hesabın var mı? giriş yap

  • ortalığı leopar desen, parlak tayt, şeffaf sütyen askısı, dibi gelmiş sarı saç ve siyah kaşa bulayan açıklama.

  • muhteşem bir doğa olayı.

    - kimsin lan sen?

    - sen kimsin lan?

    - kimsin olm?

    - sen kimsin lan sen kimsin? (bu noktada yunzuk ve depik vurmaya başlıyorlar birbirlerine)

    *
    kavgalarda en çok sevdiğim şey bu kısım. ama bir sorun var: fazla kültürel bir döngü bu. yani bizim memleketimiz dışındaki kavgalarda bu havayı yakalamak mümkün değil. bir londra seyahatim sırasında ingiliz'in biriyle birbirimize girdik. "who are you?" diyorum "i am richard" diyor, "who are you, who are you?" diyorum "i am richard, i am english, 79 years old" diyor, hiç bir tat alamadım, fiske vurasım gelmedi adama. desene sen de bana "who are you?" diye şöyle güzel bir güleşelim, türk tokadının tadına bak, sülüman diye bayıltayım seni.

  • futbol topu sahibi olmak bi mahalledeki zenginlik göstergesi bence budur, o yıllarda yaşayan bi çocuk için .
    he bir de action-man veya barbie bebekleri olanlarda zengin sayılırdı.

  • banyodan müzik sesi geliyor, gidip baktığımda 3 tane ak sakallı dedeyi duş alırken görüyorum.

  • baktılar millet koca gün evde, sıkıntıdan saracak yer arıyor, erkekler konsol oynuyor kadınlar evde makyaj yapıyor, önce konsollara yaptılar zamı, şimdi de makyaj malzemelerine...

    yatacak yeriniz yok ulan bırakın milletin en azından evinde zaman geçirecek bir eğlencesi olsun...

  • default bias da denir. insanın kendisine hazır halde sunulanı olduğu gibi kabul edip üzerinde çok değişiklik yapmama eğilimini ele alır.

    sözgelimi dürümcüde aşçı "soğan da koyim mi abey" dediğinde ortada bir default olmadığı için tercihimiz neyse onu söyleriz. oysa mcdonalds'da çoğu insan aslında mümkün olduğu halde big mac'i değiştirmez, olduğu gibi alır.

    sonuç olarak değişimin ya da karar vermenin getireceği eforsal maliyet ve risklerden kaçınıp sunulanı olduğu gibi koruma default bias'tır. önceki yazılanlarda söylediği gibi bir her durumda bir bug olduğuna katılmıyorum. değişim demek maliyet demektir.

  • araplar birbirini öldürüyor niye umursasınki.. o açıdan bayram ama karışmayın sakın.. :d

  • hayatım boyunca haksızlığa karşı böyle isyan edip konuşan bir kaç kişi gördüm

    londra'ya yürüyen iskoçların feryadı. ingiltere madenlerinde ölümüne çalıştırılan işçilerin öykünüşü desem... "oo nasıl böyle bir şey olabilir, nerede insan hakları, silerler böyle işi" gibi bir çok tepki oluşturdu.

    bu adamlar soma'lı madenciler. sen, ben yani. yeter artık, birileri tepki koymalı. ister sosyal medya, ister sınıf, ister kahve ve yahut ev. ünlemlerle konuşma zamanı geldi.

    devleti yönetenler zenginleşmek için çırpınırken halk eziliyor. ölüyoruz merkez. kimsenin haberi yok...