hesabın var mı? giriş yap

  • sorun doktorun uygulamasında değil sağlık sistemindedir. mesai süresince 8:20'den 16:30'a kadar her 10 dakikada bir hasta veriliyor. tahlil istenen, film istenen, önceki gün veya günlerden sonuç getiren hastalar için herhangi bir süre ayrılmıyor. zaten 10 dakika bir hastanın hakkıyla değerlendirilmesi için yeterli değilken üstüne sonuç ve kontrol hastalarına da bu randevulu hastaların süresi içinde bakılmaya çalışılıyor. ek olarak her gün hastane çalışanlarından randevu alamayanlar ricacı oluyor. randevu almayı başaramamış engelli ya da çok yaşlı hastalar geliyor.
    bazen bir hasta dışarı çıktığında muayene bulguları, tetkiklerinin sisteme işlenmesi henüz bitmemiş oluyor dolayısıyla hasta çıkınca hemen bir sonraki hastayı çağrı butonuna basamıyorsun. sen çıkan hastanın işini bitirmeye çalışırken ya da başka poliklinikte muayene olmuş bir hastanın raporunu e-imza ile imzalamaya çalışırken birileri kapıyı açıp randevusuz bakılmak için ricada bulunuyor. her hastaya yukarda bahsettiğim şeyleri anlatmak da neredeyse muayene kadar sürdüğü için bir yerden sonra kısaca randevusuz bakamayacağınızı randevu alıp gelmelerini öneriyorsunuz.
    tabi hasta da kendi penceresinden bakınca “içerde kimse yok, boş boş oturuyor bize bakmıyor” diyor. hatta bazen “iki dakka baksanız ne olur “ diyorlar. iki dakikada ayak üstü bakılınca aslında çok şey oluyor. mesela basit bir bel ağrısı diye düşünüp yeterince zaman ayırıp muayene edemediğiniz hasta verdiğiniz ağrı kesici ile biraz rahatlayıp, bittikçe eczaneden tekrar tekrar alıp. sonrasında artık o ilaçlar etki etmediğinde geldiğinde yayılmış bir rahim kanseri olarak çıkabiliyor karşımıza. sonrasında “2 dakika baksanız ne olur” diyen hasta yakınları “anneme geç tanı koydukları için kanseri ilerledi , tedavi şansını yitirdi “ diye size dava açıyorlar, hasta da yeterli muayene edilmediği için tedavi şansını yitirmiş oluyor.

  • pelus oyuncak kapma ya da ışıkları durdurmak veya makasla ipini kesmek suretiyle dandik telefon, kulaklık, mp3 çalar falan kazanılan 1 tl ile oynanan oyun kutuları.
    50 kuruş ya da 1 lira attığında bir avuç sakız, çakıl çikolata vb. veren kutu.

  • vizyonlu insanlar için doğru olan sanıdır...

    kıskançlıktan kırılcaksınız ama siz daha yan sokağa gidemezsiniz bu ekonomide.
    dünyayı gezdi insanlar, iş yerinde falan her tatilde avrupa, asya...

    vizyonla alakalı bir durum.

    -cep telefonu, bilgisayar falan okey ucuz değildi ama araba parası değildi mk.
    -içki serbestti, festivaller vardı, dünyaca ünlü konserler olurdu.
    -liselerimizden amerika'nın ivy league okullarına öğrenciler giderdi her sene.
    -her şey pahalıydı ama ay başı misal memur'un kasap ayıydı, ayda 1 olsa da et alınırdı evlere.
    -tavuk kanatları çöpe atardık amk şimdi kemiğini yersiniz açlıktan.

    hep fakir bir ülkeydik ama asla ve asla bugünkü kadar aç ve bugünkü kadar aciz değildik. öyle bir tweetle falan sana diz çöktürecekler yoktu.

    olm eti geçtim, kuruyemiş yiyemiyorsunuz lan gelmiş bize bok atıyorsunuz ahahaha...

    taksimde sabahlamak, beşiktaş'da takılmak, kadıköy sahilde gezmek falan %100 güvenli ve sıfır araptı olm...

    ya tatile herkes gidebilirdi demiyelim ama bugünkünden çok daha fazla insan giderdi.
    otele parası yetmeyen pansiyonda kalırdı, şimdi pansiyonlar butik otel diye resortlardan pahalı amk.

    tatile giden var mı baba parası olmadan harçlıklarla?
    olm bizim lisede babası apartman görevlisi olan çocuk vardı, devlet okulu hata olmasın.
    interrail yaptı universite 2'de para biriktirip.
    bugün 7 sülalesi birleşse gidemez, para çöp ve değeri yok.

    neyse yazarsam daha fazla, sinirken kendinizi silkersiniz diye susuyorum

    debe editi: arkadaslar amacim siyaset degil sadece gozlemlerim. daha guzel bir ulke mumkun, her kim yonetirse yonetsin. uzuntum buna, dunyayi geziyorum is icin, gelire gore en pahali gidanin turkiye'de olmasina uzuluyorum.
    bana kizmayin, yonetenlere kizin. oy verdiyseniz hesabini sorun, bu illa istifa demek de degil. tuttugunuz takimi elestirince rakip takimli olmuyorsunuz. sevgiler

  • "bu millet" sevmemiş olabilir. yüce türk milleti sevdi ve eserine sahip çıkacaktır.

  • bildiğim kadarıyla hala dünyadaki en uzun, geniş ve en çok yük taşıyabilen uçak. tek kat dizilimiyle içine koltuklar yerleştirilseydi bildiğim kadarıyla airbus a380 in taşıdığı miktarda yolcuyu taşıyabileceğini duymuştum biryerde ve buna ek olarak devasa kargo bölmesinde wright kardeşlerin ilk uçuşlarını yapmalarına yetecek kadar uzunluk ve yükseklik bulunmaktadır diye okumuştum biryerde. kısacası uçakların şahı, 6 motorlu dev. ön tekeri üzerinde eğilerek yük almayı kolaylaştıran, çok sayıda gövde tekerleği sayesinde sürtünmeyi arttırarak buz kaplı pistlere bile inip kalkmayı mümkün kılan iyi düşünülmüş dev.

  • hiç tutmadığım buluş..kendi karıştırmaya başlarsa, kaşla göz arasında çayımı da içer bu ipne.