hesabın var mı? giriş yap

  • "çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. az ya da çok."

    ben sorumlu degilim nagehancim, zerre sorumluluk kabul etmiyorum. sorumlu arayacaksan kocanla birlikte canhiras bir sekilde senelerce savundugun iktidarin kapisini cal.

  • bim'den gelen erzak paketini koca parası yemek zanneden ablamızın cümlesi. güzel ablam normal bir evde onların olması lazım zaten duvarı mı kemireceksiniz amk?

  • (bkz: #35871587) nolu entry'de de bahsedildiği üzere kanun çıkarttıran filmdir. şükran kuyucak esen'in "türk sinemasının kilometre taşları" kitabında filmden bahsettiği bölümde kaynak olarak; "erksan, metin, "türkiye'de entelijansiya yok", ve sinema, kitap 1, istanbul, hil yayınları, 1985, sf. 28"i göstererek alıntıladığı bir paragraf:
    --- spoiler ---
    "metin erksan, filmdeki sorunun kalıcı bir çözüme kavuşmasında filminin etkisi olduğunu savunmakta, bunu şöyle dile getirmektedir:
    "susuz yaz'ı çektik, film bitti. ne zaman? 1964 yılında. 1969 yılında hükümet kanun çıkardı, bu da es geçilmiştir. " türkiye'de kimin tapulu mülkünden kaynak çıkıyorsa, o kamunundur" dendi. ancak, devlet, arazi sahibine ilk kullanma hakkı tanıdı. peki benim susuz yaz'ın mülkiyet sisteminin içinde aşamalar gösteren, bu büyük kanunun çıkmasına hiç mi etkisi olmadı? burası üzerinde hiç durmadılar. o kanun belki çıkacaktı günün birinde, ancak o tarihlerde çıktıysa buna susuz yaz ve ben neden oldum"."
    --- spoiler ---

  • bazılarının vatan hainliği dediği durumdur. bizi bu hale getirenler değil de hayatta kalmaya çalışan vatandaşlar hain öyle mi ?
    paramızı tuvalet kağıdı haline getirenlere bir laf yok mu?
    bu kadar mı yüzsüz utanmazsınız lan siz?

  • kuaför çıkışı arabaya gidene kadar abartılı makyaj, saç stili ve kıyafetleri ile, şehre inmiş uzaylılar gibi dikkat çekerler.
    eteklerini çekiştire çekiştire, topuklu ayakkabılarının izin verdiği oranda, hızlı hızlı arabaya doluşurlar.
    hayat tekrar normale döner.

  • bu tür arkadaşlara her lüks mağazada rastlamak mümkündür. çok cüzi paralara çalışmalarına rağmen sanki babasının dükkanında gibi gelen müşterilere alaycı, müstehzi, hatta küstah tutumları vardır.

  • avlanma ve koruma güdüleriyle açıklanabilir. köpekler ve kurtlar avlarını kovalamak ve kıstırmak üzerine kurulu canlılar oldukları için kovalamak bir tür alışkanlıktır. sürünün bulunduğu yerden hızlıca geçen büyük bir nesne, kovalanıp kıstırılması gereken bir av olabilir.

    aynı zamanda kendini tanıtmadan sürünün ortasına dalan bir şeye 'sen ne ayaksın, hop, hop!' demek de geçerli bir nedendir.

    alanını olası yeni saldırganlardan korumak isteyen bir köpeğin arabaya havlaması ya da kendisinden kaçtığına* inandığı aracı kovalaması da beklenmedik olmaz.

    dahası, kovaladığı her araba hemen hemen ayrımsız kendisinden kaçtığı için kendini bir anlamda başarılı bulan ve bunu olumlu bir pekiştirme olarak algılayan köpeğin bu davranışı kalıcı biçime getirmesi de şaşırtıcı olmaz.

    neden bunlardan biri ya da hepsinden biraz biraz olabilir.

  • cumhurbaskanina hakaret etse yarın sabah gözünü nezarette açardı. ulkenin kurucusuna kufrediyor birde ustune utanmadan mahkemeye gidip entry sildiriyor pezevenk.

  • - sizce sizi bu eve neden almaliyiz?
    - rahat batiyorsa ve evinizde misafir gibi yasamak istiyorsaniz, dogru kisiyle konusuyorsunuz.
    - biraz acar misiniz?
    - bunu, gecenin dordunde siz uyurken gelip yuzunuze oturdugum zaman ya da uc kisilik kanepede oturacak yer bulamadiginiz zaman yeniden konusalim.

  • adam demiş ki konuşulması gerekenler varken konuşulmaması gerekenler konuşuluyor. ekonomi demiş, destek demiş aşı demiş maç neden var dememiş bunlar varken o anlamsız demiş. adam demiş. adam gibi adam demiş. bunlar her konu değil. hepimizi ilgilendiren konular. marketten çıkınca ulan ne aldık da bu kadar tuttu demiyor muyuz? aşı var mı aşı oşdun mu? iptal edilen kararın iptali çıktı çok iyi yürütülen süreçte. kapanın deyince oluyor mu? bunlar uzmanlık gerektiren konular mı? gökhan yapma böyle imamoğlu mu yavaş mı diye düşünürken bir de özoğuz mu diye düşüneceğiz. bir de şu meşhur z kuşağı hikayesi var. anne babasını mı dinler athena gökhan'ı mı? vur be. sen vur.

  • uzay-zaman elmayı yere düşürmüyor güzel kardeşim. elmayı yere düşüren çekim kuvveti aynı zamanda uzay-zamanı bükebiliyor da.

    bu çekim kuvveti ne kadar güçlü ise, o kadar etki ediyor uzay-zaman dediğimiz boyutlara. ınterstellar filminin finalindeki anlatım da buradan çıkıyor.