hesabın var mı? giriş yap

  • irlandalı turistten dayak yiyen esnafın açıklaması. haberin en acıklı kısmı ise

    --- spoiler ---

    "şeref’i dövdükten sonra otele girdi. biraz dinlendi. sonra tekrar dışarı çıkıp eli sopalı esnafı dövmeye başladı. bunu iki defa yaptı."
    --- spoiler ---

    adamların çaresizliği çok acı verici. hepsi öbür gün esnafa rezil olacağından kaçamıyor ama otelden 2. kere çıkmasın diye de dua ediyor belli ki.

    süper irlandalı

  • hakikaten irice bir yürek gerektiren eylem. bundan tiksinen adamın sevgiden ne anladığını merak ediyorum açıkçası. kadın olsun, erkek olsun fark etmez.

    bir yıl sonra: başlık başa kalmış... işbu entry uçup gidene cevab idi.

  • (bkz: beko) . özellikle avrupa'da çok iyi bir imajı var ve baya popüler. amsterdam'daki mediamartkin satış temsilcisine göre bosch'tan daha çok tercih ediliyor ve bosch bazı ürünlerini beko'ya urettiriyor.

  • iş gorüşmesi için gazeteden telefonunu aldıgım şirketi arayınca:

    - iyi günler, iş ilanı için arıyorum ben
    - evet, ben yardımcı olayım.
    -.....
    -.....
    (buralar kısa bir öngörüşme ve adres alımıyla geçti)

    - isterseniz şimdi gelebilirsiniz gorüşmeye
    - tamam geliyorum, birşey lazım mı gelirken alayım (evet aynen böyle dedim)

  • çok üst kalifiye insanların dünyanın en gerizekalilari ile birlikte aynı pozisyonda aynı maaşa çalışmasıdır. ve genelde üst yönetim hep bu torpilli cahillerden oluşur..
    işi yapanlar hep bu kalifiye elemanlardir. is verilse de yapamayacak o sığır kesim ki yaklaşık %70dir hiç bir is yapmadan torpil bularak hep yükselirler. kamu hep o %30 sayesinde ayaktadır.

  • pırıl pırıl, muhteşem görüntüler.
    görüntülerin en önemli detayı şu:
    taksim meydanı 50 yıl önce bugünkünden herhalde 50 kat filan daha güzel. neredeyse uygar bir şehir meydanına benziyor.

    edit: ayrıca gerçekten de ortalıkta tek bir türbanlının olmadığı, ülkenin balkan ülkesi havasında olduğu görüntüler. o günden bugüne bakınca dubai'ye dönmüşüz hissi geliyor insana.

    edit2: bunun nesi gg yahu? şaşırdınız iyice. ülkenin geldiği hali sevmek zorunda mıyız lan?

  • kızın durumu: "bedelli askerlik yapanlar dünya ahiret bacımızdır!!!11!"

    yazıldıktan sonra göndermeden silinen yorumum:

    "şimdi sen bacımızdır deyince bedelli askerlik yapanları aşağılamış oluyorsun öyle mi? peki bir kadın olarak kadınlığı aşağılama aracı görmen sence daha aşağılık bir durum değil mi? aklınca bedelli askerlik yapacaklara giydiriyorsun ama lafın hası sana giriyor bilmem farkında mısın? senin gibiler yüzünden kadınlar üstlerindeki ikinci sınıf vatandaş halini atamıyorlar. kaldı ki insanlar sana mı soracak bedelli yapıp yapmayacaklarını? bedelli yapacakların hepsi ağa paşa çocuğu mu zannediyorsun? ailesinin geçimini üstlenmiş ve o askerdeyken ortada kalacak çoluk çocuk sahibi insanlar da var biliyor musun? yaptığın cinsiyetçi ve popülistçe bir şey. bu boktan cümleyi beğenen 52 kişi de senin gibi gerizekalı. güzel bulmuşsunuz birbirinizi. oksijen israfı."

    yazdıktan sonra 10 kere falan okudum ve sildim. hem yazıyı hem de kızı.

    edit: yakın çevremde veya akrabalarımda bedelli yapan yok.

  • after life birleşik krallık'ta bulunan doğu sussex'teki hampstead, hemel hempstead, beaconsfield ve camber sands bölgelerinde çekilmiş. bu konumların çevresinde biraz tur atmak isteyenler için:

    tony'nin çalıştığı tambury gazetesinin bulunduğu meydan hemel hempstead'in isimli yerleşkenin merkezindedir.

    tony'nin rahmetli eşiyle büyük anılar yaşadığı ve köpeğiyle paylaştığı evinin bulunduğu sokak.

    tony'nin köpeğiyle birlikte dolaştığı kumsal

    jude'un okuduğu ortaokulun bulunduğu sokak

    mezarlık ziyareti sahneleri st mary ve all saints kilisesinin arazisinde çekilmiş.

    tony'nin babası ray'in kaldığı ve hemşire tarafından bakıldığı sonbahar yaprakları bakım evi çekimleri buckinghamshire'daki beaconsfield'daki eski şehir kayıt ofisinde gerçekleştirilmiş.

    kaynak:
    https://www.atlasofwonders.com/…ming-locations.html

  • 2019 yapımı klastrofobik bir gerilim filmi. vahşi hayvanların daha da vahşileştigi ve insanların peşine düştügü filmler kategorisine, timsah ile bu filmi de ekleyebiliriz. bu tarz filmleri sevenleri oldukça tatmin edecek bir film, aksiyonu bol, heyecanı tavan seviyesinde, filmin hemen hemen tamamı kapalı bir ortamda, evin bodrum katında geçen timsah sürüsüne karşı hayatta kalma mücadelesi. film efektlerini çok başarılı buldum, heyecan seviyesi de gerçekten çok yüksek ama olur olmaz bir yerde bir anda baba-kız ilişkisi duygusallığı yaratmaları bana o kadar geçmedi ki :) yahu arkadaş, timsahlardan kaçma mücadelesi verirken bir kolun kopmuş, kan revan içinde kapana sıkışmışken kızı ile yaptıgı konuşmalar bence çok gereksiz olmuş. kızın oyunculuguna da iki çift lafım var :) heyecanı bize yansıtmak için agzını balık gibi açıp açıp kapatmanın anlamı neydi anlamadım :) nefes alıp vermek miydi neydi çözemedim :)
    neyse sonuç olarak genele baktıgımızda başarılı bir vahşi hayvanla mücadele filmi olmuş. yapımcı olarak sam raimi ismi de bence kaliteyi arttırmış.
    keyifli seyirler..