ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tişörtün içine atlet giymek
-
baharda giyilir. hiç şimdi artislik yapmayin burda
sol layer'da tanıdık birinin ismini görmek
-
sözlüğe photoshop'tan girdiğinizi gösterir.
fear inoculum
-
10,000 days albümünün ardından 13 yıl geçmesine rağmen kaldıkları yerden, çizgiyi hiç bozmayarak masterpiece denilebilecek bir albüm ortaya çıkarmışlar. adam jones'un özgün gitar riffleri, danny carey'in davul ve perküsyon partisyonları, justin chancellor'un kemik bassları ve soloları, ve maynard james keenan'ın depresif ve agresif vokalleri muhteşem bir uyum yakalamış. şarkıların çoğu kallavi uzunlukta olsa da bunu fark etmiş olup aralara minik nefes almalık parçalar yerleştirmişler (litanie contre la peur , legion ınoculant , chocolate chip trip ve albümün sonunda beklenmedik bir sürpriz olarak mockingbeat. benim için albümden öne çıkan parçalar pneuma(lateralus dönemini hatırlatan klasik bir tool parçası), culling voices(yavaş ve sakin başlayıp sonlara doğru sertliğini arttıran bir eser) ve 7empest (bu anlatılmaz iyisi mi dinleyin). 13 sene marine edildikten sonra ortaya böyle ince elenip sık dokunmuş bir masterpiece çıkınca insan "acaba bu iş buraya kadar mıydı?" diye düşünmüyor değil. ancak şu an için yapılması en makul olan umutsuzluğa kapılmayıp bu güzide albümün tadını çıkarmak
istiklal marşı'nın arapçaya çevrilmesi
-
boşuna uğraşmayın, "lar da yüzen"i nasıl çevireceksiniz!?
norveç'in 800 milyar dolarlık tasarruf fonu
-
http://www.bbc.com/news/business-28882312
norveç'te herkesi milyoner yapmaya yetecek kadar paranın tutulduğu fondur efendim.
bir yanımız elbette arapların petrolleri bittikten sonra düştükleri açlığa fakirliğe üzülecek. ama öbür yanda petrolden kazandıkları paranın %96sını tutan, dubai gibi pislik merkezlerine harcamayan ülkeler var. medeniyetin gözünü seveyim.
kocaeli california'dan daha iyi
-
(bkz: hotel kocaeli)
evde kaybolan eşyalar
-
ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.
starbucks'ta bardakların üzerine nick yazdırmak
-
- isminiz lütfen
- godot
- ooo.. nah gelir sizin kahve..
- bekleriz..
turkcell'in faturaları 1 hafta ertelemesi
-
bir hafta sonra deprem bölgesine gökten sihirli ışıklar mı düşecekmiş?
'6 ay bizden olsun, para almıyoruz' diyememişler mi sermayenin uşakları?
atatürk'ün sokakta pelerinle gezmesi
-
evde mi giyecekti pelerini? atam âdeta bir kudurtma makinesi.