hesabın var mı? giriş yap

  • 60 (yazıyla altmış) yaşındaki, üstelik ciddi bir hastalık atlatmış bir kadının makyajsız olarak çirkin göründüğünden yakınan ergenlerce, ergen ergen yerilen muhteşem kadın.

    sadece son on yılına yetişebilmiş ergenlerceyse sesinin çirkin olduğundan dem vurulan muhteşem ses.

    42 yaşındaykenki bir klibi

    çarpılırsınız... taş olursunuz... uyarayım.

    edit: link düzeltildi.

  • 300.000 tanesi kız olsa, 150.000 tanesi güzel olsa, 75.000 tanesi benim yaş aralığıma hitap etse, 37.500 tanesi bana yüz verse, 18.750 tanesini ben beğensem..

    süper haber!

  • son dünya sampiyonlari;
    löw: 3.8 milyon euro
    deschamps: 3.6 milyon euro

    üstelik yukarida saydigim isimlerin maasi cok büyük ihtimalle brüt, yani maaslarinin yüzde 40'a yakini vergiye gider.

    diger yandan almanya ve fransa'da insanlarin kazanclarinin türkiye'ye oranla 5 katina yakin oldugunu varsayarsak senol'un ne kadar sacma sapan bir maas aldigini anlayabiliriz.

    edit: bu isin piyasasi bu diyen kasiyer kardesim. hemen bugün git patronuna, avrupa'da muadilim aylik 2000€ kazaniyor, ben de aynisini istiyorum de.

  • kişinin kendini kendinden çıkararak dış dünyadaki fenomen/ideoloji/din/mezhep gibi herhangi bir kavramı bütün yönleriyle değerlendirebilme becerisidir.

    eksikliğinin yaratacağı sonuçlardan ufak bir kesiti her gün siyaset ve futbol başlıklarında görüyoruz. ama bugün çok canlı bir şekilde mgtow başlığında gördüm.

    1) kendini kendinden çıkarmak ne demektir?

    eleştirel düşünebilmek için duygulardan sıyrılmak gerekir. hepimiz bir siyasi parti, takım, din, ideoloji gibi kavramlara ya da bazılarına yakınlık hissederiz. bu durum, düşünürken taraflı varsayımlar üzerinden hareket etmemize neden olur. günlük hayatta taraftar olmanın, taraf olunan şeyin toplum algısına karşı olmasını birey konfor alanına bir tehdit olarak algılar ve sinirlenir.

    bu tepkiselliği anlayabilmek ve buna karşı kontra argüman geliştirerek bu tepkiyi çürütebilmek için bireyin bütün bilgi birikimini yanına alıp duygusal reflekslerini, yani duygusal hafızasını, yani tecrübelerini geride bırakması gerekir.

    başka bir deyişle eleştirel düşünebilmenin ön şartı olarak tüm objektif bilgileriyle yani entelektüel birikimiyle bireyin baş başa kalması gerekir. yani tüm olarak kendinden, subjektif kendini çıkarması gerekir.

    2) her yönüyle ele alabilmek için bu çıkarma işlemi tek başına yetmez. ciddi bir entelektüel birikimi de bireyin yanına alması şarttır. entelektüelin tanımı burada önemli, çok şey bilen değildir entelektüel, bilgi üretebilendir. bilgi üretebilmek için birikim ve zeka bir arada olmalıdır. zekanın eksikliğinde birikim sadece ansiklopedik birey yaratır. buna benim vermeyi en çok sevdiğim örnek, mehmet barlas ve emre kongar'dır. bunların biri entelektüeldir diğeri ansiklopedi bilin bakalım hangisi hangisi?

    3) insan politik bir hayvandır. zaman zaman eleştirel düşünce ürünü olamayacak kadar sığ fikirlerin çok ciddi bir politik temeli olduğunu görebilmek kolay değildir. çünkü bütün değerlendirmelerimizi, başkalarının davranışlarının zihnimizdeki yansımaları üzerinden yaparız. toplumsal getirisi olan ama eleştirel düşünce ürünü olmayan türk siyasi tarihinde her zaman başarısızlık getirmemiştir ve getirmemektedir.

    4) eleştirel düşünce, progresivist bir çerçeveden de, idealist düzeyde de toplumun zamana göre türevini pozitif eksene çekebilecek olmazsa olmaz şarttır. algıları farklı olabilir, progresivizm eleştirel düşünceye ontolojik bir onay mekanizması geliştirirken, idealizm onu kendi ideallerine göre yontmak ister.

    5) eleştirel düşünce yokluğu, toplumda sürekli yeni tansiyonlar çıkartır. karşıt görüşlü öğrencilerin... şeklinde başlayan haberlerden tutun da bugünkü mgtow başlığı entry'leri arasındaki düzeysizliğe kadar onlarca örnek sıralanabilir.

    6) kimi görüşe göre entelektüel kişiliğin yalnız kalarak, eleştirel perspektif geliştirebilmesi için aşılması gereken entelektüel eşik vardır. yani birey belli bir seviyeyi geçtiğinde, bireyin kendinden kendini çıkarabileceğini savunur. bu satırların yazarına göre bu hipotez külliyen sakattır. ortalık eleştirel düşünceden bihaber yürüyen ansiklopediden geçilmiyor. burada kontra argüman olarak kişisel entelektüel eşik kavramı geliştirmekse doğru arayışından çok kazanma arayışıdır ki amacı doğruyu bulmak değil politikadır.

  • "ben bir ateist değilim. kendime bir panteist diyebileceğimi de düşünmüyorum. ilgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. nasıl yazıldıklarını bilmez. yazıldıkları dilleri anlamaz. çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz."

    albert einstein

  • 5 çocuğu 12 torunu olan dedemin ılık olduğunu anlamama sebep olan tespitlere söz konusu bir sınıflama.