hesabın var mı? giriş yap

  • rte hakkında verdiği hafif negatif demeci hızlıca toparlayayım derken saçmalamış tamer karadağlı.

    dostoyevski'nin bir çalgı aleti olduğunu herkes bilir.

  • galatasaray başkanını bir fener yöneticisinin taklidini yaparken hiç gördünüz mü?

    görmediniz ve asla göremeyeceksiniz.

  • klavyede malum bir arf bozuldu, basmıyo. artık internet ayaatıma trakya ağzıyla devam ediyorum. epten battık.

  • kırmızı kart gösterirken bir yandan da sol eliyle dışarıyı işaret etmesiyle "benim taşaklar dökme demir" demiştir.

  • chp'li arkadaşımı kızdırmışlar;
    chp'nin iktidar sorunu var diyorsunuz, en yaşlı üye deniz baykal'ın kasedi var !

  • dersini ciddiye alan matematik, fizik hocasından daha aşağı değildir.
    be pezevenk. matematiği, fiziği ciddiye alan hocanın izinden gidip cern de araştırmacı mı oldun da burada salak salak konuşuyorsun. çizmek bir çeşit algılama şeklidir. etrafına öküz gibi bakmanı engeller. detaylara dikkat etmeni sağlar en basitinden. senin gibi düşünen hanzolar tarafından bu ülkede resim dersi bir saate indirildi. herkes muhasabeci olsun, mühendis olsun. tasarım denen şey gökten yağıyor zaten. eğitim ile hiç alakası yok. hırbo. duvarlarıda griye boyayalım. ha olur da birgün firma sahibi olursun, logonu da sen yaparsın reklam filminide iphoneunla çekersin. öküz.

  • bu konuda bir kaç şey yazmak istiyorum. bilen biliyor ama bilmeyenler daha önce kullanmayanlar için aydınlatıcı olacağını düşünüyorum;

    eğer haritalama özelliği olan bir süpürge aldıysanız;

    (referans olarak bende viomi v2 pro var)

    1- ilk etapta evi tanıtırken benden size tavsiye yerleri değişebilecek tüm objeleri yukarı kaldırın, örn: sandalye kutu yerde duran saksı gibi. çünkü saksının olduğu yeri süpürülebilir alanın dışında bırakıyor sonra da saksıyı kaldırsanız dahi o kısmı süpürmüyor, aynı şekilde sandalyelerin ayağının yeri değişebilir eski yerini süpürmüyor. bundan kurtulmak için tüm evi yeniden tanıtmanız gerek, gerek yok. yeri değişebilecek her şeyi kaldırın evinizin haritasını tam çıkarsın sonra saksı olduğu için o alanı süpüremesin önemli değil, kaldırdığınızda süpürecek veya sağa sola kaydığında her yerini süpürecek çünkü tüm alan süpürülebilir alanın içerisinde.

    2- diğer modeller için geçerli mi bilmiyorum ama evi tanıtmaya başlarken şarj ünitesinden başlamalı kesinlikle elle müdahale etmeyin kafası karışıyor. temizlik bitti deyip şarj ünitesine geri gelip yerleştiğinde haritalama tamamlanıyor. şarj ünitesinden başlayıp şarj ünitesinde bitirmezse temp map'e atıyor, kayıtlı harita oluşturmuyor.

    2. evinizde onun görebileceği hizada ayna varsa örn: gardrop boy aynası gibi aynanın diğer tarafını da oda zannediyor. evi tanıtırken aynaların onun görebileceği hizasını kapatırsanız problem yaşamazsınız. yoksa her temizlikte aynadan diğer tarafa geçmeye çalışıyor. geçemeyince bırakıyor ama vakit kaybı.

    3- küçük kilim paspas gibi eşyaları süpürürken kaldırmanızı tavsiye ederim çünkü kendini onlara bir şekilde dolamayı başarıyor.

    4-bazı büyük kırıntıları alamayabiliyorlar. dış pervaneleri büyük kırıntıyı çok ittiriyor süpürdüğü alandan çıkıyor. ittirdiği yeri süpürmeye gittiğinde bu sefer de başka bir tarafa ittiriyor.

    5- fırçalarını ve haznesini düzenli temizlemenizi ve hep temiz tutmanızı tavsiye ederim performansını korumak için, zaten tüm fırçaları da haznesi de kolay çıkan aparatlar.

    6- mob özellikleri tartışmaya açık. hem benimkinde hem başka modeller kullanan arkadaşlarımınkinde süpürmesi kadar iyi bir performans göremedim.

    7- mi home uygulamamda her parçanın kaç saat kullanım ömrü kaldığı canlı olarak yazıyor buna göre yedek parça sipariş edebilirsiniz.

    8- evin haritasını çıkardıktan sonra temizlik zamanları ayarlayabilir bir kere kurduktan sonra her hafta istediğiniz saat ve günlerde istediğiniz odaları otomatik süpürtebilirsiniz.

    9- bu küçük bir alet beklentinizi ona göre tutun, boyundan çok büyük iş yapıyor ama sonuçta büyük bir markanın turbo premium gold best first el süpürgesi gibi değil.

    10- 2 cmye kadar her şeyin üzerine çıkmaya çalışıyor çıkmasını istemediğiniz bir şey varsa temizlik öncesi kaldırın.

    aklınıza takılan bir şey varsa yeşillendirebilirsiniz.

  • herkesin lider, takım çalışmasına yatkın, popüler olması beklenildiği dünyada biraz anlaşılamamış insan topluluğu. hayır, daha önce de belirtildiği gibi asosyal değiller, özgüvensiz hiç değiller. hayatın kaotik akışı içinde “kendilerini dinleme”yi seviyorlar. eğer bu akışa fazla kaptırıp kendilerinden uzaklaşırlarsa mutsuz ve depresif hissediyorlar. introvert tarafı daha baskın biri olarak bunu bu şekilde algılamam birazcık geç oldu. çünkü gerek iş, gerek okul hayatında gerekse özel hayatta olması gerektiği hissettirilen, örnek olarak gösterilen durum biraz daha extrovert olmak. dolayısıyla durumda hiçbir yanlışlık olmamasına rağmen, kendinizde bir sorun olup olmadığını sorgulamanız veya kendinizi sıkıcı olarak adlandırmanız bir yerde kaçınılmaz olabiliyor.*

    aslında kendinizi bilip belirli kalıplara uymaya zorlamamak, bunun dışında birbirimize anlayış gösterip introvert olmayı "değiştirilmesi gereken bir durum" olarak görmemek en doğrusu bence. konuyla alakalı şahane bir konuşma izlemek isterseniz:

    http://www.ted.com/…in_the_power_of_introverts.html

  • geçenlerde bir televizyon programında -adını hatırlayamıyorum- sinema konusunda ne kadar cahil olduğunu gösterdi şahan. recep ivedik 2 isimli filminin tanıtımı için mikrofonlara konuşurken sunucunun ''bir röportajınızda sanat filmlerinden hoşlanmadığınızı söylemişsiniz.'' demesi üzerine bir anda su görmüş kediye dönmüştür. ''aaa hiç gelemem , hiç dayanamam. aman allah korusun'' diyerek garip bir tribe girmiştir. sanat sineması sever sevmez , buna bir lafım olamaz elbette ama konuşmanın devamı her şeyden önce şahan için çok talihsizdi. ''şimdi ben alayım ağzıma bir sigara , başlayayım buradan eminönün'e kadar yürüyeyim. arada denize bakayım bir şey demeden. al sana sanat filmi.'' eyvah eyvah. bu kadar mı bağırır bir insan ben cahilim diye. tamam , sevmiyorsun etmiyorsun ama bu mudur senin sanat filmi benzetmen ? devam ediyoruz. ''öyle fukaralık edebiyatı yaptıklarına da bakmayın , milyon dolarlar kazanıyorlar festivallerde aldıkları ödüllerden sonra.'' sanırım burada nuri bilge ceylan a bir taş atıyor. e şahan bırak da adam kazansın para yahu , sen mi kazanacaksın olan parayı. neyse , devam. ''oyunculara da para vermiyorlar bunlar. mehmet sen gel , ahmet sen gel diyerek tanıdıklarını oynatıyorlar. bedavaya getiriyorlar filmi'' hmm. bu da oldukça talihsiz bir açıklama. acaba kaç sanat filmi izledi bu adam ? gerçekten tanışsam ilk önce soracağım bu. söylevinin en komik yerini sona sakladım tabi ki. ''zaten toplasan kırk ya da elli plan var. öyle film mi olur.'' hmm. demek ki film yapmak için devamlı cut , devamlı geçiş , devamlı bir aksiyon olacak öyle mi. baksanıza adam fellini , bergman triplerine girip sinemayı açıklıyor. planların ne kadar önemli olduğunu belirtiyor. gerçekten yazık. adam , sen sevmeyebilirsin. recep ivedik çek , izlen. bir lafım yok. ne diye çıkıp kendini gerçekten komik duruma düşürüyorsun ? sinema üzerine konuşacak son insanlardan birisin , bari konuşma.

    (bkz: gonuşma layn)