hesabın var mı? giriş yap

  • altı ayda bir boston dynamics robotlarına tekrar tekrar şaşırılıyor bu ülkede. 10 yıldır bu bitmedi. bugün devrilmeyen robot diye şaşırılıyor, bir gün mekanik eşek diye şaşırılıyor, bir gün buzda yürüyen köpek diye şaşırılıyor. aynı robota yıllardır şaşırıyoruz.

    bir kişi de ulan bu robotu benden önce birisi onu üreten firmanın uygun gördüğü adıyla sözlüğe taşımıştır şimdi mal gibi başlık açıp bunu yazmayayım demiyor. ne görüyorsa dan dun yazıyor kapatıyor konuyu.

    (bkz: bigdog)

  • benim babam bana kızar ve bir şeyi beceremediğimde bana "çöçe" derdi.
    ağzını çok şapırdatırdı. ama bizden ufacık bir ses duysa çok sert tepki verirdi.
    çok sertti babam çok sert.

    salak bir devlet hastanesinde, salak bir asistan bizi başından kovmak için hastanenin kantinine gönderdi. sonra orada beklerken bir kaç kız ile geldi. hemen yanına gittim. babamın filmleri ne oldu diye. canı sıkıldı kızların yanında ona yaklaşmama. birazdan yanıma gel diye bana emir verdi.

    tostunu çayını bitirip kızlarla muhabbetini bitirmesini bekledim ve iki adım arkasından merdivenle yukarı çıkıyoruz. annemle babam orada kantinde sırada oturuyorlar.

    yukarı çıkarken salak doktorun, salak asistanı, babamın beyninde kocaman bir ur olduğunu 3 ay bile yaşamayacağını, maç skoru söyler gibi söyledi. biraz biliyordum durumu ama böyle de söylenmezdi ki.

    neyse filmleri aldım. annemle babamın yanına gittim. hiç çaktırmadım onlara.

    babam durumu anladı ve

    "size ben doyamadım ki" dedi sadece.

    ameliyatlar kötü günler ve ben "çöçe" ellerimle ona biraz da olsa yemek yedirebildiğimde "şapırdatmasından hoşlanırdım". sadece biraz yemek yedi diye. sadece 3 ay sürebildi zaten.

    yani dediği tüm kötü sözleri kızmaları değil de "bize doyamadığını" söylemesini unutmamam.

    budur.

    ----

    edit: doktorlar kızmasın ama salak olan kişi salaktır. salak olmayan salak değildir. doktorluk teferruattır.

  • baş ağrısı ile bir ömür geçirdim. gözlerimin altı morarana kadar ağrı çektiğim binlerce gün vardır ömrümde. bu dertten muzdarip olanlar için hayatlarını kolaylaştıracak şu önerileri listelemek istiyorum;

    - migren tipi baş ağrısı başlamadan çözülür. sinyali aldığınızda harekete geçmezseniz artık acı dolu saatlere hazır olmalısınız.
    - sıklığını azaltmak için;
    göz muayenesine gidip uygun numarada filtreli bir gözlük alınmalı ve kullanılmalı (bu hayati öneme sahip)
    günlük en az 2 litre su içilmeli
    mavi ışık filtresi hem telefonda hem bilgisayarda kullanılmalı
    aç kalınmamalı
    uyku düzeni bozulmamalı
    gündüz uyunmamalı
    bulunulan ortam çok iyi havalandırılmalı
    yüksek sesten ve gürültüden kaçınılmalı.
    alkolden uzak durulmalı. bir kutu bira bile biz baş ağrısı mağdurlarına lüks. içmeyin (ciddiyim).

    -ağrı başladıysa karanlık, iyi havalandırılan, sessiz bir yerde en az yarım saat dinlenmek gerekli. ağrıyı önemsemez çalışmaya devam ederseniz morfin bile verseler kusana kadar ağrı artmaya devam eder.

    -ağrı kesiciler böbreklerinizi ve karaciğerinizi hızla yıpratır. doktorun önerdiği ağrı kesiciyi mecbur kalmadan kullanmayın.

    - bu söylediklerimi uygularsanız ağrı sıklığı ayda bire kadar düşer. uygulamazsanız iki günde bir kafanızı matkapla delmek istersiniz. yaşla azalmaz hatta artar. aşırı stresten, aşırı efordan ve hareketsizlikten sakınacaksınız. uslu durur listeye sadık kalırsanız emin olun baş ağrısı çektiğiniz günler çok azalacak. damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. içinizi karartmayın, ölünmüyor. bir biçimde ne yapmak gerektiği öğreniliyor.

    - geçmiş olsun.

  • kaybolan portekiz kralı 1. sebastian hep çok ilginç gelmiştir bana.
    (bkz: don sebastiao)

    sebastian'ın 1578 yılında osmanlı destekli fas üzerine çıktığı seferde portekiz ordusu vadisseyl muharebesinde (bkz: kasrülkebir savaşı) mağlup olup geri çekilince bi bakıyorlar ki ortada kral yok. arayıp tarıyorlar ama kral sebastian'ın ne ölüsünü ne dirisini bir türlü bulamıyorlar.
    bu yüzden ordugah kurup uzunca bir müddet kralın dönmesini bekliyorlar ama gelen giden olmuyor.
    fas tarafında da portekiz kralının öldürüldüğüne dair bir bilgi, teyit olmayınca kral sebastian sırra kadem basmış hale geliyor.

    kralın bir de varissiz ortadan kaybolması sonucu portekiz'de yaşanan iç karışıklık sonrası ispanyollar portekiz'i egemenlik altına alıyor.
    işin daha garibi 60 yıl süren ispanyol egemenliğindeki portekiz'de kayıp kral sebastian'ın bir gün geri dönüp portekizlileri ispanyollardan kurtaracağına dair sebastiãoculuk adında ciddi taraftarı olan bir inanç ortaya çıkıyor.
    isa gibi kral beklemiş herifler.

  • piç erkeklerin dağıttığı kadını teselli eden, kaprisini çeken, onu yeniden ilişki hayatına döndüren erkeklerdir. dert çekerler. kimi kızlar buna değer verir o veya o tip erkeklerle ilişkiye devam eder. kimisi ise hak ettiğinden fazla değer verilmesini kaldıramadığından yeniden kendini değersizleştirecek bir piç erkek peşinde koşacaktır. dolayısıyla çoğu terk edilir veya aldatılır.
    efendi erkekler piç erkek olmak istemez. piç erkeklerdeki karaktersizlik, yüzsüzlük zaten adamın yaratılışına ters. sadece onlar gibi daha fazla beğenilmek ve hayatlarında güzel kadınlar olmasını ister. çünkü yırtık olamadıkları, reddedilme konusunu gurur ettikleri için kolay kolay kızlara açılmazlar.
    piç erkekler her ortamda rahattır. zaten olayın doğasında sıcakkanlı olmak vardır. ayrıca karşıdakine kendini beğendirme derdi yoktur. kızları iyi çözdüğü için yeri gelir karşıdaki kadına hayvan gibi davranır. çünkü kızı geri nasıl ikna edeceğini iyi biliyordur. yalan söyleme konusunda aşırı uzmandırlar. karşıdaki kızın ilgi alanı neyse alakası olmadığı halde onun da ilgi alanı buymuş gibi davranır. hepsi de kendilerini tatmin ettikten sonra kızı yüz üstü bırakmaktan çekinmezler. sıradaki gelsin.
    efendi erkek karşısındaki kıza baştan değer verdiğinden çekingen olur. sürekli ya beğenmezse, hoşuna gitmezsem korkusuyla nasıl davranacağını bilmez. her hareketinde kendini rahat hissetmez. biraz zaman verilirse, karşıdaki kadının gerçekten onu istediğine inanırsa daha sıcakkanlı olacak ve içindeki gerçek eğlenceli, konuşkan adam ortaya çıkacaktır.

  • 21 aralık 2017 fatih terim'in gelmesi ile o çocukluğumda tanju diye bağırdığım sarı kırmızılı camianın taraftarı değilim. isteyen devam edebilir ama bizi yarı yolda bırakanı, milli görev diyerek gitti milli takımda milyonlarca euro prim ve tazminat peşinde koşmaktan işini doğru düzgün yapamayan bir insanı buraya türlü oyunlarla getirmesini sindiremiyorum. size bol şans, ben yokum.

    not: artık sadece şehrimin ezilen takımı ankaragücü var.