ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir evde huzur olduğunu gösteren detay
-
evdeki kadın ve çocukların mutlu ve korkusuz olması. her an kavga çıkacak huzursuzluğunu yaşayan bilir. huzurlu ev birçoğumuz için lükstür.
ekleme: gelen mesajlardan anladım ki, bundan muzdarip çok arkadaşımız varmış maalesef. ben doğduğum ailede böyle şeyler olduysa da kurduğum ailede çok mutlu ve huzurluyum artık.
deniz baykal'ın istifa etmesi
-
messi'yi gören nesil, deniz baykal'ın istifasını da görmüştür. resmen gıpta ile bakılacak bir nesiliz.
ölen 770 hacıdan ikisinin türk olması
-
diyanet işleri başkanının açıklamasına göre o saatte orada tek bir türkün bile bulunmaması gerekiyormuş.
o saatlerde çok kalabalık olduğu için yasaklanmış.
ama bizim türkler durmuş mu? tabiki hayır. 2 acenta yasağı delmiş ve toplamda 18 türk olmaması gereken yerde bulunmuş.
18 kişiden 2 si ölmüş, sanırım 5 kişiden de hala haber alınamıyor.
yani aslında durum şu.
ölen türk sayısı "sıfır" olması gerekirken yine ne yapmış etmişiz kendimizi öldürmeyi başarmışız. aferin.
trendyol'da genç manken yerine dayı tercihi
-
budur. halk en azından aldığı ürünün üstünde nasıl duracağını görür. hayal değil, gerçek...
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
anlatılan iki hikayede de çalıyor olmalarına rağmen işlerini de aksatmayan tamircilerden bahsedilmiş.
yani adam çalıyor ama yapıyor da. bizim toplumda pek ayıplanmaz böylesi.
mülteciler arap olmasaydı gösterilecek tepki
-
sorunun cevabını soruyla verelim;
pakistanda mı yaşamak istersin, isviçre'de mi?
peep show
-
senarist kadrosunda bir suru loser barindirdigini dusundugum muthis channel 4 yapimi dizi. hayati iki loser ev arkadasinin gozunden bu kadar basarili ve dogal aktarabilmek icin, senaristlerin hayatlarinin bir bolumunde kesinlikle loser olmus olmalari sart. bence super hans de gercekten agir junkie o da ayri konu.
bir avukatın günlüğü
-
ağır ceza mahkemesi önündeyiz başkanın sanığa son sorusu
-niye kaçtın üç yıldır
-(şiveyle) guran çarpsın aha bu gaç dedi ben de gaçtım (beni göstermekte)
başkan bana döndü
-sayın başkan sanık kendi yordamınca haklarını ve olup olacakları sordu ben de hukuki kanaate istinaden yakalarlarsa hiç kurtuluşun yok tutuklanırsın dedim ( üye hakim yüzüne dosyayı kaldırmış gülmekten krize girecek )
başkan
-avukatın doğru söylemiş, yaz kızım sanığın tutuklanmasına...
kitaplığından ödünç kitap vermeyen insan
-
çalıştığım iş yerinde bir arkadaş vardı. benden yaş olarak 5-6 yaş falan büyük. aşırı derecede kitap okuyan birisi ve kitaplarını hiç yıpratmaz. okuyup bitirdiği kitabı rafa koy sıfır kitap diye satarsın o derece güzel bakıyor. bir gün elinde frp türünde bir kitap gördüm. oradan bir sohbet başladı. normalde hiç kimseye kitap vermeyen adam serinin ilk kitabını bana getirdi verdi. okudum bitirdim. bitirdiğim günün ertesi günü teşekkür edip iade ettim. bir sonraki gün üçlemenin geri kalanını getirdi. onları bitirdim verdim. bir üç tane daha getirdi.(kitaplara kendimden daha çok dikkat ediyorum emanet diye) bu sefer iade ederken yanında serinin yeni çıkan kitaplarından bir tane hediye ederek teslim ettim kitaplarını. abi adam bugüne kadar kime kitap verdiyse geri gelmemiş. benden anında geri alıyor, bir de teşekkür maksatlı yeni kitap hediye edince adam; yarın sırt çantası, torba vs şeyler getir işe gelirken abicim dedi. sordum neden diye. sen getir, sorma dedi. getirdim, iş çıkışı bindik otobüse, gittik onların eve. adam kütüphanesini açtı yemin ediyorum kitapçı açarsın. bi oda dolusu kitap. ağzına kadar kitap dolu. yerlerde, raflarda, dolaplarda her yer kitap. istediğin kadar kitap alabilirsin abicim. tek tek getirmekle uğraşma, hepsini bitir öyle geri getir dedi. yani adam olun. aldığınız kitabı geri verin. kimse size kitaplarını vermek zorunda değil. insanlara nasıl davranırsanız benzer şekilde karşılık alırsınız.
sol kesimin milli takım düşmanlığı
-
milli takım değil akp-spor düşmanlığıdır. yoksa bu vatanın her bir karış toprağında kars'tan edirne'ye, diyarbakır'dan konya'ya nice zaferler sokaklarda kutlandı 2002 öncesi.
tff akpli, teknik direktörü akpli, futbolcuları iktidar yalakası olan takımın tribünleri de arapça tezahüratlar yapıyorsa o takım beni temsil etmiyordur!
debe için not: konyalıyım.
edit: ilk defa böyle bir şey yapıyorum üzgünüm. herkesten özür diliyorum ama şu başlığı okumanızı istiyorum.
(bkz: 15 ekim 2015 aras kargo rezaleti)
kilikya korsanlarının julius caesar'ı kaçırması
-
çan kay şek'in komunistlerce kaçırılması gibi tarihin yanlış gitse aslında seyrini kökünden değiştirebilecek bir olayıdır, ya da `adolf hitler'in birinci dünya savaşında esir düşmesi`.
yazar arkadaşın atladığı nokta o dönemlerde jül sezarın kayda değer bir namı yoktu, aynı markus antonyus gibi imparatorluğun doğu ve kuzey taraflarında askeri görevler alıyordu ancak asıl olduğu için komuta görevlerini üstleniyordu. yani er değildi ancak çavuş veya astsubay üstçavuş kıvamında bir elemandı.
bu görevden sonra alacağı ispanyadaki görevi ve sonradan gireceği siyasi kariyeri (konsül aday adayı olarak) ziyadesinde torpil yiyip hızlıca rütbe atlayıp galya seferlerinde görev alacaktı ve birden bire imperator yani resmen tuğgeneral rütbesinde emir verecekti, işte bu jül sezar herkesin bildiği jül sezar ve bu herifi korsanlar kaçırmaya cesaret edemezdi.
çok güzel yazı, ellerine sağlık.
baba tipi realizm
-
çatıda arkadaşlarla makara yapıldığı sırada;
baba -oğlum dikkat et bak düşeceksin, çok kenardasın.
oğul -baba ben değilim, o arkadaşım.
baba -haa, tamam o zaman.
arkadaş -mavi ekran.
daha önce denemedikleri şeyleri yemeyen insanlar
-
teoride hiç bir şey yememiş olması gereken kişilerdir.
tinerciler tarafından boğazı kesilen polis
-
polisimiz metro çıkışında gbt yapsın ancak, bu şekilde güvenliğimiz çok iyi derecede sağlanıyor sayelerinde. ama 200 metre ileride sözde cam silerek para kazanan gaspçılara hiç müdahale etmesin. şikayet ettiğinizde de orası bizim bölgemiz değil diye cevap vermeye devam etsinler.