hesabın var mı? giriş yap

  • “yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.”

    ma’un suresi 4-5-6

    edit: ayıptır yahu. küfretmeye ne gerek var. yorum yapmadım, kimseyi de yargılamadım, uydurmadım da. ayrıca ayet meali diyanet'in çevirisinden.

  • yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...

    la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.

    tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...

  • kemal kılıçdaroğlu'nun açıkladığı olay.. şimdi iktidar zamları geri alsa bir dert, almasa bir dert.

    halk için zaten bir dert de, iktidar için de zor bir durum. zamları geri alsa, "kılıçdaroğlu bastırdı ve zammı geri aldırdı" diyecekler. zamları geri almasa bu sefer de zamlardan dolayı bunalan halk iktidardan daha da bir soğuyacak. birkaç puan oyları birden düşecek...

    iktidarı fena sıkıştırdı..

    edit: faturayı ödemediği takdirde kılıçdaroğlu'nun elektriğinin kesilmesi hususunda da olabileceklere dair tahminlerimi de şurada yazdım.
    (bkz: kemal kılıçdaroğlu'nun ev elektriğinin kesilmesi)

  • holodomor, 1930'ların başlarında ukrayna'da milyonların ölümüne sebebiyet vermiş olan bir suni açlık dönemidir. ukraynacadaki "holod" ve "mor" sözcüklerinden türetilmiş olup açlıktan ölümü ifade eden bir sözcüktür.

    bolşeviklerin ukrayna üzerinde kontrol sahibi oluşu, rus devrimi'nin üzerinden fazla vakit geçmeden başlamıştır. ukrayna merkez konseyi ise devrimci değildir ve bolşevikler ukraynalılardan gereken desteği alamamıştır.

    brest litovsk barış antlaşması ukrayna ittifak devletleri'nden destek gördükten sonra imzalanabilmiş, ukrayna bu sayede rus bolşeviklerden kısa bir süreliğine kurtulabilmiştir. lâkin ukrayna'daki milliyetçi hareket ittifak devletleri'nin savaşı kaybetmesi ile beraber savunmasız kalacak ve bolşevikler sonunda yönetimi ele geçirmeyi başaracaktır.

    1921'e kadar uygulanan savaş komünizminin ekonomik çöküş ile sonuçlanması lenin'i yeni ekonomi politikası'nı ortaya koymaya itmiştir. (bunu sosyalizm entry'mde (bkz: sosyalizm/@highpriestess) sovyetler birliği'ni devlet kapitalizmi olarak tanımlarken de belirtmiştim.) böylece kapitalist devletlerde olduğu gibi kâr mefhumu artık sovyetler'de de olacaktır.

    ancak lenin'e göre ukrayna'nın ciddi bir kıtlık problemi yoktur. lenin moskova ve bazı diğer bölgelere gidecek olan tahıl kotasını giderek artırmayı tercih edecek, ukrayna'nın durumunu giderek daha da kötüleştirecektir.

    ukrayna'daki tepkiyi azaltmak için lenin, bir süre sonra tahıl sömürüsünü azaltmış olsa da, lenin'in ölümünden sonra stalin ukrayna üzerindeki baskıyı tekrar artıracaktır. 1927'de stalin, köylüleri tarım ürünlerini teslim etmeye zorlar. itaat etmeyenler sovyet otoritesinin düşmanı olarak damgalanacaktır.

    binlerce ukraynalı hapse atılır, özel mülkiyete ait tüm tarım arazilerine el koyulur, varlıklı köylüler (bkz: kulak) daha yoksul olan köylülerin sınıf düşmanları olarak etiketlenerek demonize edilir. ironik bir şekilde, "sınıf çatışması" gazıyla hayata geçirilen dekulakizasyon, sovyetler'in kendi sömürücü eylemlerini meşrulaştırma aracı olacaktır.

    köylü sınıfının zoraki kolektivizasyonuyla elde edilen gelirler halkı beslemeyecektir. ukraynalıların ürünlerinden elde edilen gelir, çoğunlukla ukrayna'yı ilgilendirmeyen harcamalara gidecektir ve stalin endüstriyel yatırımlarını da ordusunu da sömürü ile finanse edecektir.

    1933'ün bitimine doğru ukrayna'da açlıktan ölenler milyonları bulacaktır. bu dönemin "suni açlık dönemi" olarak anılmasının nedeni, açlığın ukrayna değil stalin kaynaklı, yaratılmış bir kıtlık sonucu ortaya çıkmış olmasıdır.

    holodomoru "soykırım" olarak tanımlayan, 1927 doğumlu bir adamın videosu:

    holodomor survivor tells his story

    eğer bir devletin kendi nüfuzunu güçlendirmek adına uyguladığı sömürgeleştirme eylemleri emperyalizm ise emperyalizmi tek bir ekonomik sistem ile ilişkilendirmenin yanlış olduğunu söylemekte bir beis olmayacaktır.

    * * *
    "belgeniz var mı?" diyenlere hatırlatmalı: rusya'nın kendisi bu olayları sovyetler'in üzerine atarak ve "soykırım" olarak tanımlamayarak kabul etmiştir:

    https://holodomormuseum.org.ua/…ocide-in-the-world/

    alın sizlere en hasından devlet duması beyanatı:

    "the regions of the ussr (the volga region, the central black earth region, the north caucasus, the urals, the crimea, part of western siberia), kazakhstan, ukraine, and belarus have suffered from the result of the famine caused by forced collectivization. about 7 million people were killed by hunger and illnesses associated with malnutrition in 1932-1933.

    this tragedy does not have and cannot have internationally established signs of genocide and should not be the subject of contemporary political speculation."

    meâli: zoraki kolektivizasyon malnütrisyona sebebiyet vererek 7 milyon insanı öldürmüştür. peki bu zoraki kolektivizasyonu o kadar sert uygulayan kimdir? stalin'dir. rusya'nın beyanatta inkâr ettikleri, "etnik" soykırımdır, "kasıt"tır. ama bugün rusya bile milyonlarca insanın yanlış politikalar nedeniyle öldüğünü resmi olarak kabul etmiştir, vaziyet buyken hâlâ ortamlarda holodomor için "yalan bunlar, mit bunlar. hep doğal nedenlerden oldu." diyebilmek ancak fanatizm ile mümkün olabilir.

    * * *
    ps: bu tür olayları irdelerken "bir holocaust değil." eşiğine gelmenin de pek sağlıklı bir mantık yürütme biçimi olmadığını ekleyelim. vahşet eşiği holocaust olana dünya tarihi ne güzel, pırıl pırıl.

  • çalıştığınız yerde 5 yıldan fazla kalmayın, 3 yıldan sonra aktif olarak iş aramaya başlayın.

    "ya ama ben işimi çok seviyorum".

    iş sevilmez, yapılır. o yüzden ben yandım siz yanmayın.

  • avrupa'dan bakınca nasıl bir ülke olarak görüldüğümüzün ibretlik tablosu. sorsan hakimler savcılar adaleti sana bana bırakmazlar.

  • öncelikle bkz. haber ve vicdanı kaldırabilenler için hadisenin özet videosu.

    --- spoiler ---
    gaziantep’te yolcu minibüsünde fenalaştıktan sonra indirilip kaldırıma bırakılan genç uzun süre duvarın dibinde can çekiştikten sonra duyarlı vatandaşların haber verdiği ambulansla hastaneye kaldırıldı. yoğun bakıma alınan genç hastanede hayatını kaybetti.
    --- spoiler ---

    yalnızca türkiye'de, eğer bir minibüsün içinde kalp krizi geçirseniz, önce yolcuların da yardım ettiği şoför tarafından kaldırıma taşınır, çöp torbası gibi oracığa terk edilirsiniz. sırasıyla çocuklar ve sonradan onlara katılan ebeveynleri kafanızın tepesinde bir süre geyiğinizi yaparlar. makul bir süre baktılar ayaklanamıyorsunuz, ambulans çağrılır, o da yarım saat sonra gelir ama içinden çıkan hemşire hastanın durumunu beğenmezse, ambulanstan indiği gibi geri biner. hasta bakıcı ve şoför, sedyeye falan ihtiyaç duymaz, karga tulumba tutup atarlar seni kasaya; kaldırıldığınız hastanede de, 4 saat sonra yumarsınız gözlerinizi bu kahpe dünyaya..
    çocuk henüz 25 yaşında, olay da taze, mübarek ramazan ayı başlamadan henüz bir gün önce!
    tüm dini-bütün insanoğluna sevgilerimle...