ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
50 bin liranın geri ödemesinin 146 bin lira olması
-
görsel
telefonumu yaklasik 5 yıldır kullanıyorum (iphone 6s) değiştirip yeni bir iphone 13 alayım dedim. yeni dediysem de bu ay çıkaracaklari modeli de sayarsak 2 alt modelini 2023 turkiyesinde kredi ile almaya çalışıyorum. neyse allahim bu ne?? 50 binin geri ödemesi 146 bin lira!! yani kabaca vergisiz fiyatı 25 bin lira olan bir telefona sahip olabilmek için 120 bin lira fazladan para vermem gerekiyor. buda böyle bir 2023 turkiyesi anımdır. yayında yapımda emeği geçen herkesin allah belasını versin ne diyeyim.
edit: sevgili her boka muhalif arkadaşlar sizce konu burada 50 bine krediyle telefon alınması mi sadece? telefonu unut, gozum bozuk gozluk alacagim, çocuğum var okul alışverişi yapacagim, ev sahibi zoruyla evden çıkarılıyorum yeni eve gecmek için nakliye depozito vs parası ihtiyacı için çekecegim. liste uzar gider. konu gercekten telefon mu sence? 50 bin liraya nasil 146 bin geri ödeme olur konu bu!
paratiroid kanseri
-
ırtibat kurduğum muhteşem ötesi, kanatsız melek, savaşçı ruh ; çok değerli onkoloji virtüözü sevgili (bkz: süalp tansan)'la irtibat kurdum az önce ve ilgileneceğini söyledi. kendisinin amerika boston üniversitesi'nde kürsüsü var. ınanın sevinç ve heyecandan elim titreyerek yazıyorum çok şükür.
demet akalın'ın izmir-istanbul otoyolu yorumu
-
bunlara sanatçı diyorlar "bir de".
marmara fayı kırıldı kırılacak
-
pandemi, zamlar, ekonomik durum böyleyken 7.2'lik bir deprem ülkeyi bitirir, bağımsızlığımız bile tehlikeye girer.hele bu depreme bir de akp yönetiminde yakalanırsak bittik demektir.
devletin açacağı markete isim önerileri
-
(bkz: recepsepeti.com)
kazuo işiguro
-
filmini de çok sevdiğim never let me go isimli distopik romanın yazarı. bende iz bırakan eserler arasında yer almıştır bu yapıt.
2017 nobel edebiyat ödülü'nü kazanmış, çok da güzel olmuş.
haruki murakami yıllardır sıranın japon kontenjanına gelmesini beklerken bu durum ona çok büyük darbe vurdu sanırım. bi 5-10 yıl daha alamayabilir.
bu arada ishiguro'nun ingilizce yazdığını biliyorum, milletsel olarak baktım duruma şu an için.
kazuo ishiguro'nun başka romanlarına da yelken açma vakti gelmişti zaten. nobel de güzel bir vesile olacak.
6 şubat 2014 uykusuz kapağı
-
5n 1k'ya yeni bir yorum getirmiş, ince görmüş ama kalın sokmuş muazzam bir kapaktır.
işte o kapak!
edit: link güncellendi.
beyin yakan ihanet sorusu
-
kadınların daha zeki(!) olduğunu gösterir. senin atlamama ihtimaline önlem aldım der çıkar yine işin içinden. erkek her zaman olduğu gibi burda da plan yapmamış. kadın adam atlasa da açacaktı paraşütü.
elon musk'ı hiç duymadım
-
samimi olun lan biraz !
adamın alanı değil hede hödö.
he a.q sizin alanınız otomotiv ondan tanıyorsunuz adamı.
celal'in güncel konulardaki cehaletini, kibirini ve çok bilmişliğini gösterir. !
sözlükçülerin etnik kökeni
-
şu başlıktan anladığım: bizim millet etnik köken nedir bilmiyor. selanik göçmeni, bulgaristan göçmeni, kafkas göçmeni, balkan göçmeni, vs bunlar etnik tanımlar değildir. alevi, sünni, şii, budist, bogomil vs bunlar da değildir. ukalalık gibi olacak ama kavramları bilin yahu.
ateist genç ile maymun tartışması
-
"asla aptallarla tartışmayın. çünkü sizi ilk önce kendi seviyesine çeker, sonra o seviyedeki tecrübesiyle sizi yener" sözünü hatırıma getirmiş tartışma.
su sıçratmamak için yavaşlayan sürücü
-
şu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan sevgi insanı.
hikayeme gelince;
25 senelik hayatımda ilk kez bugün rastladım kendisine. okul harcını yatırmak maksadıyla koyuldum yola. çeşitli genişlik ve derinlikteki su birikintilerinin üzerinden atladım, sağından solundan dolandım. amacıma ulaşmak için önümde sadece 15 metrelik bi mesafe kalmıştı. gel gelelim 15 metrelik bu mesafenin sol tarafında duvar, sağ tarafında ise, ortasında şu zamana kadar gördüğüm en heybetli su birikintisini barındıran, tek tük arabaların geçtiği bi yol vardı. kaldırım da en fazla 40cm genişliğinde.
o esnada pda'ime --objective update-- mesajı geldi: -ekmek al!!*
daracık kaldırım üzerinde ilk 5 metreyi sorunsuz olarak yürüdüm. önümde koskoca bi 10 metrelik mesafe vardı daha. o sırada köşeyi hızla bi araç döndü. panikledim. kaçacak hiçbir yerim yoktu. hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. eğer o hızla gelmeye devam ederse donuma kadar ıslanıcam. duvarla bütün oldum, gözlerimde dehşet ifadesi... artık sadece o sürücünün insafına kalmıştım. zaman yavaşlamıştı o an sanki, bütün algılarım keskinleştiğini hissettim hatta bi ara uzay geometrisinden 1-2 alan formülü bile hatırlar gibi oldum. aracın su birikintisine varmasına bir kaç metre kalmıştı ki artık gözlerimi kapadım. ne olduysa o an oldu işte. ıslanmamıştım... gözlerimi açtım. araba yavaşlamış, içindeki şoför ise bana bakıp gülümsüyordu. gülümsedikçe etrafa ışık saçıyordu adeta. zaman normal seyrine döndüğünde arkasından bakakaldım öylece. medeniyet dediğin böyle bir şey olsa gerek dedim içimden. gittim harcı yatırdım. eve giderken de ekmeği unuttum...
bu nasıl bir empati yeteneğidir a güzel insan
(bkz: yağmurlu havada su sıçratan şoförler)