hesabın var mı? giriş yap

  • ben yazları arabama çocuk kitapları stoklarım. ışıklarda su satan veya para isteyen çocuklara veririm. ışığın yanmasına uzun süre varsa hepsini gösteririm, içlerinden seçerler vs.

    bir gün bir ışıkta bir oğlan çocuğuna sherlock holmes vermişim. aradan birkaç hafta geçti. başka bir ışıkta baktım yine aynı çocuk. abla sen o dedektif kitabını veren abla değil misin dedi, evet benim dedim. abla kitap çok güzeldi, başka var mı diye sordu. ben de yanımda yok ama alırım dedim. aldım, arabaya koydum ama çocuğu tekrar göremedim maalesef.

    bir keresinde de bir çocuğa verdim bir kitap. eve geldim. bizim semtteydi zaten. bi yarım saat sonra arkadaşım aradı, ışıklardaki çocuğa kitabı sen mi verdin, direğin dibine oturmuş okuyor diye.

    10 kitap veriyorsam, 2'si okuyor kesin. diğerleri atabilir ya da satabilirler. 2 kişiye hayal kurdurup, gelecekleriyle ilgili bir şeyler düşündürebildiysem yeterli.

    debe editi: herkese güzel düşünceleri için çok teşekkür ederim.

    organ nakli hayat kurtarır. organlarınız bağışlayın. karaciğer ve böbrek için canlı verici bile olabilirsiniz. korkmayın. hayat kurtarın.

  • süleyman'ın son 2 saattir diazem içmiş gibi sırıttığı dizi.

    ibrahim: bu bahar şuraya gidelim sultanım.
    süleyman: he ibrahim :)

    ibrahim: bir ara manisa'ya gideyim çoluk çocuk?
    süleyman: he ibrahim:)

    ibrahim: roma'yı da alalım sultanım:)
    süleyman: heee ibrahim he:)

  • fm 2011'de denizlispor ile bank asya'da lider giderken bir anda youla'nın sakatlanmasıyla tepetaklak 9. sıraya kadar gerilemiştik ve böyle bir takım nasıl olur da iyi yönetilemez diye kendime kızıp takımın geleceği adına sezonun ikinci yarısının başlarında istifa ettim ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.

    bu sırada gerçek dünyada denizlispor ligde liderdi ve doludizgin gidiyordu. oha dedirten kısmına bakarsak doludizgin giden takımda oyundaki gibi youla sakatlandı takım bir anda düşüşe geçti ve teknik direktör hamza hamzaoğlu istifa etti ve takım sezonu orta sıralarda tamamladı.

  • nike'ın logosunu 35 dolara çizen üniversite öğrencisi. hikayesi şöyle:

    "swoosh" olarak da bilinen nike logosu, 1971'de carolyn davidson adlı bir grafik tasarım öğrencisi tarafından tasarlandı. 1964'te kurulan nike (o zamanki adıyla blue ribbon sports), ürünlerinde kolayca yeniden üretilebilecek basit ve akılda kalıcı bir tasarım istiyordu ve davidson da farklı fikirler denedikten sonra, şimdilerde herkesin aşina olduğu swoosh'u buldu. carolyn davidson bu çalışma için nike'tan 35 dolar ödeme aldı ve swoosh o zamandan beri dünyanın en tanınmış ve ikonik logolarından biri haline geldi. (35 dolar günümüz parasıyla yaklaşık 260 dolar falan ediyor.)

    carolyn davidson, nike'ın kurucusu phil knight'ın da hocalık yaptığı portland eyalet üniversitesi'nde bir öğrenciydi. phil knight, nike'ı japon koşu ayakkabılarını ithal eden ve satan küçük bir şirket olarak kurmuştu, şirket için bir marka kimliği yaratmak istiyordu. knight, üniversitede verdiği muhasebe dersi esnasında davidson'un yağlı boyaya parasının yetmediği bir sohbete kulak misafiri oldu ve ondan şirketin ürünleri, ambalajları ve pazarlama malzemeleri üzerinde kullanılabilecek bir logo tasarlamasını istedi.

    davidson, tasarım üzerinde çalışarak, farklı fikirler ve eskizlerle denemeler yaparak birkaç hafta geçirdi. sonunda, sivri uçlu tik işareti şeklindeki bir çizgiden oluşan basit bir tasarım olan swoosh'u buldu. phil knight tasarımı beğendi ve resmi nike logosu olarak kullanmaya karar verdi. davidson, çalışması için 35 dolarlık bir ödeme aldı ve swoosh, o zamandan beri dünyanın en tanınmış ve ikonik logolarından biri haline geldi. davidson'un da bu başarıdan sonra önü açıldı ve grafik tasarım alanında birçok işe imza attı.