ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadıköy kartal metrosu
-
harem gebze minibüs şöförlerini yumuşatmıştır.
bi tane maltepe köprüsü
- tabi efendim, buyrun para üstünüz.
??????
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
bu ülkede bedava sik dağıtsan aynısını görürsün.
edit: sonlara doğru bir çalışan hala plastik çatal vermeye çalışıyor. sal gitsin olm arkadaki amca parçalanmış baklava parçalarını bile eliyle toplayıp ağzına atmaya çalışıyor.
kız arkadaşa taksi pahalı otobüse binelim demek
-
bunu diyemeyeceğiniz kızla evlenmeyin. benden demesi...
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
güler misin ağlar mısın moduna sokabilir. okulda müzik dersinde gitar veya mandolin çalmamız şart koşulmuştu. babamın evinde çalışıyordum. müzik hocası disiplinli biriydi. öğrendiğim bir melodiyi sıkıntıyla çalıyordum. rahmetli babam duydu bunu.
diyalog şu;
- haftaya yemeğe kalabalık misafir gelecek. gitar çalar mısın o gece?
- çalarım tabii.
- iyi. çal da, erken kaçsınlar.
martin mystere
-
günün anlam ve önemine binaen: iyi ki doğmuş, iyi ki benim amcam olmuş!
kendisinden hep çocukluk arkadaşım, kahramanım ve çocukluğumun sığınağı diye bahsederim; lakin o aynı zamanda benim öğretmenim de. çoğu zaman bu mühim detayı eklemeyi unutuyorum.
onun maceralarında daldığı saklı hazineler olmasaydı, çocukluğumda ve ilk gençliğimde bir süreliğine de olsa arkeolojiyi merak edip "büyüyünce arkeolog olucam ben"* diyebilir miydim, o akılla sonradan arkeoatlas da dâhil nice yayının ve belgeselin peşine düşer miydim hiç! ya da karelerinde öğrendiğim özet bilgilerin aşkına düşüp tarihe, kültürlere ve mekânlara meraklı bir insan olabilir miydim, o konularda nitelikli yazarların ve eserlerin izini sürebilir miydim! bazen düşünüyorum da, o maceralarının içine serpiştirilen minik bilgiler beni farkında olmadan eğitip bugüne hazırlamış, yol haritamı çizmiş resmen! o yüzden amcamı öğretmenim olarak da anıyor, o açıdan da hürmet göstermeyi bir borç biliyorum.*
hurriyetemlak.com'da 1 milyar dolar istenen saray
-
(bkz: tayyibinden.com)
bir genç kızın en çok korktuğu şey
-
-kanka baksana bi ya arkama geçmiş mi?
+off geçmiş biraz.
-hssktr.
çal keke çal
-
ekşi sözlük versiyonu tarafımdan yapılmıştır.
ekşi sözlükte bir gün geziyordum,
ssg çağırdı.
debauchee buraya gel.
buyur hocam.
dedi çıkar kalem.
belimden klavyeyi çıkardım.
dedi çıkar defter,
mahkeme kağıtlarını çıkardım
dedi çıkar harita,
işte güzelim orda senin benim karmamda bıraktığım 3-5 tane z.ö var ya
işte onları çıkardım.
ssg dedi bunlar ney?
hocam 3-5 şakirt yarası
sanki sanırsınız ki trollun allah'ı
ama bilmezsiniz ki o 3-5 karma yarası,
gök yeleli bozkurtun hatırası
çal kanzuk çaalll
iki erkeğe birden aşık olmak
-
ben bir tahmin yapayım biri yakışıklı ama sana çok pas vermiyor. ne geliyor ne gidiyor ve sen aşıksın. diğeri tam tersi beğenmiyorsun ama sana çok ilgi gösteriyor. duygularını önemsiyor seni mutlu ediyor o yüzden ondan da vazgeçemiyorsun.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
"-gelirken winston light alır mısınız?" notu üzerine almayı unutan kurye, yemekten sonra içersin deyip kendi sigarasından vermeyi teklif eder. yok önemli değil deyip geri çevrilir. 5 dakika sonra kapı çalar, yemekten sonra içilir der gene ve paketi uzatır. kıyamam be.
leopold ii
-
kongo'ya hiç gitmemesine rağmen 10 ila 15 milyon insanın ölümünden ve sakat kalmasından sorumlu olan belçika kralı(1835-1909)dır.
kurduğu kauçuk ve fildişi şirketi yöneticileri, köylüleri acımasızca çalıştırmış, isyan edenlerin el ve ayaklarını kesmiştir. kesilen el ve ayakların çoğunlukla küçük çocuklara ait olduğu ortaya çıkmıştır.
arkasında sömürülmüş ve katledilmiş bir toplum ve yok olmaya yakın bir fil nüfusu bırakmış olan kral, söz konusu şirket sayesinde kendisine dev bir kanlı servet sağlamıştır.