hesabın var mı? giriş yap

  • ulan bende dövüyo diyince tekme tokat girişiyo zannettim. bunun neresi dövme lan?

    ayrıca hemen bilmeden hocaya bok atmayın yaptığı şeyi kesinlikle savunmuyorum ama görüntüler muhtemelen sürekli gerçekleşen bi durumda -derse geç girip konsantrasyonu dağıtma- hocanın artık sabrının bittiğini gösteriyor.

    maalesef meslek liselerinde hocaya saygı duymayıp ondan çekinmeyen tiplerin işi abartarak hocalara kahır yaşattığını hepimiz çok iyi biliyoruz.

    not: işbu entry tüm linç ihtimalleri göze alınarak yazılmıştır.

  • kendisinin kel kafasını öptüğümü söylemiş miydim?

    fenerbahçe'den kovulduktan sonra, türkiye'den ayrılmadan 2 gün önce acarkent'te yer alan evine gittim. zar zor ulaşabildiğim aslanlı ev tariflerinden yola çıkarak evini buldum. kapıda nakliye için bir kamyon, 3-4 tane taraftar, bedri baykam ve asistanı vardı. benim boynumda boyunluk, 10 gün önce talihsiz bir kaza ile boynumu kırmıştım. sağa sola robocop gibi bakınıyorum. sonra kamyona eşya taşıyan alex de souza geldi kapıya, ayağında terliklerle.

    tanıştım. alex de souza ile tanıştım. ben adımı söyledim. merhaba ben alex dedi. mütevazı kelimesinin içini dolduran bir adam. kendisine dert yandım, başkan aziz yıldırım ve aykut kocaman hakkında serzenişte bulundum. problem yok dedi. sanki kovulan benmişim gibi, o kadar sakin ve vefalıydı. o kadar fenerbahçeliydi. ve bir o kadar mutsuz ve üzgündü.

    ben aslında ingilizce konuşuruz diye düşünüyordum ama başından itibaren bütün sohbet türkçe gelişti. çocukları, eşini falan sordum. alex de souza'ya bildiğin halini, hatırını sordum yani. kendisi için hazırladığım ufak bir hediye verdim. sonunda nasıl oldu bilmiyorum, bir anda eğil kafandan öpücem dedim. güldü ve kafasını eğdi. ben alex'in kafasından öperken, bedri baykam'ın asistanı fotoğrafımızı çekiyordu. sanki iki eski arkadaşmış gibi tokalaştık, beraber atkı açtık, sarıldık ve vedalaştık.

    o anlar hayatımın unutulmaz anları arasında yerini aldı. gecenin bir vakti fitbol dergi'de samet güzel'in yazısını okurken geldi aklıma ve yazmak istedim. bu adam kesinlikle bir futbolcudan fazlası. ciddi anlamda duygusal ve iyi bir insan. saha içi ve saha dışında kesinlikle aynı yapıda olan, hayatımda arkadaşım olarak temasta kalmasını isteyebileceğim bir insan. yolu hep açık olsun.

  • 147 tl köprüye değil ki.
    50 tl filan köprüye gidiyor.
    50 tl veysi, süleyman, hadi gibi gazetecilere, 47 tl’si sosyal medya köpeklerine gidiyor. vizyon budur

  • ülkemizde güncel ve anlık nüfus sayımı oradan yapılıyordu. şimdi işin gücün yok tek tek say insanları. adrese dayalı nüfus sayımı, ikametgah, ıvır zıvır bi ton bürokratik işlem.

  • osmanlı'da 1877 yılının kasım ayında bağımsız ilk mizah gazetesini çıkaran kişidir. kayseri'nin tavlasun ilçesi rumlarındandır. son derece kıvrak zekalı bir kişi olmakla birlikte müthiş bir hazır-cevaplık kabiliyetine sahiptir. etnik kökeni rum olmasına karşın düşünce yapısı olarak tam bir osmanlı'dır kendisi.

    tiyatroda geleneksel tiyatronun, gölge oyunları ve atışmaların bulunması gerektiğini savunmaktadır. beş gazetede yazılar yazmıştır. bunlar: diyojen, çıngıraklı tatar, hayal ve istikbal'dir. bu gazeteler yalnızca türkçe yazdığı gazeteler olmakla birlikte kendisinin fransızca, rumca, ermenice ve rusça olarak gazete yazıları da yazdığı rivayet edilmektedir.

    son derece ehemmiyetli bir kişiliktir. kızıl sultan ıı. abdülhamid ile çoğu zaman atışma halindedir. öyle ki moliere'den dilimize adapte ettiği "pinti hamid" oyunu kızıl sultanı son derece öfkelendirmiştir.

    sultan ıı. abdülhamid'in basın yasaklarını destekleyen yapısına rağmen sivri dilli olmaktan asla vazgeçmemiş ve bu tavrı yüzünden 3 yıl hapse mahkum dahi edilmiştir. fakat taşınmak için 15 gün izin alarak hapisten çıktığında yine kıvrak zekasını kullanarak kılık değiştirip avrupa'ya kaçmış, sultan'ın kendisini affetmesi üzerine uzun bir süre sonra yurda dönmüştür.

    velhasılı türk edebiyatının nüktedan adamlarındandır, yeni osmanlılardandır, namık kemal'in yoldaşıdır ve her ne kadar farkına varılmıyor olsa da türk edebiyatı için önemli işler yapan değerli bir edebiyat âlimidir.

  • "ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"