hesabın var mı? giriş yap

  • -boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
    + değerlendiren zaman boş zaman değildir. (yaşanmıştır, işi alamadım o ayrı)

  • bir türlü anlayamadığım durum.

    ilkokul 4'ü bitiren bir oğlum var, hem de iyi bir devlet okulunda okudu. tüm derslerinde başarılı da bir öğrenci.

    arkadaş 4 sene boyunca her dersi, ödevi el yazısı ile yazdırdılar. çocuk 10 yaşına geldi, hala doğru dürüst düz yazı yazamıyor.

    az biraz düz yazı gösterilse de hiç bir zaman herhangi bir derste bu tür yazımı kullanmadılar.

    bunun mantığı ne arkadaş?
    hangi kitap el yazısı ile yazılıyor?
    hangi internet sitesinde el yazısı kullanılıyor?

    lan düşünüyorum, düşünüyorum içinden çıkamıyorum.

    bizim dönemimizde el yazısı vardı ama sadece ayrı bir dersti. hokka ve çini mürekkebi ile güzel yazı yazmaya çalışırdık o kadar.

    şimdi oğlumun yazdıklarını ben bile okuyamıyorum.

    tüm dünya eğitim sistemini kolaylaştırmaya, sadeleştirmeye ve çocukların seveceği bir hale dönüştürmeye çalışırken bunun anlamı nedir?

    kafamda deli sorular.

  • anne yüreğini iş başında gösteren, duygulandıran video.
    kadın anlamadığı etmediği bir ortamda, bir durumda bile yavrusunun yanında. kızsa da üzülüyor, teselli etmeye çalışıyor.

    debe editi: hdp barajı geçsin, bırakın ondan sonrasını yalçın akdoğanlar falan düşünsün, siz keyifle yaz tatilinize çıkın!

  • iki üç kez farklı bölümlerine denk geldim, beş dakikalığına izledim, bana mı hep denk geldi bilmiyorum ama, diyaloglar şunlardan ibaretti:

    -devlet söz konusuysa, abisini bile tanımaz.
    -o zaman bizi de tanımaz?
    -devlet söz konusuysa, tanımasın zaten.
    -devletin menfaatleri uyarınca...
    -devlet.
    -devlet?
    -devlet tabi ya.
    -devletimisss.
    -devlet demiş miydim?

  • bu başlık sirius black'in asaletine hakarettir.

    filmi izleyip, üç-beş sayfaya kanıp snape'in yağlı saçlarına aşık olanlara sirius'u yedirtmem!

    neymiş? adammış. neymiş? kahramanmış. hadi oradan. snape dediğin mahlukat katilden başka bir şey değildi. lily'yi seviyormuş. ne dokunaklı. kendi isteğiyle ölüm yiyen oldu. kendi isteğiyle gitti ve kehaneti voldemort'a söyledi. evet, lily'nin oğlu olduğunu bilmiyordu ama daha söylerken o ailenin tamamının öleceğini bal gibi biliyordu. bir bebeği voldemort'un önüne attı lan! eğer lily ölmeseydi malfoy döneği gibi 'imperius' büyüsünü bahane edip kaypak kaypak ortalıkta dolaşacaktı.

    sirius dediğin adam, bir aile kurtulsun diye kendi hayatını hiçe saydı. voldemort ne de olsa onun peşinden gelir, zorla onların saklandığı yeri söyletir diye sır tutucu olmadığı halde öyle davrandı. voldemort gelip onu öldürsün de sır asla ortaya çıkmasın diye!

    şimdi bir tarafta tanısın ya da tanımasın bir bebeği voldemort'un önüne atan bir katil yer alırken diğer tarafta kendini bir saniye bile düşünmeden arkadaşları için feda eden sirius.

    beyniniz nasıl çalışıyor lan? biri ergence davranamaz ama katil olabilir. karanlık büyüye hayran hayran baktığınız için mi bu snape sevgisi? bütün yaptığınız kötülüklerin "always" ile affedileceğini falan umuyorsunuz sanırım?

    yok birinin ailesi fakirmiş, diğeri safkanmış vs. geçiniz. ikinci kitabın sonunda dumbledore, harry'ye ne diyor? kim olarak doğduğun değil, kim olmayı seçtiğin önemli. ve snape bütün tercihlerini kendi yaptı.

  • son zamanlarda çıkar için yaptığı iktidar yalakalığı tüm ömrünü silip atar mı ki....? bilemedim...

    ama casinolarda 10 yılda tanımadığım ünlü kalmadı. tüm ünlülerin, şarkıcıların, artistlerin 'herkes bana bakıyor mu acaba' tripleri ya da 'daha çok ilgi istiyorum' kaprisleri varken bu adamın sıfır kompleksi, olağanüstü alçak gönüllülüğü, herkese gülümseyerek yaklaşma çabası, sıradanlığıyla her zaman yeri benim için ayrıydı.
    adam sanki casinoya tatile eğlenceye gelmemiş de ramazanda aş evine bi tabldot doldurmaya gelmiş gibi minnettar ve alçak gönüllü olurdu hep. kesme kristaller içindeki 60 yıllık scotchların beğenilmediği yerde, demli bir çay için defalarca teşekkür ederdi.

    kolları dört bir yanı saran, kendinden olmayanı ekmeğe muhtaç bırakan iktidar seni de kirletti ya ne diyelim...

    kimse kusursuz değil ki bu dünya'da, huzur içinde uyu...

  • bozcaada bağbozumu festivali. yerel halk acayip taşak geçiyor bunlarla. amele gibi römorka bindirip üzümlerini toplatıyorlar, üzerine bir de para alıyorlar:)