hesabın var mı? giriş yap

  • telefonla canlı yayına bağlanan kişinin 9'a basması üzerine erdem bey ceza olarak bir fıkra anlatır ve cenk bey fıkra bitince alaycı bir ifadeyle güler...

    e: bu fıkrama kahkahalarla gülen 70 milyonu duyar gibiyim cenk bey...
    c: duyargalarım var diyorsunuz... (telefondaki kişiye* döner...) aldınız mı ağzınızın payını hanımefendi? 9'a basarsanız böyle olur.
    e: cenk bey yalnız bir dakika, bu bir ceza madem... insanlar niye gülerek kendilerine ceza çektiriyorlar? yani 9'a basarak... demek ki bu bir ceza değil, benim fıkralarımı gerçekten seviyorlar cenk bey.
    c: işte tuna kiremitçi de sizin gibi düşündüğü için devamlı kitap yazıyor erdem bey!

  • bu tür insanların ortak özellikleri sosyeteye meraklı olmaları, giyimlerine anormal derecede fazla önem vermeleri, insanları zekalarına ve karakterleri yerine ekonomik durumlarına göre sınıflandırmaları gibi özellikler özetle snobluğun esaslarıdır. mutlaka bir yerlerden rotary ve benzeri derneklere üye olup, boy göstermeye de bayılırlar. ama maksatları yardım etmek değil, ortalarda yardım yapıyor diye gözükmektir.

    iş hayatlarına bakacak olursanız, genelde kendi işinin patronlarıdır. fakat bu patronluk onların tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş oldukları bir nokta olmayıp, aile şirketinin başına mirası devralarak veya üst jenerasyonun yaş itibariyle emekliğe ayrılması sonucuyla başa geçme şeklindedir. asla bir başka şirkete girip, birilerinin emrine girip çalışmayı kabullenemezler. malum onlar doğuştan, emir alamayacak kadar önemli kişiler olduklarını düşünürler. bu nedenle iş bilmeden geçtikleri aile şirketlerinin başına, sıkça köklü kurumları batırdıkları görülmüştür.

    ancak en tutarsız yanları, insanlara tepeden bakmaları ve başkalarına önem vermiyorlar hissiyatı yaratmaya çalışmaları, ama tam aksine o küçümsediği kişilerin ve diğerlerinin onların hakkında ne düşündüklerine aşırı derecede önem vermeleridir. çünkü eğer insan kendisine güveni çok fazlaysa, el alemin ne düşündüğünü veya ne dediğini aldırmaz. yani "sizi takmıyorum küçük insanlar" diye davranırlarken, o küçük insanların kendileri için methiyeler düzmeleri hayatta en çok istedikleri şeylerden biridir.

  • hayatımıza giren her insanın sonsuza dek bizimle olacağı yanılgısı.
    istiyoruz ki bizimle aynı otobüse binen herkes bizimle birlikte son durağa kadar gelsin ama insanların gidecekleri yer başka, bize bir müddet eşlik edecekler ve inmeleri gereken yerde inecekler.
    insan ilişkilerinden öğrendiğim bu oldu; herkes kendi durağına gidiyor ..

  • zarar vermedikçe her şey yapılabilir mottosuyla dans eden insan. özgürlüğü sindirememiş toplumlarda tepki çeker.

  • bir gün t-shirt yıkamam lazımdı. çekmesin hesabına elde yıkıyım dedim. beyazdı t-shirt. neyse leğene koydum t-shirt'ü içine su doldurdum, ariel kutusundan da bir avuç detarjan aldım, sonra attım leğene bi baktım içinde renkli boncuklar var detarjanın. dedim herhalde bunları renkliler için koymuşlar. oturup ayıklamıştım ne kadar renkli boncuk varsa. t-shirt'ün üstündeki renkli yazılar için 3-5 boncuk bırakmıştım ama.

  • tek başına tüm siyasilerden daha fazla faydası olmuştur. ilk günden beri doğru soruları sordu. tüm türkiyenin güvenilecek tek adres olarak gösterdiği bir kuruluşun sizin gibilerin bu kadar zoruna gitmesi bile ne kadar doğru işler yaptığının ispatıdır.

    edit: bir çaylak kardeşimizin tespitini de ekliyorum.

    “80 metrekupluk tırlar yaklaşık 100-120 bin su alabilir (500 ml lik) . 1350 sayısı, komedi.”

  • yazılanlardan görebildiğim kadarıyla çok da gerekli olmayan bir eleştiriye ayarsız bir cevap vermiş olan işletmecilere sahip otel.

    sorun "üç kuruş fazla verdim otel benim" diyen misafirlerden çok, "sen kimsin lan benim butik otelim var" diyen işletmecilerden kaynaklanıyor gibi.

    zira misafirini beyoğlu'nun arka sokak otellerinde kalmaya layık görmenin başka bir açıklaması yok.