kategori için 5 farklı site açtınız diyelim. google images'da yükselmenin yolunu bulmuşsanız, ki ben uzun uğraşlar sonunda epey sağlam bilgiler elde ettim, bu 5 ingilizce sitenin her birisine günde 1000 kişi geldiğinde, günde toplamda 5 bin ziyaretçiniz ve yaklaşık 40.000 reklam gösteriminiz olduğunda günlük kazancınız 300-700 tl arası olacak. ( bu rakamı etkileyen pek çok unsur var detaylara girmiyorum, ancak google'dan gelen günlük 5000 ziyaretçiniz olduğunda kazanacağınız minumum günlük miktar 300 tl olacaktır bunu söyleyebilirim. )

    devamı gelecek..

  • emin kanbur; gölgenin bir saatten beri kendisiyle beraber yürüdüğünü söylüyor.

    bakıyorum, video'yu çeken adam da güneşte, mistik gölge de.
    arada güneş almayan bir bölüm var sadece. sis, güneş, ışığın açıları, tayf falan.

    lan kendi gölgesi olmasın o?

  • geçenlerde kısa mesafe taksiye bindim. taksici yol boyunca martılara küfretti. çok işimizi kesti diye. dedim ki abi siz de kısa mesafe almıyordunuz önceden. yanıt olarak geçmişte yaptığımız eşşekliğin bedelini ödüyoruz dedi. yorumsuz aktarım.

  • arzu ederse pokemonlar hakkında bile şarkı yapabilecek osur osur ipe diz akımının bir numaralı ismi...

    oy pokemon pokemon da
    hasta ettun milletu
    başka iş mi yok idu da
    nerden çiktu pikaçu