hesabın var mı? giriş yap

  • igor akınfeev, sergey ignashevich ve berezutskiy kardeşler. bence bu dörtlü artık ayrı bir başlığı hak ediyorlar. yüzyıllardır beraber oynayan yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, eşlerinden çok birbirlerini gören bir dörtlü bu. düşünün şu an oynanmakta olan 12 nisan 2018 cska moskova arsenal maçında cska’nın geri dörtlüsünü oluşturuyorlar. aynı şekilde 13 sene önceki uefa finali olan 18 mayıs 2005 sporting lizbon cska moskova maçında da cska’nın savunma dörtlüsünü oluşturuyorlardı. yaşlanmıyorlar. resmen lost’daki richard alpert gibiler.kimi tarihçilere göre 93 harbinde ruslar yeşilköy’e kadar geldiklerinde de bu dörtlü vardı, kimi tarihçilere göre ise almanların petersburg kuşatmasını moskova’dan getirdikleri yardımlarla bu dörtlü yıktı. o dörtlüyü tanıyalım;

    igor akınfeev: cska’nın kalecisi, fm efsanesi. bu dörtlünün en genci. gerçi en genci dediğime bakmayın 15 yıldır cska’nın kalesinde. bu takımın kalesinde başka kaleci gördüğümü hatırlamıyorum. milli takımda da kendisinden önce herhalde lev yaşin oynuyordu. yıllar geçtikçe iyi kalecilikten kova kaleciliğe geçiş yaptı ama olsun. bi 10 sene daha rahat oynar.

    sergey ignashevich: 39 yaşında genç yetenek. berezutskiy kardeşleri ayırt edebilen tek insan. yaklaşık bi 10 yıldır ha bıraktı ha bırakacak diye takip ediyorum ama yok adam bırakmıyor. nasıl olduğunu şöyle düşünün, euro 2004’de “ tecrübeli stoper “ deniyordu kendisine. cska’nın alt yapısında stoper oynayan 2002 doğumlu bi oğlu varmış. herhalde onunla beraber 1 sezon oynamadan bırakmayacak.

    berezutskiler: vasili berezutski ve alexei berezutski kardeşler. onlar da iyi kardeşler. 36 yaşındalar. hangisinin vasiliy hangisinin aleksey olduğunu eşleri bile bilmiyor. ayırt eden tek kişi ignashevich.

    bu dörtlü tabiî ki rus milli takımında da yıllarca beraber oynadılar. 4 futbolcu toplamda 383 kez rus milli takım forması giymişler. affedersiniz istemsiz bi şekilde oha amk çıktı ağzımdan. kendilerine yıllardır rakip olarak görebileceğim tek dörtlü juventus ve italya milli takımı’nın geri dörtlüsünü oluşturan gianluigi buffon, andrea barzagli, giorgio chiellini ve leonardo bonucci idi ama onlar bile ayrıldı lan. bonucci milan’a gitti buffon ve barzagli milli takımı bıraktı. bu adamlar bırakmıyorlar.

  • adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...

  • ben yan pisuvarda biri varken zor işiyorum, kadın binlerce insanın önünde şarkı söylerken şelale gibi işiyor. hayret ettim gerçekten...

  • avrupa'da soyle, yok bilmem nerede boyle diye hayiflanip, ulkeye bok atmanin manasi yok.

    adamlarin dilleri zaten ayni dil ailesinden (latince'den) geliyor. ufak tefek degisimler ile yepyeni bir dili konusabilir hale geliyorlar.

    neyse ben kime ne diyeyim ki, kendi ezikliginizle yasamaya devam edin.

  • ismailağa cemaati'ne binali yıldırım tarafından yapılmış olup, basının çok sonraları haberdar olduğu ziyaretten sonra yapılan açıklama.

    "fethullah gülen hocaefendi diyeceksiniz" diye kıçını yırtan bir adet meymenetsiz tarafından yapılmıştır.

  • umumiyetle gürültü konusunda ihtisas yapmıştır. diyalogların anlaşılmazlığı bu gürültüye ayrı bir boyut, ayrı bir dehşet katar. işte diyelim uyuyorsunuz böyle bir beybi gibi. aniden bir ses...

    alamancı çocuk: "anniiiiiiiiiiiii, annniiiiiiiiiii............. das izt manşıtın du zayniyn.... anniiii...... annnii diyom ya...annniiii..."

    alamancı anne: "ne diyon?"

    alamancı çocuk: "münşenden aldığım beyaz reyboklarımla havluyu at..."

    allah allah... kardeşim bana ne, neyi nereden aldın, kaça aldın... zaten konuşmadan anladığım tek şey "anniii", "reybok", "münşen" (anne, reebok, münih).

    bir de bu ailenin çocukları genelde kuzenleriyle falan geldikleri için grup halinde gezerler. havuzda türlü atraksiyonlar yaparlar. türk bayrağı kolyeli dev bir oğlan kuzeni olan kızı boğmaya çalışır, kendinden küçükleri kolundan tutup havuza atar, çivileme dalar vs vs. bu arada diyalog da "ya serkan... bak yapma diyom ha... şundiwın zu bi..." bilmem ne şeklindedir. su sıçratırlar hep.

    hepsi böyle değildir mutlaka ama ne bileyim bana denk gelen hep böylesi olmuştur. sırf böyle insanlar yüzünden ismail yk gibi bir dünya starına karşı bile mesafeliyim bugün.

    (bkz: yoksa ben zurna mıyım he)

  • şu haberde görülen insanın içini sızlatan ailedir. söyleyecek söz bulamıyorum. kendi vatandaşımız bu durumda iken ortadoğuda ağırlığını koymak nedir arkadaş

    edit1: haberi yapan muhabiri bulup babanın telefonuna ulaştım. antepli arkadaşlardan benimle birlikte gelecek varsa yeşillendirsin. gidip konuşalım aile ile. ben işin maddi boyutunu hallederim. sadece biraz utangaç olduğumdan cesaret verecek birilerini arıyorum yanımda.

    edit2:arkadaşlar çok sağolun herkes yardım etmek istiyor. ancak şu anda kampanya başlatmıyoruz. önce gidip durumu anlamak aile ile görüşmek gerek. haberin çıkalı 5 gün olmuş. ancak cihan haber ajansından geldiği için, ana akım medya gündeme taşımamış. biz başlığı açtıktan sonra, uludağ sözlükteki arkadaşlarda başlık açmış. yani şu anda en önemlisi konuyu gündemde tutmak. ailenin durumunu inceleyip, ne yapmamız gerektiği konusunda sizlere danışacağım.

    sonuç:cigerci ile adamı bulduk. sözün bittiği yerdeyiz arkadaşlar. 30 yıldır bu şehirde yaşıyorum. burnumuzun dibinde böyle hayatlar olduğunu yeni öğrendiğim için kendime mi küfredeyim ne yapayım bilmiyorum.
    bildiğiniz gibi değil, o mahallede dolaşmak, diğer insanların hayatını görmek... nefesinizin boğazınızda düğümlenmesi. diyebilirim ki bu aileden daha kötüleri bile var orda.

    bildiğiniz gibi değil arkadaşlar. bu fakirlik bu yoksulluk. ben ne diyeyim bilmiyorum. olay para ile çözülecek olsa neyim varsa verir gelirdim onlara.

    bizim yapabileceğimiz birşey yok. sadece devletin dikkatini çekmeye çalışabiliriz.

    tüm iyi yürekli insanlara sonsuz teşekkürler.

  • çünkü araplar kdv'den dolayı saç ektiremiyorlardı. mağduriyetlerinin giderilmesi sevindirici.

    mazotun kdv'si arttırılarak, tarlasını eken çiftçiden karşılanabilir aradaki fark .